logo
27 NİSAN 2025

Bir Oryantalist eylem: Cami işgali

26.09.2012 00:00:00
Batı oryantalizminin çalışma alanlarından birisi Müslümanların temel ilke, sembol, değer ve kurumlarını itibarsızlaştırmak, alaya almak, küçümsemek, hakaret ederek değersizleştirmek, işlevsiz hale getirmek, saygınlığını ortadan kaldırmaktır. Böylece Müslümanların gözünde kendi dinlerine ve medeniyetlerine ait bütün değerleri sıfırlayarak onların özgüvenlerini yok etmek isterler. Müslümanların İslam medeniyetini kurumsal planda yaşamalarının önünü kesmek için, cami gibi merkezî konum işgal eden temel kurumları itibarsızlaştırınca Müslümanların kendilik bilinçlerinde büyük bir aşınma meydana getirmeyi umarlar.
Bu bağlamda emperyalist Haçlı-Siyon saldırganlar işgal ettikleri Müslüman memleketlerinde Müslümanların din ve medeniyet dünyalarının ana karargâhını oluşturan cami kurumunu işgal ederek orada İslam’a, İslam edebine ve cami adabına aykırı bazı hareketler yaparak fiilî işgallerini kültürel işgalle, din işgaliyle perçinlerler. Nitekim günümüzde Irak’ta, Afganistan’da, Mısır’da, Suriye’de ve daha pek çok İslam memleketinde bu tür eylemler yapılmaktadır.
Cami, Müslümanın yaratıcısıyla ve sahibiyle baş başa kaldığı, hayatî ve ciddi anlamda varoluşun gerçekleşme anlarının sergilendiği, kul ve yaratıcısı arasında çok özel bir iletişimin gerçekleştiği kutsal bir mekândır. Cami, Müslümanın öz evidir, mahremidir, özel alanıdır, harim-i ismetidir. Müslümanların özgürce ve bağımsızca kendi dinlerinin gereklerini yerine getirebilecekleri bir kutsal mekânın ayaklar altında çiğnenmesi demek, Müslümanların inançlarını kendi mekânlarında fiiliyata geçirebilme özgürlüğünün yok edilmesi demektir. Yani din, kültür, ibadet istiklalinin yok edilmesidir.
     



Resim altı: Amerikalı askerler, işgal ettikleri Irak’ta bir camide basketbol oynuyorlar.
    



