Bir fert düşünün, yaptığı sevabın karşılığını kendi kazanır, ya da işlediği bir hatanın bedelini kendisi öder. Bunu devlet bazına taşıdığınız zaman iş farklıdır. Devleti yönetenlerin hatalarını devlet ve millet ödemek zorunda kalır. Yapılan hatanın boyutuna göre bazen bu hatanın bedelini gelecek nesiller dahi ödemek zorunda kalır.
Son zamanlarda özellikle de dış politikada Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde olmadığı kadar yanlış politikalar izlemektedir. Özellikle de AKP iktidarıyla başlayan süreç gittikçe tehlikeli boyutlara taşınmakta, korkarım bu hatanın bedelini sadece biz değil, gelecek nesiller dahi ödemek zorunda kalacaktır.
Ortadoğu’da uzun bir zamandır BOP kapsamında oynanan oyunların adeta beleş figüranı konumuna sürüklendik ve maalesef bizi yönetenler bu oyuna alet oldular. Gelinen nokta göstermektedir ki; Suriye konusunda izlenilen politika tamamen bir devletin iç işlerine müdahale boyutuna ulaşmış, “ateşle oynamaya” başlamış bulunmaktayız.
Bu güne kadar, Suriye’deki isyan hareketlerinin dış güçler ve Türkiye tarafından organize edildiğini sağır sultanların bile duymasına rağmen, hükümet yetkilileri gerçeği saklamaya çalışmaktaydılar. Hâlbuki Suriye yönetimi isyanın başladığı ilk günden bu yana isyanı dış güçlerin ve özellikle de Türkiye’nin organize ettiği yönünde açıklamalar yapmaktadır. Bir kaç gün önce de bu konuda BM ye yazılı olarak Türkiye’yi şikâyet ettiler.
Basına yansıyan son haberde artık mızrağın çuvalda gizlenemeyeceği gerçeği bir kez daha meydana çıkmıştır.
“Özgür Suriye ordusu aldığı kararda özgürlük hareketinin merkezinin Türkiye’ye taşınacağını ve hareketin Türkiye’den idare edileceğini açıkladılar.” Yani bu demek oluyor ki “artık saklamaya gerek yok biz isyanı Türkiye’nin desteğiyle organize ediyoruz” demek istemektedirler.
Bu sürecin istesek de istemsek de Suriye ile olası bir savaşa doğru bizi adım adım götürme ihtimali gittikçe artmaktadır. Bu süreci ABD nin başını çektiği haçlı güruhu tezgâhlamaktadır ve bedelini gelecek nesillerin bile ödemekte zorlanacağı günlere doğru gidilmektedir. Bu sürecin ve bu oyunun adı “ateşle oynamaktır.” Vesselam.
Son zamanlarda özellikle de dış politikada Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde olmadığı kadar yanlış politikalar izlemektedir. Özellikle de AKP iktidarıyla başlayan süreç gittikçe tehlikeli boyutlara taşınmakta, korkarım bu hatanın bedelini sadece biz değil, gelecek nesiller dahi ödemek zorunda kalacaktır.
Ortadoğu’da uzun bir zamandır BOP kapsamında oynanan oyunların adeta beleş figüranı konumuna sürüklendik ve maalesef bizi yönetenler bu oyuna alet oldular. Gelinen nokta göstermektedir ki; Suriye konusunda izlenilen politika tamamen bir devletin iç işlerine müdahale boyutuna ulaşmış, “ateşle oynamaya” başlamış bulunmaktayız.
Bu güne kadar, Suriye’deki isyan hareketlerinin dış güçler ve Türkiye tarafından organize edildiğini sağır sultanların bile duymasına rağmen, hükümet yetkilileri gerçeği saklamaya çalışmaktaydılar. Hâlbuki Suriye yönetimi isyanın başladığı ilk günden bu yana isyanı dış güçlerin ve özellikle de Türkiye’nin organize ettiği yönünde açıklamalar yapmaktadır. Bir kaç gün önce de bu konuda BM ye yazılı olarak Türkiye’yi şikâyet ettiler.
Basına yansıyan son haberde artık mızrağın çuvalda gizlenemeyeceği gerçeği bir kez daha meydana çıkmıştır.
“Özgür Suriye ordusu aldığı kararda özgürlük hareketinin merkezinin Türkiye’ye taşınacağını ve hareketin Türkiye’den idare edileceğini açıkladılar.” Yani bu demek oluyor ki “artık saklamaya gerek yok biz isyanı Türkiye’nin desteğiyle organize ediyoruz” demek istemektedirler.
Bu sürecin istesek de istemsek de Suriye ile olası bir savaşa doğru bizi adım adım götürme ihtimali gittikçe artmaktadır. Bu süreci ABD nin başını çektiği haçlı güruhu tezgâhlamaktadır ve bedelini gelecek nesillerin bile ödemekte zorlanacağı günlere doğru gidilmektedir. Bu sürecin ve bu oyunun adı “ateşle oynamaktır.” Vesselam.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025