Başbakan Erdoğan şu sıralar meydan meydan dolaşıp "Pensilvanya beni dahi aldattı" diyor.Mesela Balıkesir'de şöyle söylüyor: "Ben doğrusu, böyle bilmiyordum. Aldanmışım. Ben de bunları samimi zannediyordum. Aldanmışım. O da bana kendi yazdığı kitapları gönderiyordu. Oralarda bana methiyeler düzüyordu. Tesbihler, bana da gönderiyordu. Ama maalesef durum öyle değilmiş."Bu noktada sayın Erdoğan'a söylenecek tek söz, günaydın hem de öğleden sonra günaydın! * * *Bir başbakanın üstüne basa basa "kandırıldım" demesi sıradan bir hadise değildir.11 yıl boyunca ele ele verip içerde ve dışarda Türkiye'nin aleyhine ne varsa beraber yapacaksınız sonra da çıkıp "Beni kandırdılar, bunlar hain" diyeceksiniz!Bu itiraf aynı zamanda "ben görevimi yaparken zaafiyet gösterdim, gaflete düştüm" itirafıdır.Bu zaafiyetin, gafletin Türkiye'ye çok ağır bedelleri olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.İçerde bölünmenin eşiğine getirilmiş, dışarda ABD ve AB'nin emir eri olmuş bir Türkiye manzarası sizin birlikteliğinizin eseri değil midir?Yazımızın bu bölümüne şu soru ile nokta koyalım; Ey Erdoğan sizi aldatan Pensilvanya mı, yoksa Pensilvanya görüntüsüne bürünen ABD, İsrail ve AB mi?* * *Evet... Bu işler bu kadar ucuz olmamalı. "Kandırıldım" itirafının mutlaka siyasi sonuçları olmalıdır. Normal bir ülkede bu açıklamayı yapan bir başbakan "ben bu işi beceremedim" der ve çeker gider.11 yıl boyunca birlikte yürüdüğü insanın gerçek yüzünü göremeyen bir iktidarın Türkiye'nin menfaatine bir adım atması mümkün mü?En yakın arkadaşı tarafından kandırıldığını itiraf eden Erdoğan'a sormak lazım.Acaba sizi daha başka kimler, hangi konularda aldattı?Acaba sizin bu aldanmalarınızın Türkiye'ye maaliyeti ne oldu?Mesela siz;AB konusunda,Irak konusunda,Suriye konusunda,Libya konusunda,BOP Eş Başkanlığında,Özelleştirmelerde,Terörle müzakerede,Madenlerin yabancılara verilmesinde,Dinlerarası Diyalog'u devlet politikası haline getirmede,Kıbrıs'ta ve daha bir çok hayati meselede kandırılmış, oyuna getirilmiş olabilir misiniz?* * *Erdoğan'ın Pensilvanya'yı eleştirirken kullandığı argümanlardan biri de o zatın 28 Şubat sürecinde başörtüsü için kullandığı "furuat" sözü.Furuat yani teferruat. O dönem üniversitelerde başlatılan başörtüsü zulmü karşısında Pensilvanya sakininin takındığı tavır "Başörtüsü furuattandır" demek olmuştur. Bu sözün ardından öğrenci evlerinde kalan başörtülü kız kardeşlerimiz başlarını açmaya zorlandı, açmayanlar evlerden atıldı. O dönemi bir üniversite öğrencisi olarak yakinen bilen biriyim. Erdoğan'ın buraya kadar söyledikleri doğru ama adama 'sen bunu yeni mi öğrendin' diye sormazlar mı? Bu sözlerin üzerinden 16-17 yıl geçti, sizin iktidar ortaklığınızın başlangıcı ise 11 yıl öncesi. Yani Pensilvanyalı başörtüsüne furuat dedikten 5 yıl sonra siz yol arkadaşlığına başladınız. O zaman o sözlere takılmadın da şimdi neden takılıyorsun? Üstelik o zaman 28 Şubat zulmünün hatıraları daha canlıydı. Ey Erdoğan lütfen biraz samimiyet, lütfen!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024