Milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücrete yine komik bir zam yapıldı.16 yaşından büyüklere Temmuz ayından itibaren yüzde 4.1 zam uygulanacak. Yani net 527,13 TL olan asgari ücret 546,48 TL'ye yükseldi.Aylık 19 TL zam...Bozdur bozdur harca...Bu zam bir çalışanın sadece enerji giderlerindeki artışını bile karşılayacak düzeyde değil.Asgari ücretle ful çalışan bir kişi açlık sınırının altında maaş alıyor.Açlık sınırı nedir? Bir kişinin sağlıklı beslenebilmesi için gerekli olan asgari geçim sınırıdır.Başbakan, açlık sınırını anlatırken hep çay simit örneğini veriyor. Bu hesap mahalle hesabıdır. Halbuki ekonomi dilinde açlık sınırı, bir şekilde karnını doyurmanın değil, sağlıklı beslenmenin hesabıdır.Bunun içinde peyniri, sütü, tereyağı, ekmeği, sebzesi, meyvesi, eti olacak. Haftada altı gün çalışan, alınteri döken bir çalışanını dahi açlık sınırının üzerinde bir maaşı layık görmeyen Hükümet, siz söyleyin, resmi rakamlara göre 4 milyona yaklaşan işsizinin karnını hiç doyurabilir mi?Emekli de aynı kaderi yaşıyor, çiftçisi de...Memurlar ise belki açlık sınırının üstünde maaş alıyor, karnını doyurabiliyor, ama yoksulluk sınırının altında yaşıyor.Kirada, eğitimde, ulaşımda, sağlık harcamalarında ciddi sorunları var.Memurlarına bile, kimseye muhtaç olmadan yaşama şansı vermeyen bir Hükümet, bir ekonomi yönetimi, asgari ücretliye, emekliye, çiftçiye, işsize, evsize, yetime faydalı olması hiç mümkün mü?Dün ve bugün ülkemizde olan manzara bu zaten...Milletimiz ekonomiye gerçekten çözümü olanlara fırsat vermediği müddetçe yarın da dün ve bugünden farklı olmayacak.Asgari ücretli sürünmeye devam edecek. Üç kuruşluk zamlarla avunup hayatını devam ettirebildiği kadar gidecek.Dün kredi kartları, ihtiyaçları karşılama noktasında bir kapıydı, ama bugün bu kapı vatandaşın sırtında tehlikeli bir kambur oldu.Asgari ücretliye, emekliye, çiftçiye, memura verilecek para asla ekonomiye yük değildir. Çünkü bu para hızlı bir şekilde tüketim olarak piyasaya girecektir. Piyasa canlanacak ve üretilen mamuller de ciddi bir pazar bulacaktır.Hesabı yapıldığında görülecektir ki bu kesime, yani çabuk harcayacakların cebine konulan para daha fazla vergi geliri olarak devlete geri dönecektir.Detaylı bilgi için Prof. Dr. Haydar baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'ni mutlaka inceleyin. Prof. Dr. Baş, MEM'de asgari ücretin 2 bin TL olması gerektiğini vurgulamaktadır. Çünkü bir kişinin kimseye muhtaç olmadan ihtiyaç duyduğu para budur.Çalışan, emek harcayan, bu asgari geçim miktarını mutlaka elde edebilmelidir.Akla şu soru gelebilir: İşveren bu rakamı nasıl verecek. Bugünkü asgari ücretin ve vergilerin ödemesinde bile zorlanılıyor.Bugünkü sistemde bu parayı vermek elbette ki imkansız.Asgari ücretin 2 bin TL olması MEM'in oluşturduğu ekonomi sisteminin sadece bir parçasıdır.Bu sistemde tüketicinin önünde en büyük engel olan dolaylı vergiler tamamen kaldırılacaktır, artı 100 bin TL'nin altında geliri olanlardan vergi alınmayacaktır.Dolayısıyla asgari ücretteki kesintiler ve işverenin istihdam yükü tamamen kaldırılmakta ve işçiye maaş olarak eklenmektedir. Yani MEM'de asgari ücretin 2 bin TL olmasının faturası işverene kesilmemektedir.Devlet görünüşte dar gelirlinin üstündeki vergilerden feragat etmektedir, ama aslında ellerine para geçen çalışanların genişlettiği büyük pazar sebebiyle üreticiden daha fazla vergi almanın kapısını açmaktadır.İşte gerçek yatırım budur. Bir verip üç almak budur. Hem asgari ücretliyi abat ediyorsun, hem de devletin vergi gelirlerini arttırıyorsun.İşte gerçek kazan-kazan formülü budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025