İçerde gök gürültülü ve soğuk, dışarda ılık ve kurak!Belki meteoroloji terminolojisine tam uymadı ama AKP hükümetini bu şekilde tarif etmek mümkün.Geride kalan 13 yılı dikkate aldığımızda karşımıza böyle bir tablo çıkıyor.İçerde bol bol tribünlere oynayan dışarda ise kendisine dayatılan ne varsa boyun eğip, kabul eden bir anlayış!Bu karakteristik özellik son günlerin flaş gündemi sözde Ermeni soykırımı konusunda da gündemde.Son dönemde Papa, Avrupa Parlamentosu, Avusturya soykırım yalanını tanıdı.Bizimkilerin takındığı tavır yine aynı; içerde bol gürültü dışarda adeta süt dökmüş bir kedi!* * *Gelin şimdi temel bir AKP karakteristiği haline gelen bu tavrı formülize edelim.Diyelim ki, bir ülke Türkiye aleyhine adım atıyor!Bu durumda şu süreci yaşıyoruz.1- Davutoğlu "kimse bizim sabrımızı test etmeye kalkmasın" diyor.2- Cılız tepkiler kale bile alınmıyor ve söz konusu ülke o adımı atıyor.3- Ankara'dan "talihsiz kararı yok sayıyoruz" açıklamaları yapılıyor.4- O ülkedeki büyükelçimiz istişare için Ankara'ya çağrılıyor.5- Devlet büyüklerimiz "bizi kandırdılar" mesajları vermeye başlıyor.6- Yandaş medya büyükelçinin Ankara'ya gelişini "o ülkeye haddi bildirildi" şeklinde manşete taşıyor.7- Söz konusu ülke Türk büyükelçinin Ankara'ya gelişinin bir tepki olduğunu fark etmiyor hatta büyükelçinin Ankara'ya gittiğini bile...8- Bir süre sonra yandaş medya o ülkeyle ilgili ya sessizliğe gömülüyor ya da lehinde haberler vermeye başlıyor.9- Birkaç gün sonra büyükelçi sessiz sedasız görevinin başına dönüyor.10- "Sabrımızı test etmeyin" diyen Davutoğlu ya da farklı kademelerdeki görevliler ilk fırsatta soluğu o ülkede alıyor. İlişkileri düzeltmek için atılmadık takla kalmıyor. Düzenlenen ortak basın toplantılarında "kadim dostumuz, stratejik ortağımız" mesajları veriliyor.11- O ülke ile gerçekleri yazmaya devam eden basın-yayın organları marjinal ilan ediliyor.* * *Evet... AKP dış politikasının temel özelliklerinden biri bu!Bu zihniyetin mimarları "dünya lideriyiz" diye ortalıkta dolaşıyor ve biz bunlardan devletin ve milletin faydasına adımlar atmasını bekliyoruz.Allah akıbetimizi hayreylesin! O sözün altındaki tuzak!Ankara sözde Ermeni soykırımını kabul yönünde sinyaller vermeye başladı. "Yaptıkları yapacaklarının garantisidir" ilkesinden hareket edersek soykırımın önümüzdeki süreçte kabulü hiç ama hiç sürpriz olmayacaktır sanırım.Bu meselede Ankara'nın temel tezlerinden birine dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Her fırsatta "tarihçilerden oluşan bir komisyon kuralım ve kararı onlar versin" diyorlar.Ben bu cümle ile soykırımın kabulüne giden yolun açıldığını düşünüyorum.Neden mi?Çünkü soykırım konusunda kararı verecek komisyona seçilecek tarihçiler büyük bir ihtimalle gayri milli karakterdeki kişiler olacak.Hepimiz Ermeniyiz diye yürüyen tipler arasında seçilecek tarihçilerden soykırım kararı vermesini bekleyeceğiz.Sizce böyle bir durumda karar ne olur?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024