Geçmiş Ramazan ayı ve bayramımız hayırlara vesile olsun.
Ramazan ayı hürmetine hakkı hak olarak görüp haklıdan yana olmak, bâtılı bâtıl olarak görüp ondan uzak olmak Türk milletine nasip olsun.
Malum bir FETÖ furyasıdır bitmek bilmeden gidiyor.
Beceriksiz adamları alıp basın önünde en güçlü terör örgütü ilan ettiler.
FETÖ sevdalısı diye makam, mevki, mülk verilen insanlar, zaman geldi FETÖ'cü diye hain ilan edildiler.
Tabii hal böyle olunca ortaya samimiyetsizliğin çıkmaması işten bile olamazdı.
Tabiri caizse, itikatta FETÖ'cü, amelde ise hükümetçiler türedikçe türüyor.
Hükümet her fırsatta, "Gördüğünüz ve bildiğiniz FETÖ'cüleri emniyete şikayet edin" dese de, siyasetin içinde temizlik yapılmadığı sürece yapılan şikayetler sadece piyonların ortadan kalkmasına vesile oluyor.
Belediye yönetimlerinin, sendikaların ve Diyanet'e bağlı kurumların hala Dinlerarası Diyalog iftarları icra etmeleri FETÖ zihniyetinin temizlenmediğinin bizzat ispatıdır.
Çünkü Dinlerarası Diyalog fitnesi Türkiye Cumhuriyeti'ne FETÖ destekli sokulan, Peygamber Efendimizi saf dışı bırakıp, dinlerin kardeşliği, gayrimüslimlerin de cennete gideceğini savunan Vatikan merkezli bir Hıristiyanlaştırma projesidir.
Bunlar herkesin bildiği gerçekler fakat yetkilileri ve hükümetçileri samimiyetsizlikle suçlarken benim dayanağım çok daha sağlam bir gerçek.
TV ekranlarına çıkıp FETÖ gerçeğini anlattıklarını zannedenler aslında koca bir yalanın üzerinde yüzüyorlar.
Eğer ki samimi olsalardı Fethullah Gülen'in gerçek misyonunu 25 yıl önce konferanslarla, sempozyumlarla, TV ekranlarından, kısacası her platformda milletimize ilk anlatan kişinin Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu söylemeye cesaret edebilirlerdi.
Ama onlar, FETÖ aşıklarının isimlerini dahi saydılar, FETÖ'nün asıl düşmanının ismini zikredemediler.
Bunu yapamadıkları için samimi olmaları mümkün değil.
Kısacası Türkiye Cumhuriyeti'nin asıl meselesi ve problemi FETÖ ya da başka bir şey değildir, asıl problem ve mesele bütün problemlere çözüm sunan Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğinin üzerini örtüp O'nu gizlemek ihanetidir.
Ramazan ayı hürmetine hakkı hak olarak görüp haklıdan yana olmak, bâtılı bâtıl olarak görüp ondan uzak olmak Türk milletine nasip olsun.
Malum bir FETÖ furyasıdır bitmek bilmeden gidiyor.
Beceriksiz adamları alıp basın önünde en güçlü terör örgütü ilan ettiler.
FETÖ sevdalısı diye makam, mevki, mülk verilen insanlar, zaman geldi FETÖ'cü diye hain ilan edildiler.
Tabii hal böyle olunca ortaya samimiyetsizliğin çıkmaması işten bile olamazdı.
Tabiri caizse, itikatta FETÖ'cü, amelde ise hükümetçiler türedikçe türüyor.
Hükümet her fırsatta, "Gördüğünüz ve bildiğiniz FETÖ'cüleri emniyete şikayet edin" dese de, siyasetin içinde temizlik yapılmadığı sürece yapılan şikayetler sadece piyonların ortadan kalkmasına vesile oluyor.
Belediye yönetimlerinin, sendikaların ve Diyanet'e bağlı kurumların hala Dinlerarası Diyalog iftarları icra etmeleri FETÖ zihniyetinin temizlenmediğinin bizzat ispatıdır.
Çünkü Dinlerarası Diyalog fitnesi Türkiye Cumhuriyeti'ne FETÖ destekli sokulan, Peygamber Efendimizi saf dışı bırakıp, dinlerin kardeşliği, gayrimüslimlerin de cennete gideceğini savunan Vatikan merkezli bir Hıristiyanlaştırma projesidir.
Bunlar herkesin bildiği gerçekler fakat yetkilileri ve hükümetçileri samimiyetsizlikle suçlarken benim dayanağım çok daha sağlam bir gerçek.
TV ekranlarına çıkıp FETÖ gerçeğini anlattıklarını zannedenler aslında koca bir yalanın üzerinde yüzüyorlar.
Eğer ki samimi olsalardı Fethullah Gülen'in gerçek misyonunu 25 yıl önce konferanslarla, sempozyumlarla, TV ekranlarından, kısacası her platformda milletimize ilk anlatan kişinin Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu söylemeye cesaret edebilirlerdi.
Ama onlar, FETÖ aşıklarının isimlerini dahi saydılar, FETÖ'nün asıl düşmanının ismini zikredemediler.
Bunu yapamadıkları için samimi olmaları mümkün değil.
Kısacası Türkiye Cumhuriyeti'nin asıl meselesi ve problemi FETÖ ya da başka bir şey değildir, asıl problem ve mesele bütün problemlere çözüm sunan Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğinin üzerini örtüp O'nu gizlemek ihanetidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018