Başbakan Erdoğan Ege Sanayici ve İşadamları (ESİAD) tarafından İzmir'de düzenlenen toplantıda Atatürk'ten de misal vererek AKP hükümeti olarak uyguladıkları dış politikanın doğruluğunu ispatlama gayretine girdi.Verdiği misal şu: "29 Ekim 1923'ten sonra dış politikayı da iç politikayı da kin üzerine inşa etmemiştir. 1930 yılında Yunanistan Başbakanı Venizelos'u kabul etmiş, 1934 yılında da Venizelos tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiştir?"Günümüzde uygulanan dış politikanın yanlışlığına girmeden Sayın Erdoğan'ın misal olarak verdiği bu hadiseleri izah etmeye çalışalım.Bildiğiniz gibi Büyük Taarruz'un neticesinde mağlup olan Yunanlılar 9 Eylül 1922 yılında İzmir'de denize dökülmüştür. Atatürk'ün önderliğindeki Türk'ün iradesi karşısında boyun büken Yunanlılar arkalarına bile bakmadan kaçıp gitmişlerdir.Bu manada Atatürk'ün 1930 yılında Yunan Başbakanı Venizelos'u kabul etmesi, Atatürk'ün ve Türk milletinin büyüklüğünün bir neticesidir. O dönemdeki Türkiye-Yunanistan ilişkisinde dikkat ederseniz baskın olan unsur Türkiye'dir.1934 yılında Yunan Başbakanı'nın Atatürk'ü Nobel'e aday göstermesi ise 1920'li yıllarda "bükemediği eli öpmesi" şeklindedir. Bu ödül Atatürk ve Türk milletinin Batıya ve Yunanistan'a karşı tavizkar politikalar uygulamasının neticesi değil, o dönemki Türkiye'nin onurlu duruşunun bir neticesidir. Gelelim bu olayları misal vererek kendilerine delil çıkartmak isteyen siyasilerimize?Yunan Başbakanı'nı Atatürk gibi davet edecekseniz bu kabulümüzdür. Ama Yunanistan Başbakanı gelip de Erzurum da yaptığı konuşmada söyledikleri gibi Türk milletine hakaretler yağdıracaksa, Kıbrıs'ta askerimize işgalci diyecekse, Ege denizini gasp edecekse, haklı olduğumuz davalarda bizleri kendi topraklarımızda bütün dünyaya haksız olarak ilan edecekse ve bizimkiler de bütün hakaretleri yutacaksa, sessiz kalacaksa kimse kusurumuza bakmasın, böyle bir dış politikayı asla tasvip edemeyiz.Maalesef bugünkü Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde baskın taraf Yunanistan'dır. Çünkü AB üyesidir, Hıristiyan'dır, ne yaparsa yapsın Batının şımarık çocuğudur. AB ve ABD'nin Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan sıkıntılarda tuttuğu taraf her zaman bellidir ve Yunanistan tarafıdır.Batının ve de Yunanistan'ın tavrı hiçbir dönemde değişmediği halde değişen maalesef Türkiye olmuştur. Atatürk döneminde Türkiye tamamen bağımsız ve milli politikalar hayata geçirilerek şaha kalkarken, son 50 yıldır özellikle de son 9 yıllık AKP döneminde Türkiye tamamen AB'ye ve ABD'ye bağımlı politikaları benimsemiştir.AB ve ABD'ye bağımlı hale gelince, doğal olarak, onlara sırtını dayayan ve onların şımarık çocuğu olan Yunanistan'ı da baş tacı etmek zorunda kalıyorsunuz. Size yaptığı bütün hakaretleri, arkasındaki iradeler sebebiyle iltifat olarak algılıyorsunuz. Tükürdüğü zaman ödül kabul ediyorsunuz.Atatürk'ün aldığı ödüller ya da iltifatlar, güçlü ve onurlu bir irade koyduğu için, sizlerin aldığı ödüller ise bugün denilenleri harfiyen yerine getirdiğiniz için, daha da ötesi yarınki tavizleri daha kolay verebilmeniz için?Bunları iyi ayırt etmek lazım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025