Biri, 'PKK sevici mi" dedi

Yandaş medya "ihanet bildirisi" olarak adlandırdıkları bildiriyi imzalayanları tek tek yazdı, yazıyor. 
Adeta kendi adlarına nostalji yaparcasına manşetler atıldı; "Paşa kızı ihanet bildirisini imzaladı." "PKK sevici Paşa kızı." Ne de olsa epeydir asker aleyhinde yayın yapamıyorlardı. 
Detaya bakıyorsun; Eski 1. Ordu Komutanı, emekli orgeneral Hasan Iğsız'ın kızı, ihanet bildirisi, dedikleri "çözüm sürecine dönelim" çağrısını imzalayan akademisyenler arasında.
Hasan Iğsız ertesi gün bu kararın kızına ait olduğunu ve herkesin özgür düşünceye, fikir özgürlüğüne sahip olduğunu, saygı duyulması gerektiğini vs. bahseden açıklamalarda bulundu.
Tabi ülkemizde askere vurmak iyi reyting yapar. İkinci gün konuya devam. Manşet, "komutan tokadı"
Detay; Akıllarda soğan, et kavramlarıyla kalan eski Genelkurmay başkanı Hilmi Özkök'ün, Hasan Iğsız'a twitter'da tepki göstermiş (!). 
Hilmi Özkök; "Türk vatandaşı olmayan bir insanın PKK sevicisi olmasını anlarım ama bir ordu komutanının kızını, onu destekleyen babasını asla anlayamam" diye yazmış. 
Iğsız'ın avukatı Murat Ergün, Odatv yayınlanan açıklamasında; Özkök'ün, Iğsız Paşayı aradığını, böyle bir açıklamasının olmadığını açıklamış.
Eski Paşalar böyle bir açıklama veya tepki de bulundular veya bulunmadılar. Paşa çocukları şöyle dedi veya demedi. Sana ne, bana ne! Hepsini geçelim. 
Ey yandaş medya! PKK sevici mi arıyorsun? 
Oslo'ya git. Hemen yanındaki kaleme bak. Yazdığın gazeteyi oku. Dün PKK'ya, Habur'a, çözüm sürecine ne övgüler düzdüğünü hatırla. Hatırladın mı? Bak! Sadece ikisini hatırlatayım.
Sabah gazetesinden Emre Aköz dün; "100 kişiyle sınır karakoluna saldıran, ağır makineli tüfekler kullanan, halktan destek alan, 30 bin ölüme rağmen varlığını sürdüren bir örgüte, terör örgütü demek kendini kandırmaktır?" diyordu.
"Öcalan öldürmeyi değil yaşatmayı seçti" diyen Hilal Kaplan ise çözüm sürecinin başlatıldığı 2013'ün ilk günlerinde TSK'nın Kandil'i bombalamasını hazmedemiyordu.
"Böyle bir ortamda Kandil'e çekilmesi istenen örgütün, çekilmesi istenen yerin bombalanmasının manasını çözemedim." 
Sitemim vatandaşa. Sokaktaki kardeşim! Sen hala bu gidişatın nerden başladığını, kimlerin başlattığını ve nereye gideceğini göremiyorsan, ben bir şey demiyorum.
Ama bak (!) şu meşhur akiller vardı ya! Hah! Onlardan biri olan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu şöyle diyordu; "Çözüm sürecini hayvanlar bile anlamış ama bazı insanlar anlamıyor."
İşte böyle. Hem akil hem de vekil oldu ama anlamıyor. 
* * *
Erdoğan, bana dedi ki!
"Türkler, çok iyi dostumuz ve benim de Erdoğan ile harika bir ilişkim var. Suudiler, emirlikler vs... Esad'ı devirme ve bir Sünni-Şii savaşı çıkarmada çok kararlıydılar. Esad'la savaşacak herkese yüz milyonlarca dolar para ve on binlerce ton silah akıttılar. Şimdi birden bire herkes uyandı.
Biz, bunlara (Türkiye'ye) desteği kesmeye ikna edemedik. Peki, ne oldu? Birden bire gerçeği gördüler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bana dedi ki, siz haklıydınız, çok fazla insanın (Suriye'ye) geçişine izin verdik, şimdi sınırı mühürlemeye çalışıyoruz.
? Türk hava sahasını NATO'nun kullanılabilmesi, Türk hava sahasının, bizim insansız hava araçlarına açılabilmesi için meclis'te oylama yaptılar. Türkiye'nin, IŞİD tehdidini fark etmesi epey zaman aldı."
Evet, bu sözlerin sahibi ABD başkan yardımcısı Biden ülkemize geldi. Kiminle görüşecek? IŞİD'a yardım ediyor, dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan ile.
Efendim! Sayın Erdoğan, Biden özür dilemese benim için tarih olmuştur, demiş ve Biden'in özür dilediği açıklanmıştı.
Peki, kardeşim! MİT tırları davasındakilerde özür dilese affolunacaklar mı?