logo
20 NİSAN 2025

Borçlanmada en riskli 2’inci ülkeyiz

15.10.2020 00:00:00

Borca dayalı, bağımlı bir ekonomisi olan Türkiye'nin borç bulamama ya da oldukça maliyetli bir şekilde borçlanma gibi ciddi bir sorunu var.

Taşıma su ile değirmen döndürebileceğimizi zannediyorduk, buna da "sürdürülebilir borçlanma" diyorduk, ama bir gün bu taşıma suyun bize çok büyük bir bela olacağını hiç hesap etmiyorduk.

Şunu da hiç hesaba katmadık; bizi taşıma suya mahkûm eden küresel iradeler, bu suyu, babamızın hayrına değil, bugünler için bize verdiler.

Bugüne kadar da karlarını kazandılar, tavizlerini kopardılar.

Bugün ise artık işin içinden çıkamaz vaziyetteyiz, taşıma suya öyle bir sıkıştık ki, değirmeni döndürebilmek için her türlü tavize ve bedele maalesef hazır vaziyetteyiz.

Bu uyuşturucu ya da alkol bağımlılığı gibidir, önce güle oynaya, zevkine başlarsın, sonra seni her gün ölüme yaklaştıran büyük bir kâbusa dönüşür.

Bu değerlendirmelerden sonra, dilerseniz Türkiye'nin taşıma suyu, yani borçlanma tablosunu güncel raporlarla ifade etmeye çalışalım.

Dünya Bankası, 2019 yılı Uluslararası Borç İstatistikleri raporunu yayımladı. 

Rapor, düşük ve orta gelirli 120 ülkenin dış borç verilerini ve bu verilere yönelik değerlendirmeleri kapsıyor.

Buna göre; Türkiye 2019 yılı sonunda, düşük ve orta gelirli 120 ülke arasında, 440,9 milyar dolarlık dış borçla en çok borcu olan 6. ülke oldu.

Burada şu notu düşmemiz gerekiyor; bu borç, Merkezi Yönetim Dış Borç Stoku… Yani diğer kurumların, özel sektörün borcu buna dahil değil…

Rapora göre; en çok dış borcu olan 10 ülke içinde Türkiye, dış borcun milli gelire oranında yüzde 59'luk oranla ikinci sırada yer aldı. 

Bu alanda ilk sırada, yüzde 65'lik oranla Arjantin yer alıyor.

120 ülkede dış borcun milli gelire oranında 120 ülkenin ortalaması yüzde 26…

Dikkat ederseniz Türkiye, yüzde 59 ile bu ortalamanın oldukça üstünde…

TL'nin dolar ve euro karşısındaki büyük değer kaybı da, borç yükünü ağırlaştırıyor.

Dünya Bankası'nın raporunda dış borç rakamları ülkelerin merkez bankalarının rezervleriyle de mukayese ediliyor.

120 ülkede rezervlerin dış borca oranı yüzde 72 seviyesinde ancak Türkiye'de bu oran yüzde 18 ile ortalamanın çok çok altında yer alıyor ve bu, Türkiye'nin dış borç riskini artırıyor.

3 yıldır ağır bir kriz yaşayan ve tarihindeki 9. iflasını açıklayan Arjantin'de bu oran yüzde 15 ile Türkiye'ye yakın seviyede…

Üstelik 2020'de Türkiye, TL'deki değer kaybının önüne geçebilmek için yüksek düzeyde rezerv harcadı ve swap (takas) ile yurt içi ve yurt dışındaki bankalardan ödünç aldığı döviz ve altınlar hariç tutulduğunda rezerv eksi seviyelere geriledi.

Uzmanlar, uluslararası karşılaştırmalarda borç seviyesinin değil, borcun milli gelire oranının daha önemli olduğuna dikkat çekiyorlar. Söz konusu oran, borç yükünü ve gelirlerin borcu ödeme kapasitesini gösteriyor.

Dış borç seviyesi artarken fon girişlerinin azaldığını belirten uzmanlar, ayrıca verilerin 2019 yılına ait olduğunu, yani korona etkisinin verilere yansımadığını ifade ediyorlar.

Hatta son 2 yılda Türkiye'den fon çıkışları yaşandığının altını çizerek bunun ödemeler dengesi finansmanı anlamında risklere işaret ettiğini belirtiyorlar.

Bunun sonucunda, Türkiye olarak elbette ki borç bulmakta zorluk çekiyoruz, zor şartlarda bulsak bile borcun maliyeti katlanarak artıyor, vadesi de sürekli kısalıyor. 

Bu sürdürülebilir bir gidişat değildi, sonucu ise mutlak iflastır.

Yaşanan bu korkunç tabloya rağmen, Türkiye'nin siyasileri, çok kötü bir tablodan mecburen biraz kötü bir tabloya doğru her adım attıklarında "şu kadar büyüdük" diye övünüyorlar, sanal bir mutluluk yaşıyorlar. 

