Bitti dedim kaç kere. Kurtuldum sandım bu azaptan. Azap dediysem de bakma böyle söylediğime.Razıyım azabının tüm şiddetine. Öyle demliyim ki her şeyine? Meğer, seni unutmayı unuttuğumu bile unutmuşum. Gecelerden kaçarken, sabahımı güneşinde bulmuşum. Allah, imtihan diye vermiş bana seni. Hani bir söz var ya: "Allah bu dünyada da ceza verir kuluna, kulun yaptıklarına karşılık. Ölümü bekletmez bazen." Sana ettiklerimin cezasını çekiyorum galiba. Yaşıyorum ölmeden, tüm azametiyle sensizliğin cehennemini. Bekliyorum, yaşayan âşıklar mezarlığında. Korkuyorum, hiç korkmadığım kadar hem de.Nihayet defnediliyorum, sahipsizliğimin sahibi derin çukura. Âşıklığımdan öldüğüm çıksa da ayyuka, pişmanlıklar için artık çok geç? "Ne olur, bir şans daha?" çığlıkları vermiyor fayda. Ölümün güldüğü yerdeyim. Olan olmuş, biten bitmiş. Yaşayan tüm ölüler, etrafımı çevirmiş: "Yazık, üstelik çok da gençmiş?" Uyanınca anlıyorum ki bunlar, kâbustan öte kâbus bir suretmiş. Yaptıklarıma yapılacakları, Allah bana rüyamda göstermiş? Gönül sesimi duymam için bunu görmem gerekmiş. Kalktım hemen, yatağımdan. Sarıldım, kılıç misali duama:Yardım et Allah'ım! Sevgisine mazhar et, nasip değilse de. Hakkıma hak kıl, hakkım değilse de? Varsın yine sevmesin? Hep ben yanayım, yalan olayım gerçeğimi görmese de.
Bilal Temur / diğer yazıları
- Yaşayan âşıklar mezarlığı / 23.06.2010
- Hayat / 16.06.2010
- Muhacir gönül / 09.06.2010
- Sensiz? / 04.12.2009
- Hayat / 16.06.2010
- Muhacir gönül / 09.06.2010
- Sensiz? / 04.12.2009