Din dersi kitaplarını incelediğimizde ise Milli Eğitim eski bakanı Hüseyin Çelik’in açıklamaları doğrultusunda kitapların düzenlendiğini ve eğitimde de hak ile bâtılın karıştırıldığını görüyoruz.
AKP iktidarı döneminde okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarından somut örnekler vererek ne demek istediğimi anlatayım.
Okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında;
1- Bâtıl dinler hak din imiş gibi anlatılmıştır:
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri 4. sınıftan sonra başlıyor. Kitapların hepsini incelediğinizde Hıristiyanlığın, Yahudiliğin anlatıldığı bölümlerde, bu dinlerin Kur’an’a göre değil İncil’e ve Tevrat’a göre anlatıldığını, hak dinmiş gibi anlatıldığını göreceksiniz. Hatta Yahudilerin ve Hıristiyanların günlük, haftalık, aylık ve yıllık ibadetlerinin detaylı şekilde anlatıldığını da göreceksiniz. Örneğin 6. sınıf Din Kültürü kitabında İslam dinine, Yahudilik, Hıristiyanlık, Hint dinleri, Çin dinlerine yer verildiği kadar yer verildiğini göreceksiniz. Ve kitapta, “Tevrat, insanları haksızlıktan kaçınmaya, adaletli olmaya, Allah’ın varlığına ve birliğine inanmaya çağıran ilkeler içermektedir” denilmektedir. Bu bölümlerin hiçbir yerinde veya başka bir yerde, “Hıristiyanlık ve Yahudilik tahrif olmuştur, bozulmuştur” ifadesini göremezsiniz boşuna aramayın.
2- “İncil, Tevrat, Zebur ve Kur’an; hepsi de günümüze kadar bozulmadan gelmiştir” denilmiştir:
6. sınıf Din Kültürü kitabının 96. sayfasında “Dört Büyük Kutsal Kitap” bölümünde, “Allah, insanları güzel davranışlara yönlendirmek, onlara yol göstermek için bir çok peygamber görevlendirmiştir. Peygamberlerin bazılarına öğütlerin ve yasakların yer aldığı kitaplar gönderilmiştir. Bunlardan dört tanesi günümüze kadar gelmiştir ve bütün olarak elimizdedir. Bu kitaplara dört büyük kutsal kitap denir” denilmiştir. Yani, İncil Tevrat, Zebur bozulmamış, tahrif olmamıştır şeklinde çocuklarımıza öğretilmektedir.
3- Kelime-i Tevhid değiştirildi:
İslam inancını özü, en temel şartı olan Kelime-i Tevhid, farklı sınıflara ait birçok kitapta sadece “Lailaheillallah” olarak verilmiş, “Muhammeden Resulullah” bölümü silinmiştir. Ben size bir örnek vereyim: 5. Ssnıf Din Kültürü kitabı, yazarı Mehmet Yavuzcan, sayfa 19-20: “Kelime-i şahadet ve Kelime-i tevhidi öğreniyorum” bölümünde, “Müslüman Allah’ın varlığına ve birliğine inanan ve bunu sözlü şekilde ifade eden kimsedir” şeklinde tanımlandıktan sonra, “Kelime-i tevhid İslam inancının özlü şekilde ifade edilmesidir. Söylenişi şöyledir: Lailaheillelah. Anlamı: Allah’tan başka tanrı yoktur.” Yani, çocuklarımıza “Muhammedün Resulullah” demeden de İslam olunabilir denilmektedir. Buna inanan kişinin imanını kaybedeceği herkesin malumudur.
4- Peygamber Efendimizin minyatür resimleri kondu:
1400 yıllık İslam tarihinde hiç kimse buna cesaret edememiştir. Zaten Peygamber Efendimizin ne resmi, ne de heykeli vardır. Ehl-i Sünnet imamları böyle bir şeye kalkışmanın büyük günah olduğunu söylemişler ve yasaklamışlardır. Bu yüzden Peygamber Efendimizin ismi anıldığında hiç kimsenin kafasında bir şekil canlanmıyor. Onun Allah katındaki değeri akla geliyor, O’na selat ve selam okunması gerektiği akla geliyor. Bu resimlerle çocuklarımızın gözünde Peygamber Efendimiz bayağılaştırılıyor. Hıristiyanlıkta resimler çok yaygın. İsa resimleri, Meryem ana resimleri kilise duvarlarında, kitaplarda her yerde.
İlkokul 4. sınıf Din Kültürü kitabı, yazarı Mehmet Yavuzcan, sayfa 111, 5. sınıf Din Kültürü kitabı, sayfa 105 ve 108’de bu resimleri görebilirsiniz. Diğer kitaplarda da var. Yeter ki çocuğuma ne öğretiliyor diye merak edip bakın, anlattıklarımdan çok daha fazlasını görecek ve hayrete düşeceksiniz.
