İftira 2: Atatürk'e ve onun kurduğu Cumhuriyete karşı atılan iftiralardan diğer bir tanesi de "Cumhuriyet içki masasında kurulmuştur" safsatasıdır.
Bu iftiranın amacı elbette halkı Cumhuriyet rejiminden soğutmak ve milletin birliğini bozmak içindir. Baştan sona yalanla dolu bir iftiradır. Ata'sından koparılmış bir halk adeta fırtınada yaprakların savrulduğu gibi savrulacak ve ülke bedbaht bir hale gelecektir.
Şöyle ki; Atatürk 16 Mayıs 1919'da İstanbul'dan Bandırma Vapuru ile yola çıkmış, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a gelmiş ve sırasıyla Erzurum ve Sivas kongrelerini yapmıştır. Bu iki kongrede Cumhuriyetin temelleri atılmıştır.
Atatürk Samsun'a çıktıktan sonra Amasya, Erzurum, Sivas bölgelerindeki dini merkezleri ziyaret etmiş ve bu merkezlerin desteğini Cumhuriyet kurulurken arkasına almıştır. Atatürk Sivas Kongresi'nden sonra o dönem Osmanlının en büyük dini merkezlerinden biri olan Hacıbektaş'a gelmiştir. Bu ziyaret çok önemlidir. Nevşehir Hacıbektaş'a bugün gidenler Atatürk'ün oralarda neler yaptığını çok daha iyi anlayabilirler. Atatürk Hacıbektaş Dergâhında bir hafta kalmıştır.
O dönem dergâhın dedesi Cemalettin Çelebi Efendi ile bir hafta çilehanede kalmışlar Kur'an okumuşlar ve oruç tutmuşlardır. Atatürk bu önemli ziyareti İstanbul'dan yola çıkarken planlamıştır. Bir haftanın sonunda Cemalettin Efendi ile birlikte yeni kurulan devletin ismi ve yönetim şekli belirlenmiştir. Elbette ki kurulacak yeni devletin ismi Türkiye Cumhuriyeti devletidir.
Anlaşılacağı üzere bir takım dinsizlerin iddia ettiği gibi Cumhuriyet içki masasında değil, buram buram Hazreti Peygamber ve Ehl-i Beyt kokan Hacıbektaş Dergâhında kurulmuştur. Bunu Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kitabında çok daha detaylı bulabilirsiniz.
Bu iddia da diğerleri gibi aynı kirli odaklar tarafından üretilmiştir.
Yine Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni devletimizi, Cumhuriyeti temsilen 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılmıştır. Dünyada hiçbir devletin ilanı buram buram Peygamber, Ehl-i Beyt kokmaz. Yine bunları her şeyi borçlu olduğumuz Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğreniyoruz.
Atatürk Pazartesi günü Anadolu'nun dört bir yanından gelen Meclis-i Mebusan mensuplarını Ankara'da toplar. Meclis'in mübarek bir günde açılması için Ankara'nın o dönem zor şartlar altında ve Ankara'nın soğuğunda Cuma gününe kadar vekilleri bekletir. Cuma günü geldiğinde ilk olarak Hacı Bayram-ı Veli Camii'ne gidilir. Topluca Cuma namazı kılınır. Cuma namazının çıkışında Hazreti Peygamber ve Ehl-i Beyt'i için kurbanlar kesilir. Kur'an okunur, hatim getirilir. Daha sonra tekbirlerle yeni Meclis ilan edilir.
Dünyada hiçbir meclis yoktur ki böyle açılsın. Dünyada hiçbir devletin temeli bu şekilde Peygambere salat u selamlarla, Ehl-i Beyt kokularıyla açılsın. Atatürk'e ve onun tüm arkadaşlarına minnettarız. Bize böyle kutsal bir emanet verdiler. Bu devletin ve Cumhuriyetin sonuna kadar bekçileri olacağız. Ne mutlu bize ki bizi büyük kılan böyle bir önderimiz var.
Devletimizin kurucusu, bizi işgalden kurtaran, esaretten bağımsız olmamıza, namusumuzu korumamıza vesile olan Atatürk'e bu ülkede, kendi kurduğu ülkede atılan iftiralardan sadece iki tanesini yanıtladık. Diğerleri de sırada.
Tüm okuyucularımızı saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Görüşmek üzere.
- Atatürk’e atılan iftiralara cevaplar-3 / 26.02.2023
- Atatürk’e atılan iftiralara cevaplar – 2 / 19.02.2023
- Atatürk’e atılan iftiralara cevaplar-1 / 12.02.2023
- Bayrak ve Haydar Baş (2) / 30.10.2021
- Bayrak ve Haydar Baş (1) / 29.10.2021
- FETÖ ve Cübbeli’nin hezeyanları / 05.05.2020
- Ozon tedavisi / 30.12.2013
- Bağışıklık sistemi / 21.12.2013
- Alternatif tıp yasalaştı / 18.12.2013