Sanayi üretimi artışındaki mutlulukları gibi… Cari açığı ve dolayısıyla borcumuzu artıran bir üretim artışından mutlu mu olmalıyız, yoksa endişe mi etmeliyiz?

"Bunları bize aktararak neden mutluluğumuzu bozuyorsunuz?" diyebilirsiniz.

Doğru; mutlu bir şekilde gözünüz kapalı bir şekilde uçurumdan aşağı düşmek üzereyken, sizi tutup gözünüzü açmamız ve uçurumun kenarında olduğunuzu göstermemiz başlangıçta sizi mutlu etmeyecektir ama sonuç mutlu edecektir.

Biz diyoruz ki, "Ey Türk milleti, uçurumun kenarındasınız, açın gözünüzü ve ayıkın. Çare var, çözüm var." Bugün BRICS devletlerini dünyanın denge merkezi haline getiren Milli Ekonomi Modeli, bizim ülkemizin bir ilim adamına ait, Prof. Dr. Haydar Baş'a…

Ve O, tüm hayatını milleti için yaşadı, bu eşsiz Modeli de milleti için yazdı.

O hayattayken O'na millet olarak fırsat vermedik, O'nu kaçırdık ama O sadece Model yazmadı, bu eşsiz Modeli hayata geçirebilecek eşsiz bir kadroyu da yetiştirdi.

Sıfır borçlu, dimdik ayakta duran bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti arzu ediyorsak, bunun tek yolu Milli Ekonomi Modeli ve bu Modeldeki Milli Para formülüdür.

Bugün bu işin şifresini bilen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'a ve BTP kadrolarına fırsat verelim, bu fırsatı da kaçırmayalım ve de yukarıda raporlarda ifade edilen acı tabloyu tersine çevirelim. Önümüzdeki Pazar günü gerçekleştirilecek olan BTP Kongresi'ni de mutlaka takip edin, çünkü çözümün tek adresi orası…

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İzmir'de şok cinayet!
Eski milletvekilinin oğlu annesini öldürdü
Bilecik’te facia ucuz atlatıldı
Öğrenci taşıyan otobüse arkadan tır çarptı: 18 kişi yaralandı
Ege'de korkutan deprem
Birçok şehirde hissedildi
Bu altın yatırımlık değil yemeklik
Birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyormuş...
Gazze'de katliamın bilançosu açıklandı
Katledilenlerin sayısı 51 bin 200'ü aştı
New York'ta Trump'a protesto
Elon Musk da nasibini aldı
Zelenskiy'den ateşkes uzatılsın çağrısı
'Bir günlük ateşkes yetmez 30 gün olsun'
'Asıl beka sorunu...'
Erdoğan'a çarpıcı cevap
Katil durmayacak!
Netanyahu: Tek seçenek savaş
Astronotlar Dünya'ya döndü
Soyuz MS-26 uzay aracı Kazakistan'a indi
Elektrik otomobil sayısı hızla artıyor
Bir yılda 2 katına çıktı
AKP Rümeysa konusunda neden sessiz?
Özgür Özel'den hükümete zor soru!
1 ayda 595 çocuk katledildi
18 Mart'tan bu yana katliam sürüyor
İsrailli bakandan 'Gazze'nin tamamen işgali' çağrısı
Yine Trump'ın göç planını vurguladı
Beşiktaş öne geçtiği maçta skoru koruyamadı
Göztepe: 1 - Beşiktaş: 1
İzmir'de şok cinayet!
Eski milletvekilinin oğlu annesini öldürdü
Bilecik’te facia ucuz atlatıldı
Öğrenci taşıyan otobüse arkadan tır çarptı: 18 kişi yaralandı
Ege'de korkutan deprem
Birçok şehirde hissedildi
Bu altın yatırımlık değil yemeklik
Birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyormuş...
Gazze'de katliamın bilançosu açıklandı
Katledilenlerin sayısı 51 bin 200'ü aştı
New York'ta Trump'a protesto
Elon Musk da nasibini aldı
Zelenskiy'den ateşkes uzatılsın çağrısı
'Bir günlük ateşkes yetmez 30 gün olsun'
'Asıl beka sorunu...'
Erdoğan'a çarpıcı cevap
Katil durmayacak!
Netanyahu: Tek seçenek savaş
Astronotlar Dünya'ya döndü
Soyuz MS-26 uzay aracı Kazakistan'a indi
Elektrik otomobil sayısı hızla artıyor
Bir yılda 2 katına çıktı
AKP Rümeysa konusunda neden sessiz?
Özgür Özel'den hükümete zor soru!
1 ayda 595 çocuk katledildi
18 Mart'tan bu yana katliam sürüyor
İsrailli bakandan 'Gazze'nin tamamen işgali' çağrısı
Yine Trump'ın göç planını vurguladı
Beşiktaş öne geçtiği maçta skoru koruyamadı
Göztepe: 1 - Beşiktaş: 1
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.