Bugünkü yazımıza bir fıkrayla başlayalım:
Kudüs'e atanan bir Amerikalı gazeteci, Ağlama Duvarı'nın önünden gelip geçerken, bir Musevi'nin her gün duvarın önünde diz çöküp dua ettiğini fark etmiş. Haftalarca aynı manzarayı görünce dayanamamış ve sonunda adamla bir röportaj yapmaya karar vermiş. Adamdan izin aldıktan sonra teybini açmış ve konuşmaya başlamış:
- İsminiz?
- David. Polonya Yahudisiyim. 65 yaşındayım. Smalla'da bir manav dükkânım var. Evliyim. İki çocuğum Tel Aviv'de bir çiçek serasında çalışıyorlar...
-Sizi her gün burada, Ağlama Duvarı'nda, dua ederken görüyorum.
-Evet, her sabah dükkanımı açmadan önce buraya gelir, dünya barışı ve Ulusların kardeşliği için dua ederim...Öğle tatilinde yine gelir; bu kez yeryüzündeki acıların ortadan kalkması ve bütün insanların refaha kavuşması için dilekte bulunurum... Akşam da eve dönmeden önce yine uğrar; bu kez iyi ve dürüst insanların esenliği için dua ederim... Cumartesi günlerimin tamamını da burada geçiririm, aynı şeyler için dua ederek...
-Çok güzel.... Ne kadardır sürüyor bu?
-İsrail kurulup da buraya göç ettiğimden bu yana... Yani 40 yıldan fazla oldu...
Gazeteci etkilenmiştir. Duygulu bir ses tonuyla sorar:
- 40 yıldır burada dua ediyorsunuz... Bunca yıl sonra nasıl bir duygu var içinizde? nasıl hissediyorsunuz?...
- Sanki duvara konuşuyorum gibi bir his var içimde...
***
Bugün Filistinliler, İsrail işgaline karşı ayaklanmalarının 2. yıldönümünü kutluyorlar. Batı Şeria'da yapılan gösterilerin ardından Gazze Şeridi'ndeki çok sayıda kent ve kasaba da kutlamalara sahne oldu.
Fakat; Filistin halkının çektiği acılar, katlanarak devam ediyor. Fazla değil; bundan 50-60 sene evvel Filistinlilerin gözardı ettiği, inanamadığı Gelişmeler, yani, topraklarında bir İsrail devletinin kuruluşu gerçek oldu ve bugünkü manzara ortaya çıktı.
Her gün en az birkaç Filistinlinin öldüğü bu olaylar, eninde sonunda bitecek; ama birçok acı, zulüm ve dinmeyen bir gözyaşı bırakacak ardında. İsrail'in bu kin ve nefret denizinde ilelebet kalması düşünülemez.
Onlar sonucu kendileri için hiç de iyi olmayacak bir savaşı sürdürüyorlar.
Bugün önemli olan, Filistinlinin bundan 50-60 sene evvel Göremediklerini, hiç olmazsa bunca yaşanandan sonra görmesidir.
Yoksa, çektikleri yanlarına kâr kalabilir...
Kudüs'e atanan bir Amerikalı gazeteci, Ağlama Duvarı'nın önünden gelip geçerken, bir Musevi'nin her gün duvarın önünde diz çöküp dua ettiğini fark etmiş. Haftalarca aynı manzarayı görünce dayanamamış ve sonunda adamla bir röportaj yapmaya karar vermiş. Adamdan izin aldıktan sonra teybini açmış ve konuşmaya başlamış:
- İsminiz?
- David. Polonya Yahudisiyim. 65 yaşındayım. Smalla'da bir manav dükkânım var. Evliyim. İki çocuğum Tel Aviv'de bir çiçek serasında çalışıyorlar...
-Sizi her gün burada, Ağlama Duvarı'nda, dua ederken görüyorum.
-Evet, her sabah dükkanımı açmadan önce buraya gelir, dünya barışı ve Ulusların kardeşliği için dua ederim...Öğle tatilinde yine gelir; bu kez yeryüzündeki acıların ortadan kalkması ve bütün insanların refaha kavuşması için dilekte bulunurum... Akşam da eve dönmeden önce yine uğrar; bu kez iyi ve dürüst insanların esenliği için dua ederim... Cumartesi günlerimin tamamını da burada geçiririm, aynı şeyler için dua ederek...
-Çok güzel.... Ne kadardır sürüyor bu?
-İsrail kurulup da buraya göç ettiğimden bu yana... Yani 40 yıldan fazla oldu...
Gazeteci etkilenmiştir. Duygulu bir ses tonuyla sorar:
- 40 yıldır burada dua ediyorsunuz... Bunca yıl sonra nasıl bir duygu var içinizde? nasıl hissediyorsunuz?...
- Sanki duvara konuşuyorum gibi bir his var içimde...
***
Bugün Filistinliler, İsrail işgaline karşı ayaklanmalarının 2. yıldönümünü kutluyorlar. Batı Şeria'da yapılan gösterilerin ardından Gazze Şeridi'ndeki çok sayıda kent ve kasaba da kutlamalara sahne oldu.
Fakat; Filistin halkının çektiği acılar, katlanarak devam ediyor. Fazla değil; bundan 50-60 sene evvel Filistinlilerin gözardı ettiği, inanamadığı Gelişmeler, yani, topraklarında bir İsrail devletinin kuruluşu gerçek oldu ve bugünkü manzara ortaya çıktı.
Her gün en az birkaç Filistinlinin öldüğü bu olaylar, eninde sonunda bitecek; ama birçok acı, zulüm ve dinmeyen bir gözyaşı bırakacak ardında. İsrail'in bu kin ve nefret denizinde ilelebet kalması düşünülemez.
Onlar sonucu kendileri için hiç de iyi olmayacak bir savaşı sürdürüyorlar.
Bugün önemli olan, Filistinlinin bundan 50-60 sene evvel Göremediklerini, hiç olmazsa bunca yaşanandan sonra görmesidir.
Yoksa, çektikleri yanlarına kâr kalabilir...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Muradoğlu / diğer yazıları
- Benzer ikizler : İran -Türkiye / 04.04.2021
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006