Atina, son üç yıldır süren yakınlaşmanın etkisiyle, yıl boyunca Türkiye'ye yönelik tavrında yumuşak bir üslup benimsedi, ancak Kıbrıs konusunda uzun yıllardır sürdürdüğü politikadan da vazgeçmedi.
Ege sorunu
Türkiye ve Yunanistan'da dikkatler, Kıbrıs ve Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi konuları üzerinde toplanmışken, Ege konusunun Simitistarafından gündeme getirilmesi üzerinde durulmadı. Ancak Helsinki zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde, Türkiye'nin komşularıyla sorunlarını 2004 yılına kadar barışçı yollardan çözmesi, aksi halde bukonuların Uluslararası Lahey Adalet Divanı'na götürülmesi gereğini hatırlayanlar için, her zaman ihtiyatlı Simitis'in bu yaklaşımı sürpriz olmadı.
Türk-Yunan ilişkileri ve ayrılmaz parçası Kıbrıs konusunda 2002 yılı, Atina açısından diplomatik başarılarla kapandı. Kopenhag zirvesinde Türkiye'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda AB ile NATO arasında yapılması planlanan işbirliğine yeşil ışık yakması da Atina'nın diplomasi karnesine bir "pekiyi" notunun daha düşülmesini sağladı.
Ekonomik iliştkiler
Türkiye'nin 2001 yılında yaşadığı kriz ise Türk-Yunan ekonomik ilişkilerine olumsuz bir biçimde yansıdı. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret hacminin beklentilerin gerisinde kalmasına rağmen, iki ülke arasında doğal gaz anlaşması imzalanması gibi, geleceğe yönelik olumlu gelişmeler de kaydedildi. Yıl sona ererken, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in Atina ziyareti sırasında varılan çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının birkaçay içinde imzalanmasının beklendiği açıklaması da, Türk ve Yunan işadamlarını, birkaç yıl içinde üç milyar, daha uzun dönemde ise 25 milyar dolara kadar varan ticaret hacmine ulaşılması beklentilerini dile getirmeye sevk etti.
Hayal kırıklığı
Türk-Yunan ilişkilerinin hemen her alanda geliştiği ve olgunlaştığı 2002 yılında tek sorun, hiç beklenmedik bir alanda ortayaçıktı. Barış ve dostluğun dünya genelinde bayraktarı olan spor, UEFA kupasında karşılaşan Fenerbahçe ile Panathinaikos takımlarının taraftarlarının, el sıkışmak yerine birbirlerine hakaret etmeyi tercihetmeleri nedeniyle, Türkiye ve Yunanistan'da gergin bir havaya büründü.
Batı Trakya
Batı Trakya Türk azınlığı ise yaşam koşullarının giderek düzelmesiyönünde sonuç veren Türk-Yunan yakınlaşmasının iyileştirici havasını bazı konular dışında bu yıl da hissetti.
Türk azınlığı, her ne kadar çözüm bekleyen sorunlarının uzun bir liste oluşturduğunu vurgulayarak Atina'nın daha fazla çaba harcamasınıtalep etse de, azınlık ileri gelenleri, 2002 yılının özellikle 90'lı yıllarla kıyas kabul etmeyecek kadar iyi bir yıl olduğu görüşünde birleşti.
Batı Trakya Türklerinin Atina ile ilişkilerinde gerginlik içinde bulundukları din özgürlüğü konusunda ise destek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden geldi.
Ege sorunu
Türkiye ve Yunanistan'da dikkatler, Kıbrıs ve Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi konuları üzerinde toplanmışken, Ege konusunun Simitistarafından gündeme getirilmesi üzerinde durulmadı. Ancak Helsinki zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde, Türkiye'nin komşularıyla sorunlarını 2004 yılına kadar barışçı yollardan çözmesi, aksi halde bukonuların Uluslararası Lahey Adalet Divanı'na götürülmesi gereğini hatırlayanlar için, her zaman ihtiyatlı Simitis'in bu yaklaşımı sürpriz olmadı.
Türk-Yunan ilişkileri ve ayrılmaz parçası Kıbrıs konusunda 2002 yılı, Atina açısından diplomatik başarılarla kapandı. Kopenhag zirvesinde Türkiye'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda AB ile NATO arasında yapılması planlanan işbirliğine yeşil ışık yakması da Atina'nın diplomasi karnesine bir "pekiyi" notunun daha düşülmesini sağladı.
Ekonomik iliştkiler
Türkiye'nin 2001 yılında yaşadığı kriz ise Türk-Yunan ekonomik ilişkilerine olumsuz bir biçimde yansıdı. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret hacminin beklentilerin gerisinde kalmasına rağmen, iki ülke arasında doğal gaz anlaşması imzalanması gibi, geleceğe yönelik olumlu gelişmeler de kaydedildi. Yıl sona ererken, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in Atina ziyareti sırasında varılan çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının birkaçay içinde imzalanmasının beklendiği açıklaması da, Türk ve Yunan işadamlarını, birkaç yıl içinde üç milyar, daha uzun dönemde ise 25 milyar dolara kadar varan ticaret hacmine ulaşılması beklentilerini dile getirmeye sevk etti.
Hayal kırıklığı
Türk-Yunan ilişkilerinin hemen her alanda geliştiği ve olgunlaştığı 2002 yılında tek sorun, hiç beklenmedik bir alanda ortayaçıktı. Barış ve dostluğun dünya genelinde bayraktarı olan spor, UEFA kupasında karşılaşan Fenerbahçe ile Panathinaikos takımlarının taraftarlarının, el sıkışmak yerine birbirlerine hakaret etmeyi tercihetmeleri nedeniyle, Türkiye ve Yunanistan'da gergin bir havaya büründü.
Batı Trakya
Batı Trakya Türk azınlığı ise yaşam koşullarının giderek düzelmesiyönünde sonuç veren Türk-Yunan yakınlaşmasının iyileştirici havasını bazı konular dışında bu yıl da hissetti.
Türk azınlığı, her ne kadar çözüm bekleyen sorunlarının uzun bir liste oluşturduğunu vurgulayarak Atina'nın daha fazla çaba harcamasınıtalep etse de, azınlık ileri gelenleri, 2002 yılının özellikle 90'lı yıllarla kıyas kabul etmeyecek kadar iyi bir yıl olduğu görüşünde birleşti.
Batı Trakya Türklerinin Atina ile ilişkilerinde gerginlik içinde bulundukları din özgürlüğü konusunda ise destek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden geldi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.