CHP Lideri Deniz Baykal, Kemal Derviş'i partisine katılmaya ikna etmenin çok zor olduğunu belirterek, "Kemal'i yanıma alacağım diye göbeğim çatladı benim" demiş. Gerçekten de Kemal Derviş'in CHP'ye katılmasıyla sonuçlanan "siyasi patinaj"larının, temasa geçtiği herkesi sıfır noktasına ve sıfırın altına sürüklediği gerçeği düşünüldüğünde, Baykal'ın zor bir süreç yaşadığı kolayca anlaşılabilir.
Deniz Baykal yıllardır siyasetin içinde bir insan. Ama son Kemal Derviş tercihiyle çok ciddi bir hataya imza atan Baykal, sanki yıllardır siyasetin içinde olmayan bir siyaset acemisi gibi davrandı. CHP'ye çok pahalıya malolan bu hata, 1999 seçimlerinde baraj altında kalmasına karşın, bir miktar da olsa toparlanma sürecine giren partide, ciddi bir düşüş sürecini başlattı. Baykal "siyaset mühendisleri"nin etkisinde kalarak ve parti içinden yükselen "Derviş IMF'ci, bizse Halkçı olduğumuzu söylüyoruz, bu yaman çelişkiyi tabana anlatamayız." şikayetlerini duymazlıktan gelerek Derviş'te aşırı ısrarcı oldu. Hatta son iki ayını tamamen Derviş'e ayırdı. Nihayet kendi ifadesiyle Baykal "göbeğini çatlacak" kadar zorlandığı bir sürecin ardından Derviş'le nikah kıydı. Belki Deniz Baykal'ın göbeği çatlamadı ama Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin temeli çatladı. Hem de öyle bir çatladı ki...
Bağımsızlığımızı IMF'ye bağlamakla görevli Kemal Derviş'in CHP'de nasıl yer bulduğunu anlamak gerçekten güç. Ya Derviş'in Baykal'ın da üstünde bir "derin genel başkanlığa" oturtulmasına ne demeli.
İsmail Cem'in, "Derviş ABD'ye gidip geldikten sonra değişti" itirafı, Derviş'in CHP'ye girme talimatını ABD'den aldığını açık şekilde gösteriyor. Derviş'in Türkiye'de tek amacı var: "Türkiye'yi sömürmeye çalışan IMF ve Dünya Bankası'nın politikalarını en iyi şekilde tatbik etmek." Yani Baykal'ın şu sözlerine çocuklar bile güler:
"Bir kere şu bilinmelidir; Hepimiz CHP'liyiz, Kemal de, ben de. Hepimiz bu partinin birer parçasıyız. CHP hepimizden büyüktür. Bugün biz varız, yarın yokuz. Yarın başka CHP'liler olacak. Tek bir hedefimiz var, Türkiye'nin başarısını sağlamak. Türkiye'yi borçlarını ödemiş, ayakları üzerinde duran, başı dik ve AB'ye girmiş, IMF'ye muhtaç olmaktan çıkmış, kalkınma sürecini harekete geçirmiş, sosyal duyarlılığını yaşama geçirmiş bir ülke haline getirmek istiyoruz."
Yapmayın sayın Baykal. Kemal Derviş'in "derin genel başkanlığını" yaptığı bir CHP'nin amacı "Türkiye'yi IMF'ye muhtaç olmaktan kurtarmak" olabilir mi? Olsa olsa IMF'ye daha fazla muhtaç etmek olur.
Size ve tüm CHP'lilere tavsiyemiz, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın CHP'nin hayli etkin olduğu Gaziantep'te onbinlerce Antepliye hitaben yaptığı ve dakikalarca alkışlanan şu davete kulak vermeniz. " ...CHP'li kardeşlerim sizlerin yeri BTP saflarıdır".
Deniz Baykal yıllardır siyasetin içinde bir insan. Ama son Kemal Derviş tercihiyle çok ciddi bir hataya imza atan Baykal, sanki yıllardır siyasetin içinde olmayan bir siyaset acemisi gibi davrandı. CHP'ye çok pahalıya malolan bu hata, 1999 seçimlerinde baraj altında kalmasına karşın, bir miktar da olsa toparlanma sürecine giren partide, ciddi bir düşüş sürecini başlattı. Baykal "siyaset mühendisleri"nin etkisinde kalarak ve parti içinden yükselen "Derviş IMF'ci, bizse Halkçı olduğumuzu söylüyoruz, bu yaman çelişkiyi tabana anlatamayız." şikayetlerini duymazlıktan gelerek Derviş'te aşırı ısrarcı oldu. Hatta son iki ayını tamamen Derviş'e ayırdı. Nihayet kendi ifadesiyle Baykal "göbeğini çatlacak" kadar zorlandığı bir sürecin ardından Derviş'le nikah kıydı. Belki Deniz Baykal'ın göbeği çatlamadı ama Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin temeli çatladı. Hem de öyle bir çatladı ki...
Bağımsızlığımızı IMF'ye bağlamakla görevli Kemal Derviş'in CHP'de nasıl yer bulduğunu anlamak gerçekten güç. Ya Derviş'in Baykal'ın da üstünde bir "derin genel başkanlığa" oturtulmasına ne demeli.
İsmail Cem'in, "Derviş ABD'ye gidip geldikten sonra değişti" itirafı, Derviş'in CHP'ye girme talimatını ABD'den aldığını açık şekilde gösteriyor. Derviş'in Türkiye'de tek amacı var: "Türkiye'yi sömürmeye çalışan IMF ve Dünya Bankası'nın politikalarını en iyi şekilde tatbik etmek." Yani Baykal'ın şu sözlerine çocuklar bile güler:
"Bir kere şu bilinmelidir; Hepimiz CHP'liyiz, Kemal de, ben de. Hepimiz bu partinin birer parçasıyız. CHP hepimizden büyüktür. Bugün biz varız, yarın yokuz. Yarın başka CHP'liler olacak. Tek bir hedefimiz var, Türkiye'nin başarısını sağlamak. Türkiye'yi borçlarını ödemiş, ayakları üzerinde duran, başı dik ve AB'ye girmiş, IMF'ye muhtaç olmaktan çıkmış, kalkınma sürecini harekete geçirmiş, sosyal duyarlılığını yaşama geçirmiş bir ülke haline getirmek istiyoruz."
Yapmayın sayın Baykal. Kemal Derviş'in "derin genel başkanlığını" yaptığı bir CHP'nin amacı "Türkiye'yi IMF'ye muhtaç olmaktan kurtarmak" olabilir mi? Olsa olsa IMF'ye daha fazla muhtaç etmek olur.
Size ve tüm CHP'lilere tavsiyemiz, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın CHP'nin hayli etkin olduğu Gaziantep'te onbinlerce Antepliye hitaben yaptığı ve dakikalarca alkışlanan şu davete kulak vermeniz. " ...CHP'li kardeşlerim sizlerin yeri BTP saflarıdır".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012