Biz Afrika’dayken Akdeniz elden gidiyor

Önceki gün bir fotoğraf gözüme çarptı.

O fotoğrafta Afrika turuna çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan ileTogo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Burkina Faso Cumhurbaşkanı Christian Kabore ve Liberya Devlet Başkanı George Manneh Weah görülüyor.

Dört lider Togo'da bir akşam yemeğinde bir araya geldiler.

Malumunuz Sayın Erdoğan, üç Afrika ülkesi Angola, Togo ve Nijerja'ya ziyaret gerçekleştiriyor. 

Ben bu satırları kaleme alırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nijerya'ya geçmişti. 

Şüphesiz Afrika kıtasındaki ülkelerle Türkiye'nin ilişki kurması önemlidir. Ancak bu ülkelere cumhurbaşkanı düzeyinde ilişki kurmak Türkiye gibi bir ülke için sizce de biraz lüks kaçmıyor mu?

'Türkiye gibi bir ülke' diyorum zira Afrika kıtasına gelinceye kadar ülkemizin yakın coğrafyasında bizi de yakından etkileyen sayısız sorun var çözüm bekleyen.

Suriye başta olmak üzere, Doğu Akdeniz konusu, Irak, Ege sorunu gibi çoğu kronikleşmiş çok sayıda sorunumuz varken Afrika kıtasına bu ilgi bana göre fazlasıyla lüks…

Kendinizi büyük hissetmek istiyorsanız bu ziyaretler siz iyi gelebilir Angola, Togo ve Nijerja'ya giderek, Türkiye'nin pek çok yönden bbu ülkelerden daha iyi durumda olduğunu düşünüp havaya da girebilirsiniz. 

Hatta döndüğünüzde vatandaşlara bununla ilgili bir siyasi şov da yapabilirsiniz.

Ancak estirdiğiniz rüzgâr Türkiye sınırlarının bir santimetre ötesine geçmez.

Çünkü siz Angola, Togo ve Nijerja'da poz verirken, bizim 'Mavi Vatan' dediğimiz Doğu Akdeniz'deki coğrafyamız için birileri el sıkışıyordur.

Şimdi bir başka fotoğraftan bahsetmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı Angola, Togo ve Nijerja'da fırtına gibi eserken ve yukarıda bahsettiğim fotoğrafı verirken, Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Anastasiadis ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi aşağıdaki güç birliği fotoğrafını dünyaya servis etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün için lüks sayılabilecek bir Afrika turundayken, Sisi, Anastasiadis ve Miçotakis, birçok işbirliği anlaşmasına imza atarak, ortak bir dille Türkiye'nin Akdeniz'deki adımlarını kınadı.

Bu bağlamda Türkiye dış politikadaki önceliklerini doğru belirleyemediği kanısındayım. 

Türkiye'nin önceliği doğu Akdeniz'deki çıkarları olmalı, Suriye'deki çıkarları olmalı. 

Yani yakın çıkarlarınızı koruyamıyorken, Afrika'da boy göstermek sorunlardan bir nevi kaçmak anlamına gelmektedir.

İşte Türkiye'nin diplomasiyi rafa kaldırarak, anlamsız bir yalnızlık içine girdiği yakın coğrafyamızda bizimle beraber olması gereken Mısır gibi ülkeler gidip, Rumlar ve Yunanistan'la bir oluyorsa, iğneyi kendimize batırıp, 'acaba dış politikada ne yanlış yaptık' diye düşünmek gerekmez mi?