Atatürk olmasaydı ne Ayasofya, ne İstanbul, ne de Türkiye olacaktı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin il kongrelerine katılarak teşkilatlarıyla buluşuyor. Kilis'te Alaiddin Özkar'ın yeniden il başkanı seçildiği partisinin il kongresine katılan Hüseyin Baş, gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.

"Başvuruda bulunduk, cevap bekliyoruz"

Konuşmasında 10 Kasım'da Ayasofya'da Atatürk için Mevlid okutmak için yaptıkları başvuruya dikkat çekerek başlayan Hüseyin Baş, "Ayasofya'da Cumhuriyetimizin kurucusu merhum Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ruhu için bir Mevlid-i Şerif okutmak için başvuruda bulunduk. Henüz bir cevap gelmedi, cevap bekliyoruz. Tabi burada çok ince bir de mesajımız olmuş oldu. Bu mesajı tüm siyasilerin kavramasını temenni ediyorum. Yıkılmış bir devletten bir Cumhuriyet inşa eden Atatürk'ün, İstanbul'u fethiyle birlikte biz Ayasofya'ya kavuşmuş olduk. Eğer Atatürk olmasaydı ne Ayasofya olacaktı, ne İstanbul olacaktı ne de Türkiye olacaktı. Dolayısıyla Atatürk'ün işgalden kurtardığı İstanbul'daki en simge bir yapı olarak Ayasofya'yı ele alırsak... Ayasofya'da Atatürk'e hakaret, Atatürk'ü aşağılamak bir adet haline getirildi. Biz de Atatürk'ün, Türk milletinin evlatları olarak bundan çok büyük rahatsızlıklar duyduk, bunun önüne geçmemiz gerekiyordu. Çünkü bugün bırakın Ayasofya'yı, bu ülkede ibadet edilmesinin teminatını bize veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür"  ifadelerini kullandı.

"Asgari ücreti 10 bin lira yapacağız"

Kilis'te ekonomi üzerine de değerlendirmeler yapan BTP lideri, asgari ücretin kısa süre içinde ana gündem olacağını ifade ederek şunları söyledi; "Ben diyorum ki asgari ücreti devlet, şu, bu belirlemez! Asgari ücret nedir? Asgari ücret bir vatandaşın asgari geçim şartlarını sağlayabileceği ücrettir. Bugün Türkiye koşullarında bir insanın geçimini sağlayabileceği ücret en az 10 bin liradır. Biz BTP olarak asgari ücreti 10 bin liraya çıkaracağız. İşveren 'biz 10 bin lirayı nasıl vereceğiz' diyor. Biz de BTP olarak diyoruz ki, 'Sen işveren olarak bu parayı vermeyeceksin. Bu parayı devlet verecek. Sen bugün 2 bin 825 lira bir asgari ücret çalışanına ödeme yapıyorsun, bunun vergilerini ödüyorsun ve yaklaşık 3 bin 600 işçi başı ödeme yapıyorsun. Sen bu 3 bin 600 liranın hepsini işçine vereceksin, kalanını da devlet verecek."

"Günün sonunda bir tane padişahımız mutlu olacak"

Zamlar ve zincir marketlere kesilen cezalar da Hüseyin Baş'ın gündemindeydi. Baş, "Sen gittin 5 tane markete 2,5 milyar lira ceza kestin.  Demek ki bunlar fazlasını kazandı ve cezası bu kadar oldu. Bu parayı bizden kazandı, senden benden kazandı. Parayı kim aldı, devlet! Peki bu market 2,5 milyar lira cezanın parasını nereden çıkaracak? Yine senden benden! Peki bu denklemde bu fiyatlar durur mu? Durmaz. Yani bizim vatandaş olarak devlet kanalının yayınladığı dizilerden öğrendiğimiz kadarıyla görevimiz şu; devleti yönetenlerin acziyetini göstermemek için gıkımızı çıkarmayacağız ve günün sonunda bir tane padişahımız mutlu olacak. Bize düşen vazife bu!"

"Milli Ekonomi Modeli küresel çetelere bir başkaldırıdır"

Zamlar başta olmak üzere ekonomik sorunların tek çözümünün Milli Ekonomi Modeli olduğunu ifade eden BTP lideri "Milli Ekonomi Modeli nedir?" sorusuna şu cevabı verdi, "Milli Ekonomi Modeli bir başkaldırıdır. Milli Ekonomi Modeli küresel çetelere bir başkaldırıdır. Milli Ekonomi Modeli sermayesiyle insanları ezenlere karşı bir başkaldırıdır. Milli Ekonomi Modeli vatandaşını, milletini bugünkü coğrafyada inanç birliğimiz olarak Müslüman kardeşini dünyada iktidar yapma projesidir. Milli Ekonomi Modeli budur.

"Kilis'i elimizden almak istiyorlar"

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş Suriye'deki durum ve Kilis'teki Suriyeli nüfus ile ilgili de dikkat çekici bir değerlendirme yaptı. "Bugün Suriye'deki karışıklığın sebebi siyasi değildir." Diyen BTP lideri Baş şöyle devam etti;  "Bugün Suriye'deki karışıklığın sebebi büyük İsrail projesini hayata geçirmek isteyenlerin arzularının hayata geçmesidir. Babam Prof. Dr. Haydar Baş Kilis'e son geldiğinde size söylediklerini tekrar edeyim. Kilis de bu projenin içindedir ve Kilis'i elimizden almak istiyorlar. Eğer bir bölgeye fazla yabancı getiriyorsan amacın o bölgeyi yabancılaştırmaktır. Kilis nüfusundan fazla Suriyeli burada var. Burada yabancılaştırılıp büyük İsrail'in içine katılmak istenen bir toprak var. İşte biz bugün burada bunu konuşuyoruz çünkü bunun önüne geçmek istiyoruz. Hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum."