Zimbru denen takım bizim amatör kümede oynayamaz.
Hâlâ böyle takımlar kaldı mı? Ne mücadele ediyorlar ne paslaşıyorlar ne de koşuyorlar. Böyle takımlar Avrupa kupalarına katılmamalı.
Futbolun kalitesi düşüyor. Heyecan yaşanmıyor.
Zimbru düpedüz bir mahalle takımı. Birkaç kişi toplansak biraz idman yapsak bu Zimbru'ya gol olur yağarız.
Her iki maçta Fenerbahçe'de canı sıkılan gol attı. UEFA Avrupa kupalarına katılım şartlarını yeniden düzenlemeli ve böyle takımlar birbirleri ile oynasınlar Fenerbahçe ile falan değil.
Neyse maçı değerlendirmeye çalışayım. Fenerbahçe'nin 0-4 kazandığı mücadelenin ilk yarısı 0-0 bitti. Bu biraz düşündürücü.
Fenerbahçe ilk yarı neden gol bulamadı. Ben bunun sebebini Joshua King'e bağlıyorum.
Sol ön başlayan King çok sıkça topla buluştu ama bir o kadar da hücumları harcadı. Çalım atsa pas atamadı. Pas atsa sonra top yine ona gelse bu sefer çalım atamadı.
Bir misal: 45+2 kendi sahasından topu alıyor rakip 18 önüne kadar harika bir topla koşu yapıyor. Gel gör ki rakibine çalım atamıyor.
Ne oluyor bitiyor top yine önünde fakat bu sefer Batshuayi ile çarpışıyor. Hücum heba.
Hemen bir iki dakika öncesi Ferdi korakor mücadele ile topa sahip oluyor King'e pas. King oralı değil topa hamle bile yapmıyor. Tabii ilk yarı 0-0.
İlk yarıda King dışında göze batanlar Ferdi ve sakatlanıp çıkıncaya kadar savunma performansı ile Crespo.
Batshuayi de ilk yarıda sahada yok. Bir maç önce sinir krizi geçirip takım arkadaşlarının sevincine ortak olmadan soyunma odasına giden Michy'e İsmail Kartal bir bakıma jest yapıyor ve ilk 11 başlatıyor ama Michy Batshuayi ne yapıyor. Eleştirileri haklı çıkarıyor.
İkinci yarı ise Fenerbahçe 4 gol buluyor. Peki neden?
Çünkü Mert Hakan Yandaş inisiyatifi ele alıyor. Mert bu yarıdaki performansı ile övgü alkış ne varsa hepsini hak ediyor.
İlk golde King'in Dusan Tadic'e olumlu pası. Bu yarıda Batshuayi'nin uyanıp iki gol atması.
İlk 3 golün özellikle de birinci ve ikincinin muazzam pas organizasyonlarına dayanması.
Dördüncü golde İsmail Yüksek'in inanılmaz şutu. Bütün bunlar Fenerbahçe'ye yakışan olgular.
Maçın genelinde Osayi'nin savunması aksadı. Geri dönüşleri zayıftı.
Sıklıkla görev bölgesinde geniş boşluklar bıraktı ve Zimbru'nun bu bölgeden numune bir iki hücumu işin açıkçası sıkıntı oluşturdu.
Sonuç olarak Fenerbahçe çok çok zayıf rakibi karşısında olması gerektiği gibi turu geçti.
İKİ İSTATİSTİK
İlk Zimbru maçından sonra gazeteleri karıştırırken bazı istatistik bilgiler dikkatimi çekti. Tabii geçen maç olsa da değerlendirmek lazım.
Dzeko ilk Zimbru maçında 34 kez topla buluşmuş. Bu veri yetersiz.
Zayıf rakip karşısında daha fazla topla buluşması lazımdı.
Mesela Tadic 84 ve Szymanski 86 kez topla buluşmuş. Gene Szymanski'nin pas isabeti yüzde 73. Bu veri düşük.
Szymanski ikinci maça yedek başladı. İsmail Kartal böyle bir tercihi düşük pas yüzdesi nedeniyle yapmış olabilir mi?
Bir diğer istatistik yeni stoper Djiku'nun ilk maçta yüzde 93 pas isabeti ile oynaması. Bu çok yüksek veri.
Djiku istikrar yakalarsa Fenerbahçe topu savunmadan bilinçli şekilde çıkaran bir stopere sahip olacak demektir.
Szalai'nin zaman zaman etkili olsa bile doldur boşalt paslarına tercih edilir bir durum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025