Batı basınında Hazreti Muhammed'e hakaret kastıyla karikatür yayınlayan azılı İslam düşmanlarına bile resmen sahip çıkılması, Hıristiyan Dünyası'nın şuuraltını deşifre etmiştir. Aslında Batı'nın devlet ve siyaset adamları da, papaları, patrikleri, papazları da, kendilerinin İslam'ı yeryüzünden kaldırmaya memur edildiklerine' inandırılmışlardır. Zındık, kafir demektir. Hıristiyan din adamı ve düşünürlerine göre; zındıklığın kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir! Hıristiyanlar, İncil'e inanmayanları kafir ilan etmişlerdir. Hıristiyan Dünyası'nın en büyük filozoflarından ve edebiyatçılarından olan ve Türk çocuklarına, aydınlanma çağının en büyük simalarından biri olarak tanıtılan Dante, Hazreti Muhammed'e duyduğu kini şöyle kusar:'... O, cehennemin 28. katına atıldı. Başı ta ortasına kadar iki parçaya ayrılmıştı!'İslam'ı 'bütün dünyaya sirayet eden bir zındıklık' olarak niteleyen bu sapık filozof, Hazreti Muhammed'i 'işlediği günahların, yaptığı kepazeliklerin ve sebep olduğu fitnenin cezası olarak, kendi eliyle vücuduna eziyet eden bir kimse' olarak tasavvur eder!Tıpkı, Dante gibi Rönesans'ı hazırlayanlardan biri olan Bolidor Vercil'e göre de 'İslam; Hıristiyan kaynaklarından alınmış, karışık bir sistem, Hazreti Muhammed de saralı bir kimsedir!'Fransız ihtilalini hazırlayanlardan biri olduğu için adeta kutsanan Volter, İslam Peygamberi'ne 'ruh-ül Kudüs'ten vahiy aldığını iddia eden bir yalancı, bir deccal' diyebilecek kadar sapıtmıştır. Diderot, Volter gibi 'piç' olduğunu itiraf etmemiştir ama, o da Hazreti Peygamber'e 'kaatil, kadın toplayıcısı, hür aklın en büyük düşmanı' demekten utanmayan aşağılık bir müfteridir. Norman Daniel, Hazreti Muhammed'i 'papa namzedi bir kardinal' olarak tasavvur eder! Bu palavracıya göre 'Hazreti Muhammed, papalık kürsüsüne oturmak istemiş, bu kürsü eline geçmeyince peygamberlik iddiasında bulunmuş bir kaatil, bir hırsız, bir yalancı, bir deccal ve facirdir!' Yani kadın düşkünü!Bu saydıklarımıza, benzeri hakaretleri tekrarlayagelen Adison'u, Nelson'u, Herper ve diğer yüzlercesini ilave edebiliriz ki, işte Danimarka'daki lağım patlamasına, tarih boyunca biriken bu fosseptik sebep olmuştur!Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, Batı kimliğini Türk ve İslam düşmanlığı şekillendirmiştir. Öyleyse Avrupa Birliği'nin öngördüğü kültürel entegrasyon da misyonerliğin bazı Hoca Efendiler üzerinden yürütülmesi demek olan dinlerarası diyalog da Türk Milleti'ni felakete sürükleyecektir. Baksanıza; tarih boyunca devam edegelen İslam aleyhtarı propaganda, karikatürle desteklenerek tekrarlanırken, Dinlerarası Diyalog korosu eski bir zırıltıyı yeniden seslendirmeye başladı. Bizimle savaşmış olsa bile ölen bir Hıristiyan şehit sayılırmış!Hadi ordan!Herhangi bir propaganda Hıristiyanlığı meşru göstermeye çalışıyorsa bilin ki o yolda Türk evladına tuzak kurulmuştur. Siyas", iktisad", din" veya kültürel hiçbir tasarı ve hiçbir teşebbüs Hıristiyanlar'a karşı pekişen Türk mill" dikkatini zaafa uğratmamalıdır. Kinini ve intikam duygusunu da!Necdet Sevinç/ Tercüman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.