Camiinin istiklalini koruyamayan Müslümanlar, esir ve köle olarak aşağılık bir hayat yaşarlar. Cami namustur, şereftir, kimliktir, şahsiyettir. İnsan şahsiyetiyle insan olarak yaşar. Şahsiyetinin gâvurun ayakları altında çiğnenmesine izin vermiş, zemin hazırlamış, oylarıyla, dualarıyla, değişik türdeki destekleriyle Haçlı ordusunun Müslüman camisini ahır olarak, eğlence ve oyun mekânı olarak kullanmasına izin vermiş bir yönetime destek vermiş Müslüman, tam bir zillet içindedir.
Müslümanların üç önemli mekânı kutsaldır, kendi özgür iradesiyle tasarrufuna aittir: Evi, camii ve vatanı. Bu üç kutsal mekân namustur, şereftir, kimliktir, şahsiyettir. Evinin yatak odasını, camiini ve vatanını koruyamamış Müslümanlar çok çok acınacak durumdadırlar. Yatak odasının namusunu koruyamamak demek, karısının, kızının, ailesinin, aile bireylerinin İslam inanç, ahlak ve yaşantısının Haçlı Batı kültürü tarafından yağmalanması, bozulması ve çarpık bir şekilde yönlendirilmesi demektir. Caminin korunamaması da İslam mabedinin gâvur çizmeleri altında çiğnenmesi olduğu kadar, Cami minberinden hangi ayetin okunup hangisinin okunmayacağına Haçlı Avrupa Birliği talimatlarının karar vermesi demektir. Vatanı koruyamamak da vatanın maddi ve manevi bütün zenginlik ve değerlerinin emperyalistler tarafından talan edilmesi demektir.
Oryantalizmin cami işgali eylemini bizim tarihimizde de görmek mümkündür. Nitekim Millî Mücadele döneminde özellikle İngiliz ve Yunanlılar, Anadolu’nun pek çok köy ve kasabasında camilerimizi işgal etmişler, halkımızı yaşlı, kadın, çocuk demeden camilere doldurup yakmışlardır.
Bu durumun bir ifadesi olarak Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Sodom ve Gomore (1928) adlı romanında bir oryantalist tavır olarak bu meseleye yer verdi. Kısaca ona bir bakalım.
Roman, esas itibariyle Millî Mücadele döneminde İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan ve Amerikalılar tarafından işgal edilmiş İstanbul’da işgalci subay ve temsilcilerin tam bir Haçlı şövalyesi olarak Türkiye’ye, Türk milletine, İslam dinine, millî kültür ve medeniyetimize dair bakış açılarını ve tavır alışlarını sergilemektedir. Bu süreçte dinî ve millî değerlerini kaybetmiş, salt ceset halinde yaşayan kozmopolit çevrelerin işgalcilere yaltaklanma, onlara yaranma tavırları ve dolayısıyla kokuşmuş çevrelerin durumu da sergilenir.
Romanda konumuzla ilgili olarak çok önemli bir bölüm var. İtilaf Devletleri temsilcisi subaylar, İstanbul’u işgal ederken bize ve bize ait olan değerlere tamamen oryantalistçe yaklaşmışlardır. Bu oryantalist tavırlarından biri de Müslüman Türk’ün mabedi olan mescidini işgal etmesi ve orayı şehvet mabedine çevirmesidir.
İşgal subayı İngiliz Major Will, Yeniköy’de bir yalı kiralar. Orayı zengin eşyalarla döşer. Açılış töreni yapar, davetlilere yalıyı gezdirir. Eski Osmanlı ihtişamı devirlerinin hatırası olan bu kocaman yalıyı şark usulüne, sinemalardaki şark estetiğine göre döşemiştir. Buhurdanlar, öd ağaçları, günlükler, tütsüler, tavus tüyünden geniş, kocaman yelpazeler, divanlar, sedirler, paravanlar, yastıklar vardır.
Major Will, yalısını oryantalist algılamaya uygun olarak döşemiş. Türk kahvesi, hamam ve şehvet odası. Bu durum, Batılının Doğu algılamasını ortaya koyar. Batıya göre Doğu, keyif, eğlence ve şehvetten ibarettir. Ayrıca yalının aile mescidini şehvet odasına çevirmekle Doğuyu kültürel anlamda da işgal ettiğini simgesel olarak ortaya koyuyor. Bu tamamen İslâm’a hakaret amacıyla yapılmıştır.
Will, yukarı kattaki iki odayı davetlilere heyecanla göstermek ister. Ancak odalardan birini hanımlara gösteremeyeceğini söyler. Herkese gösterdiği oda, Boğaza bakan Türk kahvesi hâline sokulmuş bir verandadır. Bu odada Buhara ve Acem seccadeleriyle örtülü sedirler, nargileler, sedef kakmalı sigara iskemleleri, yuvarlak gümüş tepsiler, çubuklar, lüleler, kuş kafesleri vardır.
Will, öteki esrarengiz odanın yalnız erkeklere mahsus bir mabet olduğunu söyler. Kadınları aşağı gönderip o odayı erkeklere gösterir.
Will, evvelce yalının aile mescidi olarak kullanılan kısmını şehvet odasına dönüştürür. Orayı şehvetli resimler ve heykellerle doldurur. Mihrabın içine birbirine sarılmış, dudak dudağa öpüşen çıplak bir çiftin heykelini koymuştur. Daha başka çıplak, erotik heykeller, açık saçık kabartma biblolar bulunur. Duvarlarda pek çok pornografik resimler vardır. Misafirlerden biri burayı canlı bir Pompei olarak adlandırır. Pompei, İtalya’da bir kenttir. Eski yüzyıllarda zenginlerin eğlence merkeziydi.
Geniş bir sedirde uçları püsküllü ve tırtıllı kamçılar, her renkten perukalar vardır. Davetliler, Will’in yalısını gezerler, içki içip dans ederler. Kadınlar işgalci subaylara yılışıp sırnaşarak yanaşmaya, onlardan iltifat almaya çalışırlar.
Fanny Moore ile Nermin, çıplak hâlde Will’in şehvet odasında yakalanırlar. Will, balkon kapısının ardından bunları gizlice zevkle seyreder.
Major Will, Türk şehrinde bir Türk yalısını kiralayıp iğrenç arzularına göre döşeyip Türkleri oraya çağırıyor ve onlara içki içirip dans ettirerek onlara yaptığı hakareti onlara güzel göstererek tam bir şövalye intikamı alıyor.
Müslüman Türk’ün camiini, mescidini yani mabedini alaylı bir şekilde hakaret ederek şehvet mabedine çevirmek, tam bir Haçlı intikamıdır, tam bir çapulcu şövalye yağmacılığıdır.
Müslüman!... Kişilikli, şerefli bir hayat yaşamak istiyorsan evini, camini ve vatanını Haçlı-Siyon emperyalistlerinin işgalinden, yağmalamasından, talanından, hakaretlerinden, çizmelerinden koru.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
'Tribünden tezahüratlarla yönetim değişmez'
Ali Koç'tan kongre çağrılarına cevap
İran'dan ABD ile müzakere açıklaması
Savunma ve füze konusu gündemde yok
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
Fenerbahçe geriye düştüğü maçı çevirdi
Fenerbahçe, Gaziantep'ten 3 puanla dönüyor
'Tribünden tezahüratlarla yönetim değişmez'
Ali Koç'tan kongre çağrılarına cevap
İran'dan ABD ile müzakere açıklaması
Savunma ve füze konusu gündemde yok
Türkiye'yi TBMM Başkanı temsil etti
Papa Franciscus'un cenaze töreni düzenlendi
Gazze’de hem bombalar, hem de açlık öldürüyor
2 aydır insani yardım ulaşmıyor
Kursk'ta Ukrayna askeri kalmadı
Gerasimov, Putin’e rapor sundu
Marmara beşik gibi sarsılıyor
Peş peşe 3.4 büyüklüğünde iki deprem
İran'ın Bender Abbas Limanı'nda patlama
Kimyasal konteynerlerinden şüpheleniliyor
Türkiye yol geçen hanı
Vahim tabloyu Bakan Yerlikaya duyurdu
Rusya-Ukrayna müzakerelerinde belirsizlik
Rusya’daki suikastta ‘Ukrayna’ şüphesi
Trump resmen tehdit etti
'İsrail'le birlikte İran'ı vururuz'
Pakistan'da 'yok artık' dedirten hata!
Bu yıl kimse hacca gidemeyebilir!
Görüntüler yapay zeka değil gerçek
Depremde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü
İBB için yeni gözaltı dalgası
53 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.