On yıldan beri Türkiye'de başbakanlık yapan sayın Erdoğan'ın gençlik yıllarından itibaren yaptığı konuşmalarda en çok kullandığı mısralar:
"Kenar-Dicle'de kurt kapsa bir koyunu
Adl-i İlahi gelir Ömer'den sorar onu" mısralarıdır.
Bilindiği gibi bu mısralar Hz. Ömer (r.a)'in yöneticilikte sorumluluk anlayışının, mesuliyet hassasiyetinin Mehmet Akif'in dilinde şiirleşmiş ifadesidir.
Benim idarem altındaki zeminde ve idareci olduğum zaman diliminde bırakın insanların bir birine zulmetmesini, bir birinin malına ve canına tecavüz etmesini, yetimin yoksulun kimsesiz ve çaresiz kalmasını, hayvanlar arasında zuhur edebilecek bir haksızlıktan dolayı da Rabbimin beni sorguya çekeceğinden korkarım demektir.
Bir şiir, her hangi bir metin sizin düşüncelerinizi, hassasiyetlerinizi en güzel ifade edebiliyorsa onu konuşmalarınızda ve yazılarınızda kullanırsınız.
Sayın Erdoğan'ın demek ki iktidar koltuğun oturana kadar mesuliyet anlayışı bu imiş, böyleymiş ki bu mısraları hemen her konuşmasında tekrarlar dururdu. Fakat ne oldu ise, nasıl oldu ise, on yıllık iktidar süresince tam tersi uygulamalara ve vurgulamalara şahit olduk.
Herkes, son on yılı, Erdoğanlı yılları;
"Kenar-ı Dicle'de kurt kapsa bir koyunu
Adl-i İlahi gelir de Ömer'den sorar onu" mısraları penceresinden lütfen değerlendirsin.
Sadece son aylara, son bir yıla baktığımız zaman bu sorumluluk anlayışının yerinde yellerin estiğini göreceğiz.
Bırakın kurtların koyunu kapmasını, her gün bu ülkenin gencecik civanları katiller tarafından budanıp toprağa düşüyor, her gün dört bir yana şehit tabutları gidiyor, her gün onlarca aileye ateş düşüyor, her gün onlarca ana kan ağlıyor, sayın başbakan artık konuşmalarında gündem bile etmiyor, konuşmalarını alakasız sataşmalarla dolduruyor.
Her şeyden önce sayın Başbakan bulunduğu noktada kendi durumuna dikkatle ve ibretle dönüp bir bakmalıdır.
Bakılacak diğer işler bundan çok çok sonra gelir çünkü.
"Kenar-Dicle'de kurt kapsa bir koyunu
Adl-i İlahi gelir Ömer'den sorar onu" mısralarıdır.
Bilindiği gibi bu mısralar Hz. Ömer (r.a)'in yöneticilikte sorumluluk anlayışının, mesuliyet hassasiyetinin Mehmet Akif'in dilinde şiirleşmiş ifadesidir.
Benim idarem altındaki zeminde ve idareci olduğum zaman diliminde bırakın insanların bir birine zulmetmesini, bir birinin malına ve canına tecavüz etmesini, yetimin yoksulun kimsesiz ve çaresiz kalmasını, hayvanlar arasında zuhur edebilecek bir haksızlıktan dolayı da Rabbimin beni sorguya çekeceğinden korkarım demektir.
Bir şiir, her hangi bir metin sizin düşüncelerinizi, hassasiyetlerinizi en güzel ifade edebiliyorsa onu konuşmalarınızda ve yazılarınızda kullanırsınız.
Sayın Erdoğan'ın demek ki iktidar koltuğun oturana kadar mesuliyet anlayışı bu imiş, böyleymiş ki bu mısraları hemen her konuşmasında tekrarlar dururdu. Fakat ne oldu ise, nasıl oldu ise, on yıllık iktidar süresince tam tersi uygulamalara ve vurgulamalara şahit olduk.
Herkes, son on yılı, Erdoğanlı yılları;
"Kenar-ı Dicle'de kurt kapsa bir koyunu
Adl-i İlahi gelir de Ömer'den sorar onu" mısraları penceresinden lütfen değerlendirsin.
Sadece son aylara, son bir yıla baktığımız zaman bu sorumluluk anlayışının yerinde yellerin estiğini göreceğiz.
Bırakın kurtların koyunu kapmasını, her gün bu ülkenin gencecik civanları katiller tarafından budanıp toprağa düşüyor, her gün dört bir yana şehit tabutları gidiyor, her gün onlarca aileye ateş düşüyor, her gün onlarca ana kan ağlıyor, sayın başbakan artık konuşmalarında gündem bile etmiyor, konuşmalarını alakasız sataşmalarla dolduruyor.
Her şeyden önce sayın Başbakan bulunduğu noktada kendi durumuna dikkatle ve ibretle dönüp bir bakmalıdır.
Bakılacak diğer işler bundan çok çok sonra gelir çünkü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025