Basiret buharlaşmış firaset firarda

Hayati müesseselerin, stratejik kurumların nedense hep ecnebi firmalara satıldığı bir ülkenin vatandaşlarında mutlaka bulunması gereken iki haslet; basiret ve firaset. Dağılmak üzere olan bir cihan devleti Osmanlıyı, basireti, firaseti ve üstün siyaseti sayesinde 33 yıl daha yaşatabilen Cennetmekan Abdülhamit Han yabancılara toprak satışı konusunda; "Kanla alınan, para ile satılmaz" şeklinde kapı gibi cümle söylemişken ve haklılığı bin defa, milyon defa ispatlanmışken, bugün işbaşında bulunan "satış ekibinin" mutlaka ve mutlaka edinmeleri gereken iki haslet; basiret ve firaset. Milli Mücadelenin başlamasından az önce, güzel yurdumuzu, şirin Anadolumuzu parsellemiş ve fiilen işgal etmiş olan, hatta bizim şehirlerimizi centilmenlik adına birilerine ikram eden milletlerin, bugün Anadolumuzun en güzel köşelerinde koloniler, kasabalar oluşturduklarını, var olan kiliselere yenilerinin ilave edilip bangır bangır çanların çalındığını, yine var olan camilere kilit vurulduğunu görüp, anlayıp, hissettirmek için, rahatsız olmak, derin acılar duymak için mutlaka kuşanılması gereken iki haslet; basiret ve firaset. Semalarında, hava sahasında akbabaların dolaştığı, coğrafyasının dörtbir yanına ve hasseten maden yataklarına leş kargalarının üşüştüğü bir cennet vatanın bütün vatandaşlarının acilen elde etmeleri gereken iki haslet; basiret ve firaset. Dünya gezegeninde gezintiye çıkmış, ara-sıra uzaklardan el sallyıp; "memlekette ne var ne yok" diye haber soran Başvekil hazretlerinin ne aradığını, niçin dolaştığını şimdilik net olarak bir bilen yok ama tavsiyemiz; nerede rastlarsa, nasıl bulursa bulup kuşanması gereken iki haslet; basiret ve firaset. Çin'den Maçin'den, Hint'ten Yemen'den, Londra'dan Paris'ten, Washington'dan Telaviv'den, çantasını kapanın gelip kapak attığı, emlakçılık yaptığı bir ülkede ve bir süreçte; "toprakları alıp memleketlerine mi götürecekler" şeklindeki dünyanın en aptalca, en ahmakça, en boş ve kof sorusuna; "topraklarımızı götürmeyecekler, İsrail örneği gibi kendi insanlarını getirecekler, ayakları yer edince de yerlileri yerlerinden-yurtlarından kovacaklar" diyebilmek için kesinlikle elde edilmesi gereken iki haslet; basiret ve firaset. Amerika'dan gelen FBI ekibinin daha yatakları soğumadan, nöbeti devralır gibi CIA ekibinin Ankara'ya damladığı günlerde, o diyarda meskun bir zatın üstün hizmetlerini anlatan belgesellerin yayına girmesinden ve bilcümle siyaset, ticaret ve malumat esnafından ünlülerin methiyeler dizmek için sıraya girmesinden şüphelenmek için, "düğün değil bayram değil" diyebilmek için yanınızda bulundurmanız gereken iki haslet; basiret ve firaset. "Amerika ile iyi geçinmezseniz işinizi bozarlar. Amerika'nın bize yarım arpa kadar bile, sadece bizim menfeatimize olacak bir desteği yoktur" diyen ve yine; "Amerika gözardı edilerek şurada burada bir iş yapmaya kalkışılmamalıdır... Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiç bir iş yaptırmazlar" deiyen bir zatın öncülüğünde açılan okulların kime, hangi kültüre ve hangi ülkeye hizmet için açıldıklarını anlayabilmeniz için de kesinlikle yanınızdan ayırmamanız gereken iki haslet; basiret ve firaset. Değerli dostlar, bu iki haslet, herhalde bugün olduğu kadar hiç bir dönemde insanlığa, özellikle de Türk milletine lazım olmamıştı.