Aziz Nikolas (Noel Baba) "şakirt" olmasın!' Yada Niyazi, Nikolas'ın Ni'si

"Hocaefendi"nin ahfadı Hıristiyanlığa sonsuz hizmetler sunmaya devam ediyor.

Önceki sayısında insanlığın "Hz. İsa'yı beklediğini" duyuran Aksiyon 473. sayısında da Vatikan burslu Niyazi Öktem'in tarihî tespit ve sürecini haber yaptı; "Noel Baba bir Anadolu Ereni."

Dergi Niyazi Öktem'i "Dinler arası Diyalog süreceğinin önemli savunucularından" şeklinde takdim ediyor.

Dinler arası Diyalog da, Papa'nin tarifiyle; "Bütün insanlığı İsa'nin kurtarıcı mesajıyla buluşturmak" olduğuna göre, eren, veren, boş veren, borç veren ve koyveren Nico'lanın niye Niyazi Ökten tarafından takdis edildiği daha iyi anlaşılır.

Ve tabi ki, "Hocaefendi" ahfadının haftalık dergisi Aksiyon'un bunu niye haber yaptığı da.

Her şey bir yana, zamanlama da anlamlı.

Siz, her istediğiniz zaman, her istediğiniz yerde, her istediğiniz kıyafette, her istediğiniz ıslığı çalarak dolaşırsınız.

Ama, bir yerde bir adli olay vuku bulursa bu fışkıyı o bölgede yiyemezsiniz.

Aziz Nikolas'ı (Pepsi Kola yada Koka Kola'nın bu isimle bir ilişkisi var mı? bilinmez) bundan bir çift on sene önce gündeme getirseniz pek bir manası olmazdı. Tıpkı adli vaka mahallinde olay öncesi ıslık çalarak, tespih sallayarak, sakız çiğneyerek, İzmir'in Kavakları'nı söyleyerek dolaşmanın bir sakıncası olmadığı gibi.

Ama bugün;

Bir ülke ki;

Son birkaç yılında 20 bin genci Hıristiyan olmuş,

Bir ülke ki;

Son birkaç yılda hanelerine 5 milyon İncil dağıtılmış, CD ve kasetler hariç.

Bir ülke ki;

Yine son birkaç yılda, apartman altlarında (mütevazı olsun diye apartman bodrumları tercih ediliyor olsa gerek) yüzlerce Kilise ibadethanesi açılmış...

Bu hedef tahtası seçilmiş;

Toprakları her an Hıristiyan dünyaca "nazar/göz değmesi" geçiren ülkede siz, yaşayıp yaşamadığı, olup olmadığı, tartışılan bir Hıristiyanlık sembolünü "eren" ilan ediyorsunuz.

Yani "evliya."

Benim yine aklıma gelir, yoksa yıllarca birileri; "zaman tarikat zamanı değil, hakikat zamanıdır" deyip, Aziz Nikolas'a ortam mı hazırlamış?

Aslında sayın Öktem'i tanımak lazım.

Noel Baba vakfı kurucular kurulu üyesi olduğundan, Vatikan ile dostluğuna... Patrikhane'nin ekümenik olduğu fikrini desteklemeye kadar...

Galatasaray Lisesi'de okuyan Sn Öktem'in hocalarından birisi Vatikan'ın Türkiye temsilcisi Pierre Dubois idi. Anılarına bakarsak Sn Öktem, Dubois'ten olağanüstü biçimde etkilenmiştir. Onun hakkında: "Beni o denli etkilemiştir ki tüm meslek yaşamımı ona borçluyum." diyor ve ilave ediyor: "Beni kendisi çok etkilemişti. 1981'de doçent olduğumda yanına giderek din konuları üzerinde çalışmalar yapacağımı söyledim, hemen yardımcı oldu. Vatikan'a bağlı kuruluşların toplantılarına katılmak için onun sayesinde yurt dışına açıldım. Müslümanlarla Hıristiyanlar arasındaki diyalogu güçlendirmek için çalışmalar yaptık." ( Niyazi Öktem ve diğerleri, Pierre Dubois'nın Anı ve Görüşleri, s. 171.)

Bu kadar önemli konuyu(!) bu kadar çok rengli bir kişinin ağzından okuyucularına ulaştıran Aksiyon'u da Nikolas kutsasın.

Ali Rıza Bayzan'ın şol kişi hakkında verdiği bilgiler bununla sınırlı değil tabi.