‘Bebek migreni kolik nedeni olabilir’
Her 5 bebekten birini etkileyen kolik ağlamalarının gaz sıkışmasından kaynaklanmadığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökmen Alpaslan Taşkın, “Kolik ağlamalarına neyin sebep olduğu net olarak bilinmiyor. Bazı çalışmalar kolik ve bebek migreni arasında bir bağlantı bulmuştur ve daha ileri çalışmalar bu ilişkiyi araştırmaktadır” dedi
06.11.2020 04:19:00
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökmen Alpaslan Taşkın, kolik sendromu yaşayan bebeklerle ilgili açıklamalarda bulundu. Kolik sendromu yaşayan bebeklerin herhangi bir sağlık sorunu olmadığının altını çizen Uzm. Dr. Gökmen Alpaslan Taşkın, "Kolik gaz sıkışması değildir. Birçok ebeveyn bunu gaz sancısı ile karıştırıp, bebeklerine gaz giderici ilaçlar vermektedir. Bu ilaçların koliği iyileştirmediği ispatlanmıştır" dedi.
'Her 5 bebekten birinde görülüyor'
Uzm. Dr. Gökmen Alpaslan Taşkın, sağlıklı ve iyi beslenen bir bebekte aşırı ağlamaya kolik denildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Herhangi bir zamanda olabilir, ancak genellikle yaşamın ilk birkaç haftasında gelişir ve yaklaşık 6 ila 8 haftalıkken zirve yapma eğilimindedir. Bazen bir ebeveyn, bebeğinin 'huzursuz' olduğunu söyleyebilir. Kolik, çok yaygın bir durumdur ve her 5 bebekten birini etkiler. Yaklaşık 6 ila 8 haftalıkken, bir bebek tipik olarak her gün 2 ila 3 saat ağlar.
Bir bebekte kolik varsa, haftada 3 günün üzerinde, 3 saatten fazla ağlaması normaldir. Kolikli bebeklerin genellikle huzursuz olmalarına neden olan altta yatan bir tıbbi sorunu yoktur. Bununla birlikte, kolikli bir bebek sahibi olmak, ebeveynler için çok yorucu, sinir bozucu ve endişe verici bir deneyim olabilir. Kolik ağlaması olan bebekler, sakinleştirilemez derecede ağlarlar ve bu döngü 3 haftadan fazla sürme eğilimindedir."
'Kolikle gaz sıkışması arasında ilişki bulunamadı'
Dr. Taşkın, kolik ağlamalarına neyin sebep olduğunun net olarak bilinmediğine değinerek, şu ifadeleri kullandı: "Bu durum; erkekleri ve kızları eşit şekilde etkiler ve niye bazı bebeklerin kolik atakları geçirip diğerlerinin olmadıkları hala anlaşılan bir durum değildir. Kolik ağrısına, sindirim sorunu veya gazın neden olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Alerji, laktoz intoleransı, sindirim sistemindeki bakterilerdeki değişiklikler, beslenme tarzları ve endişeli ebeveynler gibi bir dizi başka faktör üzerinde çalışmalar yapıldı, ancak belirli bir neden tespit edilemedi. Bazı çalışmalar kolik ve bebek migreni arasında bir bağlantı bulmuştur ve daha ileri çalışmalar bu ilişkiyi araştırmaktadır. Fakat annenin sigara içmesi veya hamilelik sırasında sigara kullanımına devam etmesi bebeklerin kolik olma riskini arttırdığı kanıtlanmıştır. Koliğin ne kadar süreceğini söylemek zordur, ancak genellikle bebek 3 ila 4 aylık olduğunda iyileşir. Kolik uzun süreli etkilere sahip değildir; bebekler normal büyür ve gelişimine devam eder"
Bu belirtilere dikkat
Bazı durumlarda derhal tıbbi yardım alınması gerektiğine işaret eden Dr. Taşkın, şu değerlendirmede bulundu: "Eğer bebek normal beslenemezse, sürekli, zayıf veya tiz bir ağlaması varsa, ateşi varsa, nefes almakta güçlük çekiyorsa veya çok hızlı nefes alıyorsa, gevşek bir kas tonusu varsa, alışılmadık şekilde uykulu bir durumu varsa dikkate alın. Aynı zamanda nöbet geçirdiyse, cildi çok soluklaşır veya maviye dönerse, ciltte leke oluşur veya vücutta mor-kırmızı bir kızarıklık oluşursa, tekrarlayan kusma veya yeşil renkli kusma (safra nedeniyle), kabarık bir bıngıldak varsa ciddiye alın. Bebeğinizde bu belirtilerden herhangi biri varsa, daha ciddi bir tıbbi durumu olabilir ve derhal tıbbi yardım almalıdır."
