Bülent Arınç yine ekranlarda, yine yuvarlak cümleler, yine 'küçük Emrah' modu, yine sütren çıkmış ak kaşık profili.
Soru: Ülkemizin bu kadar çok sorunu ve hayati gündemleri varken televizyoncular neden Bülent Arınç'ı ekranlara çıkartır?
Ben tek şık görüyorum; Reyting. Arınç kurduğu cümlelerle, kaş yaparken göz çıkartıyor. Haliyle iyi reyting alıyor.
Evet, Arınç hep konuşuyor. 15 Temmuz kalkışmasından 6 gün sonra sosyal medyadan videolar yayınlamış ve 'bana ahmak diyebilirsiniz' demişti.
Neden? Bu yapılanmanın eli kanlı bir terör örgütü olduğunu bilmiyormuş, 'bu terör örgütüdür' diyenlere de inanmıyormuş. İşte bu bilgisizliğinden ötürü, 'bana ahmak diyebilirsiniz' demişti.
Hatta bu yapının terör örgütü olduğunu, 'Sayın Cumhurbaşkanımız da, Genelkurmay Başkanımız da o gece öğrendi" demişti. (Yani sırtını sağlama almaya kalkışıyordu)
Arınç o gün, bugündür konuşuyor. Öyle ki AKP içinden bile, 'sus artık, bu kişiyi susturacak yok mu' şeklinde çıkışlar yapılıyordu.
Arınç'ı bu sefer Jülide Ateş konuşturdu. Hakkını vereyim, Jülide Hanımın çoğu sorusu Arınç'ın az çalıştığı yerlerdendi. Ha! Programı iyi reyting de aldı.
Programda Arınç ilk 'aldatıldık' ipine sarıldı; "FETÖ, bizi aldatmışsa bu bizim suçumuz değil".
Hadi canım!
Malumunuz Zafer Aktaş, İstanbul'a emniyet müdürü olarak atandı. Hayırlı olsun.
Sayın Aktaş'ın geçmişini okurken çok ilginç bilgiler karşımıza çıkıyor. Kendisi için, 'FETÖ'yü ilk ifşa edenlerden' deniliyor.
1999'da bu örgüt için rapor hazırlamış. DGM'ye de sunmuş. Bu rapordan üç gün sonra Gülen, ülkemizden kaçmış.
Raporda neler mi vardı? Bugün ekranlar da FETÖ hakkında neler konuşuluyor, ne suçlar isnat ediliyorsa hepsi o raporda mevcuttu.
2002'de de Nuh Mete Yüksel uzun bir dosya hazırlamıştı. Hepsi bir kasete gömüldü gitti. 2004'te de MGK'da masaya kırmızı bir dosya konulmuştu.
Ama hayatı siyasetle geçmiş, devletin her kademelerinde eli, kolu, kulağı olan Arınç, bu yapının ne olduğunu anlayamamış. Öyle mi?
Julide Hanım, Arınç'a; 'Nur Cemaati üyesi misiniz' diye soruyor.
'Derslerine gittim, Risaleyi dinledim ama üyelerinden değildim' diyor ve ekliyor, 'Gülen ile Nur cemaatini aynı kefeye koymayın.'
Neden? Kimdir Nur Cemaati? Said Nursi'nin yani 2. Abdülhamit'in bölücü çalışmalarından ötürü hapse attırdığı, İstanbul'dan sürgün ettiği, Milli Mücadeleye karşı İngilizlerin kurduğu cemiyetlerin yönetim kadrolarında yer alan, Milli Mücadele kahramanlarına, 'kafirdir' fetvasının altına imza atan, Papa'ya ilk mektubu yazıp teslimiyetlerini sunan bir kişi.
Hangi kefeye koyalım?
Jülide Hanım tuttu; 'FETÖ'cü müsünüz' diye sordu. Allah aşkına böyle soru mu olur? Bu soru sorulur mu?
'Bu bana yapılan en büyük iftira olur' dedi Arınç ve geçmişteki övgülerine, icraatlarına Sayın Erdoğan ve Binali Yıldırım'ı da ortak edercesine adeta, 'benim söylediklerimi onlarda söyledi' diyerek yine sırtını sağlama aldı.
Devamında; "Hiçbir istihbarat raporunun, hiçbir emniyetin, askeriyenin istihbaratlarında bunlar 15 Temmuz gibi bir kalkışma yapabilirler diye bir notun gelmediği MGK toplantılarına katılmış biri olarak söylüyorum. Eğer bizi aldatmışlarsa, bizi yanıltmışlarsa bu suç bizim değil. Biz bu faaliyetleri sezseydik kafalarını ezerdik…"
Hiç detaya inmeye gerek yok. Bu açıklama ile MİT başkanı Hakan Fidan ve o zaman genelkurmay başkanı şimdiki Savunma Bakanı Hulusi Akar, Arınç tarafından zan altında bırakılmıştır. Cevap hakları onlarındır.
Arınç, yargıyı da zan altında bırakmıştır!
'Damadınızın, FETÖ sempatisini biliyor muydunuz?'
'Biliyordum tabii'
'Damadınız olmasaydı beraat eder miydi?'
'Yüzde yüz beraat ederdi. Çünkü dosyayı biliyorum. Bu bilgi, belgelerin çoğu gizli tanığa dayanıyor"
Cevap hakkı savcı ve hakimlerin. Bir de Mehmet Metiner'in…
Kozmik oda
Gizli tanık ifadesiyle bir suikast planından bahsedildi. İsmi geçen Bülent Arınç'tı. Arınç'ın ismi ile kozmik odaya girildi.
O Arınç, 'ben bu işin mağduruyum' dedi ve arkasını sağlama almayı da ihmal etmedi; Konuyu Sayın Erdoğan ve İlker Başbuğ'a sorun!
Mağdurum, diyenlere soruyorum; O odaya giriş ile PKK içerisine yerleştirdiğimiz 848 isim deşifre olup, PKK tarafından katledildi.
Bu kanın bedelini kim ödeyecek? 'Yanıldık, aldatıldık, bilmiyorduk' bir bedel midir yoksa… (gerisini siz düşünün)
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025