Evet, bugün yaşadığımız ekonomik bunalımlar, bize Osmanlı'nın çöküş yıllarını ve nedenlerini hatırlatıyor.
622 yıl boyunca hiçbir ilerleme kaydedemeyen Osmanlı ve 15 yıllık ömründe bu açığı fazlasıyla kapatan bir Mustafa Kemal.
Bugün sorunlar çok büyüktür ama var olan çözüm ondan çok daha büyük ve kapsayıcıdır.
İzmir İktisat Kongresi'nde çok tarihi bir konuşma yapan aziz Atatürk'ün hayali ve tarif ettiği iktisadi model, "Milli Ekonomi Modeli" tezidir.
Bu model, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait patentli bir ilmi sistemdir.
Bakınız ulu önder Atatürk bahsettiğim kongrede neler söylemiş:
"Efendiler;
Uzun gafletlerle ve derin lakaydi ile geçen asırların bünye-i iktisadiyemizde açtığı yaraları tedavi etmek ve çarelerini aramak; memleketi mamuriyete, milleti refahiye ve saadete isal yollarını bulmak için vuku bulacak mesainizin muvaffakiyetle neticelenmesini temenni eylerim.
Efendiler;
Tarihimizi dolduran zaferler yahut izmihlallerin kaffesi ahval-i iktisadiyemizle münasebettar ve alakadardır. Yeni Türkiye'mizi layık olduğu mertebe-i resanete isâl edebilmek için, behemehal iktisadıyatımıza birinci derecede ve en çok ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz, zamanımızın tamamen bir iktisat devrinden başka bir şey değildir
Osmanlı Devleti hakikatte ve fi'len mahrum-i istiklal bir hale getirilmişti. Bir devlet ki, teb'asına koyduğu vergiyi ecnebilere koyamaz; bir devlet ki gümrükleri için rüsum muamelesi vesaire tanzimi hakkından men'edilir, bir devlet ki ecnebiler üzerinde hakk-ı kazasını tatbikten mahrumdur. O devlete müstakil denilemez.
Osmanlı ülkesi ecnebilerin müstemlekesinden başka bir şey değildi. Osmanlı halkı, Türk milleti esir vaziyetine getirilmişti. Bu netice, arz ettiğim gibi milletin kendi irade ve hâkimiyetine malik bulunamamasından, şunun bunun elinde istimal edilmesinden neş'et etmişti.
O halde diyebiliriz ki, milli bir devir yaşamıyorduk. Milli tarihe malik bulunmuyorduk. Osmanlı tarihi padişahların, hakanların, zümrelerin dasitanı mahiyetinde idi. Mazinin tarih diye uzattığı kitabın mahiyeti bundan ibarettir.
Düşmanlar, İzmir, Bursa, Eskişehir, Sakarya, Anadolu, Adana, Trakya, İstanbul vesaire gibi en aziz yerlerimizi çiğnediler. Fakat düşmanların bu tarz-ı hareketten daha elim bir nokta varsa, o da bu memleketin asırlarca başında bulunan insanların dahi düşman saflarına geçmiş bulunmasıdır.
Efendiler;
Bu umde icabı bütün cihan bilmelidir ki, artık Türkiye halkı; hâkimiyetini hiçbir şahıs ve makama veremez. Hâkimiyet demek şeref demek, namus demek, haysiyet demektir. Bir milletten bu evsaf-ı medeniye ve insaniyesinin terkini talep etmek onu insanlıktan çıkarmak demektir.
Bu kadar feyizli, bu kadar kudretli olan yeni hükümetimizin düşmansız kalacağını farz etmek doğru değildir. Bunun için çok kundaklar koyarak münhedem etmeğe çalışacak ve suikasta teşebbüs edecekler bulunacaktır. Bütün bunlara karşı silahımız, iktisadiyatımızdaki kuvvet; resanet ve muvaffakiyetimiz olacaktır.
Nihayet bütün cihan bilsin ki, bu millet istiklal-i tammının temin edildiğini görmedikçe yürümeğe başladığı yoldan bir an tevakkuf etmeyecektir."
(Mustafa Kemal Atatürk)
Devletimizin banisi Atatürk, çok açık ve net belirtmiş konuşmasında; devletimizin bugün dahi ayakta kalabilmesi ve işgale maruz kalmaması için tek bir yol ve seçenek vardır, BTP'nin parti programında yer alan ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkan, Milli Ekonomi Modeli'nin bir an önce hayata geçirilmesi.
Sakın ha "bu nasıl olacak?" demeyin.
Bundan başka hiç bir kurtuluş ümidi yoktur!
- Türkiye devleti değil, TÜRK devleti! / 16.04.2025
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025