Ebevenlerin dikkat etmesi gereken hususlar
Ebeveynlerin kendilerine de dikkat etmesinin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Taşkın, uyarılarını şöyle sürdürdü: "Ebeveynler dinlenme arası vermeye çalışmalı ve bir veya iki saatliğine bile olsa bir başkasından görevi devralmasını istemelidir. Kolikli bir bebeğe bakmanın tek kişilik bir iş olmadığını unutmayın. Bir doktor veya çocuk sağlığı hemşiresi bu konuda destek sağlayabilir ve huzursuz bir bebeği yatıştırmaya yardımcı olabilecek bazı fikirler verebilir. Bebeğin iyi durumda olduğundan emin olmak için doktorla görüşün. Bebeğin aç olmadığından veya bez değişimine ihtiyaç duyduğundan emin olun.
Beslenme, uyumak ve oyun oynamak için düzenli bir günlük düzen geliştirin. Bebeği şekerleme ve uykuya alıştırmak için bir rutin geliştirin. Uykudan önce aşırı uyarılmadan kaçının. Aşırı sessizlikten kaçının, çoğu bebek düşük seviyede arka plan gürültüsünü yatıştırıcı bulur. Örneğin rahatlatıcı bir müzik açabilirsiniz. Gündüz uykusu için yatak odasını karartın. Bebek masajı, nazikçe sallama veya hafifçe okşama gibi yatıştırıcı teknikleri deneyin. Bebeğinizi şaşırtmaktan kaçının, örneğin hızlı hareket ederek oyunlar oynamak gibi. Bebeğinizi nazikçe tutun ve onunla sessizce konuşun. Yardım isteyin ve kabul edin. Desteğe ihtiyacınız varsa veya baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız bir sağlık uzmanıyla konuşun." İHA
'Her 5 bebekten birinde görülüyor'
Uzm. Dr. Gökmen Alpaslan Taşkın, sağlıklı ve iyi beslenen bir bebekte aşırı ağlamaya kolik denildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Herhangi bir zamanda olabilir, ancak genellikle yaşamın ilk birkaç haftasında gelişir ve yaklaşık 6 ila 8 haftalıkken zirve yapma eğilimindedir. Bazen bir ebeveyn, bebeğinin 'huzursuz' olduğunu söyleyebilir. Kolik, çok yaygın bir durumdur ve her 5 bebekten birini etkiler. Yaklaşık 6 ila 8 haftalıkken, bir bebek tipik olarak her gün 2 ila 3 saat ağlar.
Bir bebekte kolik varsa, haftada 3 günün üzerinde, 3 saatten fazla ağlaması normaldir. Kolikli bebeklerin genellikle huzursuz olmalarına neden olan altta yatan bir tıbbi sorunu yoktur. Bununla birlikte, kolikli bir bebek sahibi olmak, ebeveynler için çok yorucu, sinir bozucu ve endişe verici bir deneyim olabilir. Kolik ağlaması olan bebekler, sakinleştirilemez derecede ağlarlar ve bu döngü 3 haftadan fazla sürme eğilimindedir."
