Diyarbakır'ın Karabıçak Köyü'ne bağlı Karacalar Mezrası'nda oturan 9 yaşındaki Adnan Karaca, okumak için her gün 20 kilometre yol katediyor.
Yine de derse geç kalıyor
Mezrada okul olmadığı için 10 kilometre uzaklıktaki Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'ne bağlı Karabahçe Köyü'ndeki İlköğretim Okulu'na giden Adnan Karaca, saat 08.00'de başlayan derse yetişebilmek için saat 06.00'da yola çıkıyor. 2 saat yol kateden Karaca, bazen derslere geç kalıyor.
Adnan Karaca, okumayı çok sevdiğini ancak mezrada okul olmadığı için Karabahçe Köyü'ne kadar yürüyerek gitmek zorunda kaldığını, bunun için de çok yorulduğunu söyledi.
Karabahçe Köyü'ne gitmek için eski Diyarbakır-Siverek karayolunu kullandığını anlatan Karaca, "Eski yol olduğu için araç nadir geçiyor. Bazen yoldan geçen arabalara el kaldırıyorum. Zaman zaman beni alıyorlar. O gün çok rahat ediyorum" dedi.
Başka çare yok
Okul olmadığı için çocuğunu başka köye göndermek zorunda kaldığını anlatan Ahmet Karaca, uzaklık nedeniyle okula başlaması gereken 5 çocuğu ise hiç okula gönderemediklerini söyledi. Ahmet Karaca şöyle konuştu:
"Mezrada toplam 10 hane bulunuyor. Hepimiz akrabayız. Diğer akrabalar 5 çocuğu Karabahçe Köyü'ndeki akrabalarının yanına yerleştirdiler. Ancak bu 5 çocuk da bahar aylarında yaya olarak okula gidip geliyorlar. Sadece kış aylarında akrabaların yanında kaldıkları için yürümüyorlar. Oğlum Ahmet ise okumayı çok seviyor. Sabah erkenden yola çıkıp okula gidiyor. Endişeleniyoruz ama o okumak istiyor. Yağışın yoğun olduğu günlerde okuldan dönmeyerek oradaki akrabalarımızda kalıyor."
Yine de derse geç kalıyor
Mezrada okul olmadığı için 10 kilometre uzaklıktaki Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'ne bağlı Karabahçe Köyü'ndeki İlköğretim Okulu'na giden Adnan Karaca, saat 08.00'de başlayan derse yetişebilmek için saat 06.00'da yola çıkıyor. 2 saat yol kateden Karaca, bazen derslere geç kalıyor.
Adnan Karaca, okumayı çok sevdiğini ancak mezrada okul olmadığı için Karabahçe Köyü'ne kadar yürüyerek gitmek zorunda kaldığını, bunun için de çok yorulduğunu söyledi.
Karabahçe Köyü'ne gitmek için eski Diyarbakır-Siverek karayolunu kullandığını anlatan Karaca, "Eski yol olduğu için araç nadir geçiyor. Bazen yoldan geçen arabalara el kaldırıyorum. Zaman zaman beni alıyorlar. O gün çok rahat ediyorum" dedi.
Başka çare yok
Okul olmadığı için çocuğunu başka köye göndermek zorunda kaldığını anlatan Ahmet Karaca, uzaklık nedeniyle okula başlaması gereken 5 çocuğu ise hiç okula gönderemediklerini söyledi. Ahmet Karaca şöyle konuştu:
"Mezrada toplam 10 hane bulunuyor. Hepimiz akrabayız. Diğer akrabalar 5 çocuğu Karabahçe Köyü'ndeki akrabalarının yanına yerleştirdiler. Ancak bu 5 çocuk da bahar aylarında yaya olarak okula gidip geliyorlar. Sadece kış aylarında akrabaların yanında kaldıkları için yürümüyorlar. Oğlum Ahmet ise okumayı çok seviyor. Sabah erkenden yola çıkıp okula gidiyor. Endişeleniyoruz ama o okumak istiyor. Yağışın yoğun olduğu günlerde okuldan dönmeyerek oradaki akrabalarımızda kalıyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.