CHP lideri Baykal, bugün Mecliste bulunuşunu, bir yıldır çizmeye çalıştığı "ılımlı-uyumlu lider" imajına borçlu.
Geçmişte, hırçın politikanın kendisine çok pahalıya malolduğunu düşünen Baykal, bir müddet ortalıkta gözükmeyerek uzlete çekilmiş, sahneye yeniden çıktıktan sonra da eski hırçınlığından, kavgacılığından eser kalmayan olgun lider imajı çizmişti.
Öyle ki, seçime bir kaç gün kala AKP lideri Erdoğan ile çıkarıldığı tartışma programında Erdoğan ile girdiği centilmence diyalog herkes gibi bizi de şaşırtmıştı.
Ama huylu huyundan vazgeçmezmiş. Meclis'e kapağı attıktan, yani muhalefet de olsa bir siyasi iktidara malik olduktan sonra Baykal'ın eski huyları depreşti.
Baykal Meclis'te "tek tabanca" muhalefet etmenin tadını çıkardıkça ülkeyi gereceğinin sinyallerini verdi.
Hükümet programı görüşmelerinde henüz program Meclis'e sunulmadan Baykal, iktidarı rejim krizi çıkarmakla tehdit etti.
CHP lideri Baykal, iktidara "emir modunda" fermanlar savurdu. Hazret, kendisini rejimin sahib-i aslisi olarak gördüğünden hükümete iktidarın sınırlarını çizdi.
Öyle sınarlar ki, hükümet Baykal'ı ciddiye alacak olsa adım atması mümkün değil.
Sanki seçim sonuçlarına göre Baykal iktidar, AKP muhalefet olmuş da AKP fazlasına talip olmuş sanırsınız.
Seçimlere doğru Atatürk ilkelerini, yani CHP'nin 6 okunu parti programından çıkaracak kadar metamorfoz (dönüşüm) geçiren CHP, seçimden hemen sonra eski korkuları depreşen paranoyid muhalefet uslubuna geri döndü.
Anayasa değişikliğini dillendiren hükümete, "bu da nereden çıktı, rejim krizimi istiyorsunuz" diye hesaba çekmeye kalktı.
Oysa AKP'nin programında, seçim bildirgesindeki bu vaatleri önceden okunsaydı Baykal için sürpriz olmayacaktı.
AKP'li bakanların eşlerinin başörtülü olması, iftar yemeklerinin ardından namaz kılmalarını gerekçe göstererek "AKP'nin gizli gündemi olduğunu" iddia edecek kadar paranoid iddilar ortaya attı.
Oysa AKP'li yetkililer, değil gizli gündem sahibi olmak, güç odakları ile çatışmamak için kişisel hassasiyetlerinden dahi ödün verir oldular.
AKP iktidar olduğunu hissettirmez ise Baykal'dan daha çok çekeceği var...
Baykal'ın salvoları karşısında geri çekilmek AKP'yi sürekli geri adımlar atan iktidar konumuna itebilir.
İktidar suçluluk duygusunu üzerinden atamaz, hep aman hata yapmayayım fobisi ile hareket ederse milleti yakan yoksulluk, yolsuzluk ve yoksulluk ile mücadele edemez.
Geçmişte, hırçın politikanın kendisine çok pahalıya malolduğunu düşünen Baykal, bir müddet ortalıkta gözükmeyerek uzlete çekilmiş, sahneye yeniden çıktıktan sonra da eski hırçınlığından, kavgacılığından eser kalmayan olgun lider imajı çizmişti.
Öyle ki, seçime bir kaç gün kala AKP lideri Erdoğan ile çıkarıldığı tartışma programında Erdoğan ile girdiği centilmence diyalog herkes gibi bizi de şaşırtmıştı.
Ama huylu huyundan vazgeçmezmiş. Meclis'e kapağı attıktan, yani muhalefet de olsa bir siyasi iktidara malik olduktan sonra Baykal'ın eski huyları depreşti.
Baykal Meclis'te "tek tabanca" muhalefet etmenin tadını çıkardıkça ülkeyi gereceğinin sinyallerini verdi.
Hükümet programı görüşmelerinde henüz program Meclis'e sunulmadan Baykal, iktidarı rejim krizi çıkarmakla tehdit etti.
CHP lideri Baykal, iktidara "emir modunda" fermanlar savurdu. Hazret, kendisini rejimin sahib-i aslisi olarak gördüğünden hükümete iktidarın sınırlarını çizdi.
Öyle sınarlar ki, hükümet Baykal'ı ciddiye alacak olsa adım atması mümkün değil.
Sanki seçim sonuçlarına göre Baykal iktidar, AKP muhalefet olmuş da AKP fazlasına talip olmuş sanırsınız.
Seçimlere doğru Atatürk ilkelerini, yani CHP'nin 6 okunu parti programından çıkaracak kadar metamorfoz (dönüşüm) geçiren CHP, seçimden hemen sonra eski korkuları depreşen paranoyid muhalefet uslubuna geri döndü.
Anayasa değişikliğini dillendiren hükümete, "bu da nereden çıktı, rejim krizimi istiyorsunuz" diye hesaba çekmeye kalktı.
Oysa AKP'nin programında, seçim bildirgesindeki bu vaatleri önceden okunsaydı Baykal için sürpriz olmayacaktı.
AKP'li bakanların eşlerinin başörtülü olması, iftar yemeklerinin ardından namaz kılmalarını gerekçe göstererek "AKP'nin gizli gündemi olduğunu" iddia edecek kadar paranoid iddilar ortaya attı.
Oysa AKP'li yetkililer, değil gizli gündem sahibi olmak, güç odakları ile çatışmamak için kişisel hassasiyetlerinden dahi ödün verir oldular.
AKP iktidar olduğunu hissettirmez ise Baykal'dan daha çok çekeceği var...
Baykal'ın salvoları karşısında geri çekilmek AKP'yi sürekli geri adımlar atan iktidar konumuna itebilir.
İktidar suçluluk duygusunu üzerinden atamaz, hep aman hata yapmayayım fobisi ile hareket ederse milleti yakan yoksulluk, yolsuzluk ve yoksulluk ile mücadele edemez.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014