Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Irak'la ilgili söylediklerini dinlerken, Başbakanın özellikle bu konuda nasıl sıkıntı çektiğine bir kez daha şahit oldum. Başbakan Erdoğan, Irak'la ilgili konuşuyor ama rahat değil. Söylediklerinin bir yerleri rahatsız edeceği endişesi bütün yüz hatlarına sinmiş, kelimelerini titrekleştiriyor. Hele bir de Irak'ta hayatını kaybeden, ABD zulmüne maruz kalan yüzbinlerden bahsederken büsbütün kontrolünü kaybediyor, yüreği ile dili arasındaki bağ tamamen kopuyor. Ağzı birşeyleri otomatik olarak tekrar ediyor ama yüreği ve fikri başka yerlerde geziniyor. Söylediklerine kendisi de inanmıyor ama söylemeye mecbur. Çünkü Türk halkı Irak'taki katliama, ABD zulmüne ve işgalci taşeronlarına tepkili. Bu şiddetli tepkiden kendisini korumanın başka yolu yok.Ama yine de "biricik müttefiki" ABD'yi fazla incitmemek için kelime oyunları yapıyor Başbakan. "Irak'ta 650 bin Iraklı öldü" diyor ama şunu da eklemeyi ihmal etmiyor: "5 bin de koalisyon askeri öldü."İkisini, yani işgalciyle işgale maruz kalan masum Iraklıların kayıplarını dengesiz bir orantıyla toplayıp, "olayın insanî boyutu bu kadar vahim" demeye getiriyor.Bütün bunlara hiç ama hiç gerek yok sayın Başbakan.Türk halkı Irak'taki katliamı ve zulmü çok net bir şekilde kaydetti. Siz istediğiniz kadar kelime oyunlarıyla işgalci ve katillere "koalisyon güçleri" deyin ama Türk milleti işgalcileri ve onların taşeronlarını bir daha silinmeyecek bir şekilde hafızasına kazıdı.Irak'ta namusu kirletilen onbinlerce masum Iraklı kadının acısını ta yüreğinde hissediyor bu millet. İşgal güçlerine tezkere ile Türkiye topraklarını açmak için verdiğiniz üstün çabalar, vekiller üzerinde tek tek kurduğunuz baskılar ve tezkere çıkmadığı zaman yüzünüzün aldığı şekil bu milletin hafızasındaki yerini koruyor sayın Başbakan.Bugün Irak'ta bir işgal ve bu işgalle birlikte katledilen yüzbinler varsa, burada sizlerin verdiği desteğin payının olduğunu çok ama çok iyi biliyor bu millet.Hele hele, tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde reddedildikten hemen sonra ABD'ye yaptığınız özür ve gönül alma ziyaretinde, Wall Street Journal gazetesine verdiğiniz röportajdaki şu cümlelerinizi Türk milleti nasıl unutsun sayın Başbakan:"Ülkem sizin sadık yandaşınız ve dostunuzdur. Dahası, cesur (Amerikalı) genç erkeklerin ve kadınların mümkün olan en az zararı görerek evlerine (Amerika'ya) dönmelerini ve Irak'ta acıların en kısa sürede sona ermesini umud ediyoruz ve bunun için duacıyız."Masum Iraklıları katleden cani ABD askerleri için gönülden yaptığınız bu etkileyici duanız hafızalarımızdaki tazeliğini korurken, grup toplantınızda Irak'la ilgili birşeyler söylemeye çalışırken çektiğiniz zorlukları daha iyi anlıyoruz sayın Başbakan!Gerçekten zor bir iş yapıyorsunuz...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012