Akşam'dan İsmail Küçükkaya, Başbakan Erdoğan'ın 2 Ekim'de gerçekleştireceği ABD gezisini, ABD'li diplomatların soruları eşliğinde değerlendiriyor Hayli kritik bir dönemde önemli bir Washington ziyaretinin arifesindeyiz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı ABD gezisi, daha şimdiden iç politik gelişmeler açısından önemli sonuçlar doğuracağını gösteriyor. Lafı uzatmaya gerek yok, bu ziyareti 'Cumhurbaşkanlığı seçimine dönük işaret (veya işaretsizlik)' olarak görenler ve 'genel seçimler sonrasındaki Türkiye manzarası açısından işaret fişeği' olarak yorumlayanlar var. Çok da haksız değiller ama abartıyorlar. Bir grup gazeteci arkadaşla birlikte Sheraton Otel'de ABD'li üst düzey yöneticilerle yaptığımız görüşmede anladık ki Amerikalılar, şu anda Türkiye'ye dönük ve Başbakan Erdoğan'ın gezisine yönelik üç önemli sorunun cevabını arıyorlar. Sorulardan birincisi, ABD'li yöneticinin cümlesiyle aynen şöyleydi:"Ziyarete gösterilen ilgi, önem ve yaratılan beklenti açısından kafamız karıştı. Başkan Bush'un şu anda popülaritesi hızla azalıyor. Erdoğan'la Bush'un beraber verecekleri görüntü neden bu kadar önemli?" Bu soruyu duyunca şaşırdım, içimden bir an 'zarf atıyorlar' hissi geçti. Türkiye'de 'siyaset oyununun' nasıl oynandığını, ABD Başkenti'nin, 'yerel hesaplarla global planları nasıl uyumlandırdığını' bilmiyor olamazlar. Herhalde bilmezden geliyorlardı. İkinci soru şuydu:"PKK sorunu bitince Türk-ABD ilişkileri rayına oturur mu? Böyle bir durumda her şey güllük gülistanlık olur mu?" Bu soruya masanın etrafındaki gazetecilerin nasıl cevap verdiğini söylememe bile gerek yok. Son iki yıldır bütün platformlarda ABD'li temsilcilere herhalde bütün gazeteci arkadaşlarımla "Türkiye'de inandırıcı olmak istiyorsanız, PKK'ya karşı çok somut adımlar atmalısınız" telkininde bulunduk. Ben, en az 20 kere, ABD Büyükelçisi Ross Wilson dahil olmak üzere pek çok isme bu neviden görüşlerimi aktardım. Üçüncü soruyu sizler de kolayca tahmin edebilirsiniz. "Seçimlerde ne olur, AKP ve CHP'nin dışında hangi partiler barajı aşabilir. Tayyip Bey Cumhurbaşkanı adayı olur mu?"Ortadoğu'nun yapılanması masada olacakLübnan tezkeresinin geçmesiyle birlikte Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyaretinin çok daha kolay geçeceği ve sıcak atmosfere sahne olacağı beklenebilir. Ancak bazılarının zannettiği gibi siyasi gelişmelere dönük çok somut işaretler çıkmasını kimse beklemiyor. Aslında dün Adalet ve Kalkınma Partisi Meclis Grubu'nda konuştuğumuz Başbakan Erdoğan'ın yakın kurmayları da böyle bir havada değiller. Hiç kimse "Çankaya yolu Beyaz Saray'dan geçer" gibi bir safdillik içinde değil. ABD'de daha komplike hesapların, daha uzun vadeli planlamaların yapılacağı düşünülüyor. Özellikle Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesine dönük bazı kritik taleplerin masaya yatırılabileceği unutulmasın. ABD'den yeni gelen Fehmi Koru, bu taleplerin karşılanmasının güçlüğünden dem vurarak, neredeyse 'Başbakan Erdoğan buraya hiç gelmesin' çağrısında bulunuyordu. Görüldüğü gibi konular zannedilenden karışık, beklentiler tahmin edilenden yüksek. Bu ziyaret kesinlikle önemli, ama AKP'nin iç siyasete dönük beklentilerinden çok, Türkiye'nin orta vadeli çıkarları için.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.