En azından halin zikir olmalı. İhtiyacını O'na aç! Başkasına birşey deme!... Onu tevhid ederek, her derdini arzet... Başkasına birşey, söyleme!... Duanın kabul edilmesi işini Allah'a bırak. Sebepleri de onun için gör.Tekrar hatırlatmak yerinde olacak.. Sana iki yoldan başka yol yoktur ve olamaz. Gecen de, gündüzün de aynı. Sağlığın da, hastalığında öyle... Darlık olsun genişlik olsun değişmez. Ki o: "Dua ve sabırdır"; yani: rıza...İyi zamanda darlıkta, genişlikte hep böyle ol...O iki hali biraz açalım:En iyisi, benlik davasını bırakıp, Hakka bağlı olmalıdır. Tıpkı, bir ölü gibi Hakka karşı iradesiz halde kalman... Bir süt çocuğu gibi, tam teslim olmandır. Senin için hak fil ve irade önünde, topçu önündeki top gibi olmak var. İlahi irade böyle çevirir. Bu halinle sana, nimet gelirse şükür edersin... Şükür ettikçe de nimetin artar... Çünkü Allah:"Şükür ederseniz nimetinizi arttırırım". diye vaad ediyor. Darlık baş gösterince de sabredersin. Bu da senin için bir nimettir. Darlık zamanı, sabreder; günlerin Peygambere salat ve selamla geçerse daha ne istiyorsun... Bu, Allah'ın sana en büyük nimetidir, her kula nasip olmaz
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.