Evet sevgili okuyucular 78 yaşındayım ben böyle bir Dünya Kupası finali görmedim. Hatta bırakın finali böyle maç görmedim.
Kim hak etti karar verebilmek mümkün değil. Maçı teknik ve taktik olarak tanımlayabilmek mümkün değil.
Bu maç için bunları tarif etmek imkansız. Her şeye rağmen gönlüm Messi ve Arjantin'den yanaydı.
Mbappe de çok iyi bir turnuva çıkardı fakat her şeye rağmen Messi taçlanmalıydı.
Bu ünvanı da almalıydı. Neden böyle düşünüyordum çünkü Messi başlayan, kurgulayan ve sonlandıran bir oyuncu.
Mbappe sadece sonlandıran bir oyuncu. Futbolun bir mantığı, bir anlamı varsa Messi daha üretici ve yaratıcı bir oyuncu olarak ödüllendirilmeliydi.
Nitekim böyle oldu ve Messi ve arkadaşları dünya şampiyonu oldu.
Fakat her şey Messi için berbat olabilirdi. Neden böyle diyorum çünkü Arjantin ilk 35 dakika görkemli ve muazzamdan öte bir oyun oynadı.
Bir şekilde bu oyunun devamı gelmedi. Arjantin'in ilk 35 dakika oynadığı futbol şuna daha kesin bir şekilde inanmama neden oldu.
Futbol bir denge oyunu. Peki neyin dengesi? Sürat ve takım oyununun dengesi.
Arjantin'in ilk 35 dakika oynadığı futbolda bu denge çok başarılı bir şekilde oturtuldu.
Tabii başrolde Messi vardı ama arkadaşları da vardı. Bu dengenin getirdiği muazzam futbol 2 golle sonuçlanarak amacına ulaştı.
Fakat her şey burada bitmedi çünkü futbolun bir başka gerçeği daha var.
Böyle bir oyunu, böyle bir organizasyonu 90 dakika oynayabilmek mümkün değil.
Her halde bu halk arasında maç 90 dakikadır diye ifade ediliyor.
Nitekim ilk şutunu 70'de atan atan Fransa ne olduysa 80'inci dakikaya kadar sahada varlığı yokken aniden uyandı.
Artık oyunda denge kalmamıştı. Taktik, teknik ve disiplin ortadan kalktı.
Bu Arjantin'i dağıttı. Şuursuz tempo hem teknik hem de takım oyunu olarak üstün niteliklere sahip oyunculardan kurulu Arjantin'e iyi gelmedi.
Şimdi burada şunu sormak lazım. İlk 35 dakikanın muazzam futbolundan sonra böyle bir gelişme olabileceğini Scaloni ön görmüş müydü?
Bence hayır ön görmemişti. Peki ne oldu da kupa Arjantin'e gitti.
Burada son düzlükte Arjantinli futbolcuların son bir anda kendi iradelerini ortaya koymaları söz konusuydu.
Uzatmalarda Messi'nin attığı üçüncü golden sonra yaşanan duygu patlaması muazzamdı.
Bu duygu patlaması nasıl bir irade ile Arjantinli oyuncuların maça asıldığını gösterdi. Fakat aynı iradeyi Fransızlar da ortaya koyuyordu.
Hele hele uzatma anlarının son dakikasında Kolo Muani'nin karşı karşıya atamadığı net pozisyonu Fransızların uzun süre unutamayacağını düşünüyorum. Sonuçta maç penaltılara kaldı.
Burada da Emiliano Martinez ortaya çıktı. İşin açıkçası sonuçta kazanması gereken kazandı. Böyle çünkü Arjantin takım olarak iyiydi.
Ortaya çıkması gereken hangi oyuncu varsa gereken zamanda ortaya çıktı ve kupayı kazandılar.
Peki Fransa kazansa futbolun adaleti yok mu diyecektik.
Tabii öyle olmayacaktı ama bence bir bakıma futbolun gerçek estetiği olan pasa dayalı takım oyunu biraz gölgelenmiş olacaktı.
Çünkü bunu ilk 35 dakika mükemmel uygulayan Arjantin'in futbolu unutulup gidecekti.
Bir ay boyunca bir rüyada yaşadık. Şimdi böyle heyecanlar için 4 yıl beklemek zorundayız. Konuşulacak çok şey var.
Dünya Kupası'nın tadı damağımızda ligimize döneceğiz.
Şunu ummak istiyorum. Ligimizdeki futbol da bize böyle coşkulu ve heyecan dolu anlar yaşatır.
Aksi insanı futboldan soğutuyor ve eğlenebilmek için neden kalmıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025