Babaeski Köprüsü: Tarihin ve ulaşımın kesiştiği nokta

Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde, tarihi ve stratejik önemiyle dikkat çeken Babaeski Köprüsü, Osmanlı İmparatorluğu döneminin mühendislik başarılarını günümüze taşıyan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor.

1633 yılında Sultan Murad IV döneminde inşa edilen bu köprü, D-100 uluslararası karayolu üzerinde yer almakta ve hala kullanımdadır.

Mimari özellikleri

Babaeski Köprüsü, kesme taştan yapılmış ve 72 metre uzunluğunda, 5.85 metre genişliğinde bir yapıdır. Köprünün merkezinde bir kule ve tam karşısında bir balkon bulunmaktadır. Köprü, sıklıkla yanlışlıkla Mimar Sinan'a atfedilse de, gerçekte onun eseri değildir.

Tarihi ve kültürel önemi

Babaeski, Bizans döneminde Bulgarophygon olarak bilinir ve 896 yılında büyük bir Bizans yenilgisinin yaşandığı yerdir. Köprü, Mehmet Fatih'in İstanbul'u fethetmek için yola çıktığı sırada aldığı Türk ismiyle de tanınır.

Efsaneye göre, Fatih Sultan Mehmet, bir cami önünde yaşlı bir adamla karşılaşır ve kasabanın ne zaman kurulduğunu sorar. Adam "Eskidir, eski," yani "Çok eskidir," diye yanıtlar. Sultan'ın adamın yaşını sorduğunda ise, adam "Baba eski," yani "Baba çok eskidir," diye yanıtlar ve böylece Babaeski ismi kasabaya yapışır.

Stratejik konumu

Babaeski Köprüsü, Edirne ve Lüleburgaz arasında, tarihi Kral Yolu üzerinde stratejik bir konumda yer almaktadır. Bu konumu, köprünün hem ekonomik hem de askeri açıdan önemli bir geçiş noktası olmasını sağlamıştır.