Başıboş deyince Necip Fazıl'ın meşhur şiirini hatırlıyoruz:
"Vatanımda sular akar, başıboş;Herkes, birbirini kakar, başıboş.Bozkırlardan topal bir tren geçer;Çocuk, merkep, öküz bakar, başıboş.Yanmaz da yürekler, güneşe atsan;Bir kibrit, bir orman yakar, başıboş.Tarih, kutuplara kaçmış bir fener,Buz denizlerinde çakar başıboş.Yirmidokuz harflik sözde aydınlar,Yafta yazar, isim takar, başıboş.Allah'ım sen acı bu sâf millete!Akşam yatar, sabah kalkar, başıboş..."
Bu fotoğraf hayli eski bir fotoğraf, ama bugün çekilmiş kadar yeni. Bu şiirin şairi öte dünyaya göçeli tam çeyrek asır olmuş, vefatından bir çeyrek asır önce yazdığını hesap edersek,en az elli yıllık bir fotoğrafla karşıkarşıyayız. Peki bunca yıldan sonra bu fotoğrafta değişen bir şey var mı?Suların boşa akışında mı,herkesin birbirini kakışında mı bir değişme,bir gelişme olmuş?Yer altı ve yer üstü kaynaklarımızın bir bir elden çıkması,gırtlağımıza kadar borca batışımız, vatan topraklarının satılışı, küresel sermaye dedikleri ecnebi sermaye tarafından iyice sarılıp,kıskaca alınmamız,daha binlerce olumsuz gelişme karşısında harman yüreklerin hiç tınmaması, "dünya yansa bir bağ otu yanmaz" rahatlığında günlerin geçirildiği bir ortamda bir kibritle bir değil binlerce ormanın yakılışında mı bir değişme olmuş elli senede ?Aydınlar cephesinde mi bir değişme var? Sadece sayıları artmış,sadece midesinden Soros türü vakıflara bağlananların sayıları artmış, sadece ekmeğini yedikleri suyunu içtikleri,havasını soludukları Anadolu'ya ihanet edenlerin sayıları artmış,içinden çıktıkları milleti aşağılayanların,değerlerini hor görenlerin sayıları artmış?Sadece, Anadolu coğrafyasında gözü olan emperyalist güçlerin avukatlığında yarışanların sayıları artmış,aldıkları ücret karşılığında bu millete kargaları bülbül diye,kaktüsleri sümbül diye,çakalları arslan diye, namertleri mert diye takdim edenlerin sayıları artmış?Son mısraya gelince; zaten "akşam yatar sabah kalkar başıboş" vaziyetimizde bir düzelme olsaydı,diğerleri kendiliğinden düzelecekti.Bu başıboşluk,bu umursamazlık,bu vurdumduymazlık bu aymazlık sanki son yıllarda had safhaya ulaştı.Vatanımızın bir köşesinde,yoksul bir köyünde,iftar saatinde masum insanlar kurşun yağmuruna tutuluyor,onu aşkın insanımız katlediliyor kalleş katiller ellerinin kanları ile inlerine çekiliyorlar, biz çeyrek asırdır dinlediğimiz; "son çırpınışlarıdır, şehitlerin kanı yerde kalmayacak" türünden nutuklar dinliyoruz.Televizyon yayınlarında hiçbir değişme yok,vur patlasın çal oynasın havaları devam ediyor.Dağdaki katillere kardeşlerimiz diyen sekiz milyar maaşlı vekillere de kimse sormuyor ki, ya bu maktüller neyiniz oluyor?Bu kadar başıboşluk sizce de ürpertici değil mi?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Hangi hakla ve ne yüzle? / 14.01.2025
- Bin yalanın ardından… / 13.01.2025
- Gözleri yaş dolu yaşlı insanlar / 12.01.2025
- OĞUL / 11.01.2025
- Aile yılı mı dediniz? Eyvahlar olsun! / 10.01.2025
- Farklı bir ses farklı bir soluk / 08.01.2025
- Sebep ne ki, kimine bin kimine de bir verile? / 07.01.2025
- Hayret! Bunca minareye kılıf mı yetişir? / 06.01.2025
- 2025 geldi hoş geldi / 02.01.2025
- Cümle yolsuzluğu yol eylemişler / 01.01.2025
- Bin yalanın ardından… / 13.01.2025
- Gözleri yaş dolu yaşlı insanlar / 12.01.2025
- OĞUL / 11.01.2025
- Aile yılı mı dediniz? Eyvahlar olsun! / 10.01.2025
- Farklı bir ses farklı bir soluk / 08.01.2025
- Sebep ne ki, kimine bin kimine de bir verile? / 07.01.2025
- Hayret! Bunca minareye kılıf mı yetişir? / 06.01.2025
- 2025 geldi hoş geldi / 02.01.2025
- Cümle yolsuzluğu yol eylemişler / 01.01.2025