'Kolikle gaz sıkışması arasında ilişki bulunamadı'
Dr. Taşkın, kolik ağlamalarına neyin sebep olduğunun net olarak bilinmediğine değinerek, şu ifadeleri kullandı: "Bu durum; erkekleri ve kızları eşit şekilde etkiler ve niye bazı bebeklerin kolik atakları geçirip diğerlerinin olmadıkları hala anlaşılan bir durum değildir. Kolik ağrısına, sindirim sorunu veya gazın neden olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Alerji, laktoz intoleransı, sindirim sistemindeki bakterilerdeki değişiklikler, beslenme tarzları ve endişeli ebeveynler gibi bir dizi başka faktör üzerinde çalışmalar yapıldı, ancak belirli bir neden tespit edilemedi. Bazı çalışmalar kolik ve bebek migreni arasında bir bağlantı bulmuştur ve daha ileri çalışmalar bu ilişkiyi araştırmaktadır. Fakat annenin sigara içmesi veya hamilelik sırasında sigara kullanımına devam etmesi bebeklerin kolik olma riskini arttırdığı kanıtlanmıştır. Koliğin ne kadar süreceğini söylemek zordur, ancak genellikle bebek 3 ila 4 aylık olduğunda iyileşir. Kolik uzun süreli etkilere sahip değildir; bebekler normal büyür ve gelişimine devam eder"
Bu belirtilere dikkat
Bazı durumlarda derhal tıbbi yardım alınması gerektiğine işaret eden Dr. Taşkın, şu değerlendirmede bulundu: "Eğer bebek normal beslenemezse, sürekli, zayıf veya tiz bir ağlaması varsa, ateşi varsa, nefes almakta güçlük çekiyorsa veya çok hızlı nefes alıyorsa, gevşek bir kas tonusu varsa, alışılmadık şekilde uykulu bir durumu varsa dikkate alın. Aynı zamanda nöbet geçirdiyse, cildi çok soluklaşır veya maviye dönerse, ciltte leke oluşur veya vücutta mor-kırmızı bir kızarıklık oluşursa, tekrarlayan kusma veya yeşil renkli kusma (safra nedeniyle), kabarık bir bıngıldak varsa ciddiye alın. Bebeğinizde bu belirtilerden herhangi biri varsa, daha ciddi bir tıbbi durumu olabilir ve derhal tıbbi yardım almalıdır."
Ebevenlerin dikkat etmesi gereken hususlar
Ebeveynlerin kendilerine de dikkat etmesinin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Taşkın, uyarılarını şöyle sürdürdü: "Ebeveynler dinlenme arası vermeye çalışmalı ve bir veya iki saatliğine bile olsa bir başkasından görevi devralmasını istemelidir. Kolikli bir bebeğe bakmanın tek kişilik bir iş olmadığını unutmayın. Bir doktor veya çocuk sağlığı hemşiresi bu konuda destek sağlayabilir ve huzursuz bir bebeği yatıştırmaya yardımcı olabilecek bazı fikirler verebilir. Bebeğin iyi durumda olduğundan emin olmak için doktorla görüşün. Bebeğin aç olmadığından veya bez değişimine ihtiyaç duyduğundan emin olun.
Beslenme, uyumak ve oyun oynamak için düzenli bir günlük düzen geliştirin. Bebeği şekerleme ve uykuya alıştırmak için bir rutin geliştirin. Uykudan önce aşırı uyarılmadan kaçının. Aşırı sessizlikten kaçının, çoğu bebek düşük seviyede arka plan gürültüsünü yatıştırıcı bulur. Örneğin rahatlatıcı bir müzik açabilirsiniz. Gündüz uykusu için yatak odasını karartın. Bebek masajı, nazikçe sallama veya hafifçe okşama gibi yatıştırıcı teknikleri deneyin. Bebeğinizi şaşırtmaktan kaçının, örneğin hızlı hareket ederek oyunlar oynamak gibi. Bebeğinizi nazikçe tutun ve onunla sessizce konuşun. Yardım isteyin ve kabul edin. Desteğe ihtiyacınız varsa veya baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız bir sağlık uzmanıyla konuşun." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.