Korkmayın, aynaya bakma sıklığında olmasa bile ara sıra bakışlarınızı içinize çevirin, derûnunuza bir atfı nazar eyleyin, vicdanınızı yoklayın ve 'ben kimim ve bu hal neyin nesi?' sorusunu sorun kendinize.
Yaşadığınız toplumda, bir ferdi olduğunuz cemiyette ortalarda dolaşan binlerce, yüz binlerce cevapsız sorunun kaçını gönül rahatlığı içinde cevaplayabildiğinizin bir muhasebesini yapın.
Sorular… Sorular… Sorular…
Bizi kimler yedi, kimlerle yedi, ülke kaynaklarını göz açıp kapayıncaya kadar kimler tüketti, niçin ülke olarak yoksulluğun en diplerinde debelenir hale geldik ve siz hangi taratasınız, yiyenlerle mi yenilenlerle mi berabersiniz?
Üç-beş sene evvel çeyrek altın alınan paraya bugün sadece bir kilo salatalık alabilmek ne demek?
Üç-beş yıl evvel, yarım altın, tam altın aldığınız paraya bugün sadece bir kilo et alabilmek ne manaya geliyor?
Dağlarımız mı birleşti, yaylalarımız mı tükendi, ovalarımız mı suyunu çekti, derelerimiz ve çaylarımız mı kurudu?
Nüfus artışıyla ters orantılı olarak ülkede hayvan varlığının yıldan yıla azalması, azaltılması hangi zekânın ürünü ve hangi yönetimin başarısı?
Bu işte, bu oluşta, bu batışta sizin de bir dahliniz olmuş mudur acaba?
Milletlerin hayatında çok kısa sayılabilecek bir zaman zarfında, bir çeyrek asır içinde, hazine boşaltılıp tamtakır edilirken, ülke kaynakları talan edilir ve ettirilirken; 'oğlan yedi oyuna çoban yedi koyuna gitti' formülü hayata geçirilirken, siz nerelerdeydiniz, ne işle meşguldünüz ve hangi tarafı alkışlıyordunuz?
Bakışları içe, iç dünyaya çevirmenin zamanı gelmedi mi?
Birikmiş olan sorunları halının altına süpürmek sorunları çözmediği gibi, devasa boyutlara erişmiş olan sorulara karşı da kayıtsız kalmak sadece cevapsız kalan soruların sayısını artırıyor.
Bir nazar eyleyin vicdanınıza, bu hazin manzaraya katkınız nedir ve ne kadardır?
Ülke nüfusunun büyük çoğunluğunun açlıktan ağzı kokarken, bir çoğu evin yolunu bulamaz haldeyken, ambarın dibinde kalanları dahi silip-süpürüp faize vermek kimin fikri, hangi dâhi ekonomistin projesi?
Sorular ve sorunlar, deste deste ve hevenk hevenk…
Yaşadığınız toplumda, bir üyesi olduğunuz cemiyette, deste deste, yumak yumak, heybe heybe sorunların, dertlerin ve ıstırapların ne kadarında ve payınızın ne kadar olduğunu bir tefekkür edin.
Korkmayın, bir nazar eyleyin derûnunuza, bir göz atın durumunuza, bir metre tuttun, bir kantar koyun konumuza ve neden bir şeyler söyleyemediğinizi hesap edin, etrafınızda oluşmuş olan mebzul miktardaki karununuza.
Daha fazla geç olmadan, bir nazar eyleyin derûnunuza ve gerçekten ihtiyacımız var, dürüst ve dahi öz eleştiri içeren yorumunuza.
- Bin yalanın ardından… / 13.01.2025
- Gözleri yaş dolu yaşlı insanlar / 12.01.2025
- OĞUL / 11.01.2025
- Aile yılı mı dediniz? Eyvahlar olsun! / 10.01.2025
- Farklı bir ses farklı bir soluk / 08.01.2025
- Sebep ne ki, kimine bin kimine de bir verile? / 07.01.2025
- Hayret! Bunca minareye kılıf mı yetişir? / 06.01.2025
- 2025 geldi hoş geldi / 02.01.2025
- Cümle yolsuzluğu yol eylemişler / 01.01.2025