Soygun, sandığınızdan çok daha büyük.
Aşağıda vereceğim rakamları görünce, zincirleri olmayan modern kölelik yakıştırmasının hiç de abartı olmadığını göreceksiniz.
2019 sonu itibariyle ABD nin fiziki olarak bastığı toplam para, 4.5 trilyon $,
Bu miktar dünyadaki toplam paranın üçte biri.
Ancak 193 ülkenin Merkez Bankalarının kasasında rezerv olarak bulunan dolar miktarı 9.3 trilyon $.
Doların karşılıksız basılması bir tarafa ülkelere faizli borç olarak verilen para, bilgisayar ortamında rakamdan ibaret. ABD bilgisayar ortamında bir rakam yazıp mail olarak herhangi bir ülkeye gönderiyor. Maili alan ülke, kendi merkez bankası bilgisayarına o rakamı yazarak rezerv tutmuş oluyor. Yani rezerv para dolar kasada fiziki olarak bile yok. Tabi bu arada o ülke, milyar dolarlar borçlanıyor ve yine milyar dolar faiz ödemesi yapıyor. Yani ABD, Parayi karşılıksız bastığı gibi olmayan paranın faizini alıyor
Devletler, şirketler ve insanlar borçlu
Gelinen noktada ülkeler borçlu, şirketler borçlu, halklar borçlu.
ABD 21.2 trilyon dolar, İngiltere 8.5 trilyon dolar, Fransa 5.7 trilyon dolar, Almanya 5.4 trilyon dolar, Hollanda 4.5 trilyon dolar borçlu durumda. Bu liste uzayıp gidiyor. Dünyadaki tüm devletler borçlu.
Şirketler, yani özel sektör borçlu. Tüketici konumunda olan halklar borçlu.
Ve bu borçlara her gün milyar dolar faiz ödeniyor. Peki, herkes borçlu ise bu borcun alacaklısı kim? Borçlu sayısı uzayıp gidiyor ancak alacaklı sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Alacaklı, ABD FED'inin ortağı olan aileler, küresel şirketler…
Foya ortaya çıktı yeni aldatmaca devrede
1971 yılında ABD dolarının altına karşılık basılmadığının ortaya çıkması ile yeni bir aldatmacaya ihtiyaç vardı. Bu aldatmaca bulundu ve yine dünyaya kabul ettirildi. Propaganda şu: "ABD'nin sanayisi, teknolojisi, dev firmaları var. Dünyanın birçok devletinin bütçelerinden daha büyük sermayeye sahip dev yazılım ve finans şirketleri var. ABD dolarının karşılığı bunlardır."
ABD bu fikrileri, Hollywood aracılığı ile propaganda ve reklamlarla, Pentagon aracılığı ile; insanların kafasına vura vura tüm dünyaya kabul ettirildi. İnsanlık, "ABD doları hem yerli para, hem konvertibl para hem de rezerv para oluyor da bizim paramız niçin olamıyor" diye sormadı. "Doların karşılığı, ABD şirketleri ve varlığı oluyor da, bizim paramızın karşılığı neden bizim şirketlerimiz ve üretimimiz olmuyor" diye sormadı.
Sordu ise de cevabını bilemedi, bildi ise bu sömürüye son verecek bir çözüm üretemedi. Bu suskunluk ve sömürü, 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tezi, dünyaya deklere edinceye kadar devam etti.
Büyük Soygunun Ortakları
Bu soygun sistemini dünyaya kabul ettirmek kolay bir iş değildir. Soygun ne kadar büyük ise, işin içinde olan kişi sayısı o kadar fazladır. Her ülkede, bu sistemi halka kabul ettirecek etkili ve güçlü taşeronlar bulunup onların da bu soygundan pay alması sağlandı.
Soygunun en büyük ortakları özel bankalar.
Özel Bankacığın merkezinde de yine aynı küresel şirketler var. Ancak her ülkenin en öne çıkan zenginleri de bankacılık işine girerek bu soygundan payını alıyor.
Ülkemizden örnek verelim.
TC Merkez Bankası, faizli borç alıp kasasına koyduğu dolara karşılık para basıyor. TL, dolara karşılık basıldığı için TL'nin Senyoraj geliri, ABD'ye transfer olmaktadır. Ancak TL basıldığı için kağıt üstünde olsa da Merkez Bakası gelir elde etmiş olmaktadır.
Şubesi olmayan, gideri olmayan, para basarak senyoraj geliri elde eden TCMB, 2002-2011 döneminde 10 yılda net kazancı 18,3 milyar TL iken, aynı dönemde Türkiye'de faaliyet gösteren Akbank'ın kari, 23,5 milyar TL'dir.
O nedenle, ülkemizin en zenginleri bankacılık yapıyor ve asıl karı üretimden değil, bankacılık ve diğer piyasa araçları üzerinden elde ediyor. Yani para ile para kazanıyor.
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021