Halk edebiyatımızın ulu çınarlarından, seksenine merdiven dayamış aşık Mustafa Ruhani'den "Bir ses var". Bu gün bu köşede işte o sesi sizlerle paylaşacağız.77. yaşına devam eden aşığımızın sesi,sedası, sazı ve sözü yaklaşık altmış senedir Anadolu coğrafyasının bir ucundan diğerine yankılanmaktadır. "Bir ses var", onun son eserinin adıdır sadece.
Duydum amma kolay duyuramadımHer tarafa ünlüyorum bir ses varBu taşı pirinçten ayıramadımDane dane denliyorum bir ses var
Ruhum duyguların salıncağındaSallanır dururum his kucağındaAşık hayatımın engin çağındaİçten içe çınlıyorum bir ses var
Ruhani sen sustun teller de sustuNe garip ıssızlık yollar da sustuNefesler tutuldu diller de sustuKainatı dinliyorum bir ses var
Aşıklık geleneğinin en yaşlılarından dolayısıyla en tecrübelilerinden olan aşığımız, bu sanata gönül verenler ve daha işin başında olanlar için bir ocak,bir okul,bir fakülte durumundadır.Erzurum'da ikamet eden Ruhani'nin kapısı genç aşık adayları tarafından sürekli çalınmalı ve heybesindeki altmış yıllık birikimden mutlaka istifade edilmelidir.Her milletin, her dilin edebiyatçıları ve şiir,roman,hikaye, deneme gibi edebi eserleri vardır ama aşıklık geleneği, irticalen söz söyleme sanatı sadece bizde vardır ve güzel Türkçe'mizin güzelliklerinden ve özelliklerindendir.Kültür Bakanlığı bütçesinden yaklaşık beş tirilyon harcanarak geçen yıl Van/ Akdamar'daki Eremni kilisesi kültürel mirasa sahip çıkmak adına tamir edilmiş ve hizmete açılmıştı. Sözünü ettiğimiz bu aşılık geleneğimiz onlarca,yüzlerce kiliseden daha öncelikli korunması gereken kültürel mirasımızdır ve bu işin emektarlarının ellerlinden mutlaka tutulmalıdır.Düz yazı ile sayfalarca yazarak ancak ifade edebildiğimiz gerçekleri, aşıklarımız bazen bir, bazen birkaç kıta ile ifade ederler ve zihinlere nakşederler.Yüz yıllar öncesinde kullanılan kelimeler halk ozanlarının şiirlerinde yaşar ve sonraki nesillere intikal eder.Doksanlı yıllarda Meltem televizyonunda hazırlayıp sunduğum "Ozanlarımız" programlarından birinde, aşık Ruhani'nin;Mübarek dediğin margarin yağıRengimizi soldurmaya bire birNaylon dedikleri illet tuzağıSinemizi deldirmeye bire bir
Sözlerimde kusur var mı acabaKadir bilmeyene deme merhabaLüzumsuz vicdansız kansız akrabaDüşmanları güldürmeye bire bir
Bu hayatın sonu fenadır fenaSanki genç çağında olmamış anaGurut bekçisidir ihtiyar neneKargaları kaldırmaya bire bir Şiirini okumuş, stüdyodaki konuklarımıza "gurut"un ne demek olduğunu sormuştuk.Pek doyurucu cevap alamayınca, dedim ki; İstanbul/Şirinevler'de Erzurumlu, Bayburtlu, Gümüşhaneli komşularımız çoktur ve evlerinde de gurut vardır.Program bitmeden birisi getirirse canlı yayında tüm Türkiye'ye göstersek.Gerçekten biraz sonra Bayburtlu bir arkadaşımız elinde tepsi ile çıka geldi ve tarifini de ondan aldık:" Süzme yoğurt yumurta büyüklüğünde parçalara ayrılır,güneşte kurutulur ve kışın ılık suda eritilerek ayran yapılır.İşte o güneşte kurutma aşamasında kargalar için bulunmaz bir yiyecektir,onun için kargalar kaçırmasın diye bir bekçi beklemelidir."Yeni nesiller çoktan unuttu ama,bu şiir yaşadıkça,yaşatıldıkça gurut da yaşayacaktır.Evet son kitabından birkaç alıntı ile sizleri baş başa bırakıyorum:Hey benim budala divane başımAkıl dağılanda sen nerdeydin?Hep senin yüzünden yavandır aşımSürü sağılanda sen nerdeydin?******************İçimde bir dert var yüceden yüceÖlümle nihayet bulur neticeBu ne biçim uzun karanlık geceKırk senedir şafak atmıyor oğul
Köpeğin akşamdan velvelesi varFecirde uykudan başka nesi varKoyunun bir yanık melemesi varAyıktır seherde yatmıyor oğul
Yüz kulaç var ise zalimin ipiDoksanı mazlumun boynunda tabiArlıyı öldürür bir saman çöpüArsıza süngü de batmıyor oğul*****************Kızıl kına ak ellerdeSürme de kaşta güzeldirHakkın kelamı dillerdeAkıl da başta güzeldir
Hor bakmayın ihtiyaraHerkes olur vara varaŞerefli olduktan sonraHayat her yaşta güzeldir
Aşık Ruhani'nin sesiVar mıdır bunun ötesiKırda biten taş nanesiAyranlı aşta güzeldir *****************Moloz olduk yığın yığın yığıldıkKoyun olduk yabancıya sağıldıkDoların seline düştük boğuldukParamız pul oldu görmüyor musun?
İş yerleri çöktü durdu üretimHaksızları taşlamaktır sanatımAnalar evlatsız yavrular yetimGelinler dul oldu görmüyor musun?
Millet can derdinde düştü telaşaMerhaba demiyor kardeş kardeşeBir lokma ekmeğe bir kaşık aşaKul kula kul oldu görmüyor musun?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025