Millet olarak çok büyük bir felaket yaşıyoruz. Siyasete bakıyorsun iktidar payına düşeni kabul etmiyor. Muhalefet, 'bu fatura senindir' diyor.
Medyaya bakıyorsun, kimileri aklama, kimileri ise karalama gayretinde. Orada ne olduğunu bizzat afetin içinde kalanlar anlatıyor.
Milli kalecimiz Volkan Demirel gözyaşları içinde Hatay'daki durumu anlattı. 'Ne olur yardım edin' diye feryat etti.
Depremin 3. günü milli futbolcumuz Gökhan Zan yine Hatay'dan gözyaşı, acı ve çaresizlik içinde feryat etti:
"Şu anda Antakya'dayım. Çadır dağıtımı başladı. Sağ olsun burada askerlerimiz halkımıza çok yardımcı oluyor.
Fakat burada eksik bir şey var: İsmini, AFAD'a yazdıramayanlar maalesef çadırını alamıyor. Burada ulaşım çok zor, insanların arabası yok, alan çok büyük, AFAD'ın olduğu bölgeye kadar gidebilmek imkansız.
Fakat isim yazdırabilenler sadece alabiliyor. Gerisi çok mağdur durumda…
AFAD yetkililerinden ricamız, devlet yetkililerinden ricamız, İçişleri başkanlığımızdan, Cumhurbaşkanımızdan, siyasi parti genel başkanlarımızdan ve sivil toplum örgütlerinden ricamız ne olur, milletin ne kimliği var, hiçbir şeyi yok.
Bunun önüne geçemeyiz. Herkes isim veriyor, bir isim üzerinden 3-4 defa alabiliyor. Alamayan bir sürü insan var mağdur durumda oluyor…
Şu anda halk buraya gelmiş durumda. Çadır alamıyor, soğuktan ölecek olan bebekler var, sıkıntılı olan durumlar var, zihinsel engelli aileler var, ben şu anda ailemden, yakınlarımdan 8 kişiyi gömmek için mezarlığa geldim.
Buna rağmen halkımın yanına gelip onların sesini duyurmaya geldim. Gerçekten halk mağdur durumda. İsim yazdıramayanlar çadır alamıyor. Peki, isim yazdıramadık, bu insanlar ne olacak? Sokakta mı kalacaklar, sokakta mı bekleyecekler...
Bir tane aile var, 2 bacağı kesildi, 2 zihinsel engelli çocuğu var, onlar ne olacak. Mezarda yaşayan bir aile var mezarda açık alan diye.
Onlarda çadır alamıyor çünkü isimlerini yazdıramamışlar. Onlar gibi bir sürü insan var. Bu insanlar isim yazdırmadan nasıl çadır alabilecek.
Suiistimal edenler de oluyor, bunun önüne geçemiyoruz. Askerlerimiz canla başla mücadele ediyor burada, her şeyi yapmaya çalışıyorlar fakat tek başlarına kalıyorlar.
Daha iyi koordine olmak lazım, koordineyi sadece muhtarlar üzerinden hareket ettirebilirsek olmaz, profesyonel yetkililerle bunu koordine edilirse çok hızlı ilerleme sağlarız…
Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Bakanlığı ile iletişim halindeyim. Onlarda elinden geleni yapıyorlar dün geceden beri.
Halkımız için her şeyi yapıyorlar ancak yollar kapalı, alternatif yol yok, bir tek yol üzerinden gidilmeye çalışılıyor, kepçeler, vinçler çok yavaş ilerliyor.
Evet, dün yaptığım açıklamadan sonra oraya intikal ettiler, doğru fakat onlarcası daha yüzlercesi daha var göçük altında. Gidilmeyen noktalar var. Ben az önce yoldan yine geçtim aynı şekilde kepçeler ve vinçler beklemekte. Boş arazide neden bekleniyor."
Rabbim yardımcınız olsun kardeşim.
Siyasi istismar
Depremin 3. gününde Sayın Erdoğan, 'elbette eksikler var, şartlar çok açık, net ortada. Böylesine büyük bir felakete hazırlıklı olabilmek mümkün değildir' dedi.
Depremin 5. gününde Süleyman Soylu, depremin büyüklüğünden bahsedip, bazı noktalara yetişmekte geç kalmış olabileceklerini vurgulayıp, siyasi istismar başlığı açıp, malum üslubuyla yine tehdit etti:
'Ellerindeki bazı belediyeler, Hatay'a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar. Bunlar batsınlar diyebilirler ama bu dünyanın bir de öteki dünyası var. Elbette ki bunların değerlendirmeleri de yapılacaktır. Şu günler geçip gitsin işimize bakalım."
Oysa depremin ilk günü AKP Sözcüsü Ömer Çelik çok iddialı bir şekilde: "Elimizde her türlü alet, edevat ve araç için fazlasıyla imkan ve kapasite var. Eğer ihtiyaç duyulursa bunları sevk edecek şekilde tüm imkanlarımız var" demişti.
Şehircilik Bakanı Murat Kurum: 'Aziz milletimiz müsterih olsun Cumhurbaşkanı ve devletimiz tüm imkanları ile afet bölgesindedir' demişti.
Kim particilik yapıyor? Kim siyasi istismar peşinde?
Volkan Demirel mi? Gökhan Zan mı? Yakınları enkaz altında kalan, 'Avrupa, seni kıskanıyor da sen 4 gündür bir kepçe niye gönderemiyorsun? Hem de bu partinin adamıyız, bir de öyleyiz yani' diyen vatandaş mı?
Kim?
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Parayı kim basarsa düzeni o kurar / 19.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Petro-Dolar Tuzağından Kurtuluş: Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Vizyonu / 18.02.2025
- AYŞE ZIVALI: Hoca Atatürk / 08.02.2025
- OZANCAN DERNEK /Efendi kim, köle kim? / 17.01.2025
- MELEK KERESTECİ: Birlik ve beraberlik üzerine / 23.12.2024
- AV. AHMET HAYDAR İLİK: Türk gençliğine verilen büyük vazife / 26.11.2024
- HAYDAR NECMEDDİN KAZANCI / Çözümsüz vaatler / 24.11.2024