5- İncil ve Tevrat’tan ayetler kondu ve Kur’an ayetleri ile eş tutuldu:
Büyükşehirlerin işlek caddelerinde, üniversite önlerinde milyonlarca İncil dağıtılıyor. Haklı olarak üzülüyoruz, kızıyoruz. AKP hükümeti sayesinde İncil dağıtılmasına gerek kalmadı. Çünkü İncil’den ayetler din kültürü kitaplarının içine kondu. Örneğin, 6. sınıf Din Kültürü kitabı 102 ve 103. sayfalarda doğruluğun anlatıldığı bölümde doğrulukla ilgili İncil’den ayetler, Tevrat’tan ayetler, Kur’an’dan ayetler konmuş ve güya bu üç ilahi kitabın nasıl da aynı şeyleri emrettiği anlatılmıştır. Yine 4. sınıf kitabı sayfa 47’de İncil ve Tevrat’tan ayetler konmuştur. Hemen her konuda Kur’an kadar incil ve Tevrat’taki ayetlere de yer verilmiştir.
6- Veda Hutbesi’nden Ehl-i Beyt çıkarıldı:
Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi hemen hepimizin iş yerinde veya evinde asılıdır. Veda Hutbesi’nin son bölümünde Peygamber Efendimiz, “Ey iman edenler, size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar Allah’ın Kitabı Kur’an ve benim ıtretim olan Ehl-i Beyt’imdir” buyurmaktadır.
Bazı yerlerde Ehl-i Beyt kelimesinin sünnet olarak yazıldığını biliyoruz. Ancak bu kitaplarda emanet bire inmiş. 6. sınıf Din Kültürü kitabı, sayfa 114-115’de Veda Hutbesi okuma parçası olarak konmuş. “Mü’minler size bir emanet bırakıyorum o da Allah’ın Kitabı Kur’an’dır” denilmiş. Ayrıca Veda Hutbesi’ndeki faiz bölümü tamamen metinden çıkarılmıştır.
Dikkat edilirse yapılan yanlışlıklar, Peygamber Efendimizin devreden çıkarılması ve Peygamber Efendimizi “kendi çocuklarından daha iyi tanıdıkları” halde inkar edip kabul etmeyen Yahudi ve Hıristiyanları temize çıkarmaya yönelik olduğu görülmektedir. Bu kitaplarda çocuklarımıza verilen mesaj; “İncil, Tevrat, Kur’an hak kitaptır, hepsi aynı şeyleri emrediyor dolayısı ile, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslamiyet ilahi dinlerdir ve hepsi de doğrudur, istediğiniz dini seçebilirsiniz”dir. Zaten eski Bakan Hüseyin Çelik bunu açıkça ifade etmişti.
Yukarıda anlattığım örnekleri okuduğunuzda, “çocuklarımıza bu şekilde din eğitimi verilecekse ben imam hatip de, din dersini de istemiyorum” demez misiniz! “Çocuğum dini yanlış öğreneceğine hiç öğrenmesin daha iyi” demez misiniz?
Yukarıda örneklerini anlattığım din dersi hangi dine, kime hizmet ediyor? Çocuklarımıza din derslerinde bunlar öğretilirken dini konuda başka neler yapıldı, yapılıyor?
Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz.
AKP iktidarı döneminde okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarından somut örnekler vererek ne demek istediğimi anlatayım.
Okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında;
1- Bâtıl dinler hak din imiş gibi anlatılmıştır:
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri 4. sınıftan sonra başlıyor. Kitapların hepsini incelediğinizde Hıristiyanlığın, Yahudiliğin anlatıldığı bölümlerde, bu dinlerin Kur’an’a göre değil İncil’e ve Tevrat’a göre anlatıldığını, hak dinmiş gibi anlatıldığını göreceksiniz. Hatta Yahudilerin ve Hıristiyanların günlük, haftalık, aylık ve yıllık ibadetlerinin detaylı şekilde anlatıldığını da göreceksiniz. Örneğin 6. sınıf Din Kültürü kitabında İslam dinine, Yahudilik, Hıristiyanlık, Hint dinleri, Çin dinlerine yer verildiği kadar yer verildiğini göreceksiniz. Ve kitapta, “Tevrat, insanları haksızlıktan kaçınmaya, adaletli olmaya, Allah’ın varlığına ve birliğine inanmaya çağıran ilkeler içermektedir” denilmektedir. Bu bölümlerin hiçbir yerinde veya başka bir yerde, “Hıristiyanlık ve Yahudilik tahrif olmuştur, bozulmuştur” ifadesini göremezsiniz boşuna aramayın.
2- “İncil, Tevrat, Zebur ve Kur’an; hepsi de günümüze kadar bozulmadan gelmiştir” denilmiştir:
6. sınıf Din Kültürü kitabının 96. sayfasında “Dört Büyük Kutsal Kitap” bölümünde, “Allah, insanları güzel davranışlara yönlendirmek, onlara yol göstermek için bir çok peygamber görevlendirmiştir. Peygamberlerin bazılarına öğütlerin ve yasakların yer aldığı kitaplar gönderilmiştir. Bunlardan dört tanesi günümüze kadar gelmiştir ve bütün olarak elimizdedir. Bu kitaplara dört büyük kutsal kitap denir” denilmiştir. Yani, İncil Tevrat, Zebur bozulmamış, tahrif olmamıştır şeklinde çocuklarımıza öğretilmektedir.
3- Kelime-i Tevhid değiştirildi:
İslam inancını özü, en temel şartı olan Kelime-i Tevhid, farklı sınıflara ait birçok kitapta sadece “Lailaheillallah” olarak verilmiş, “Muhammeden Resulullah” bölümü silinmiştir. Ben size bir örnek vereyim: 5. Ssnıf Din Kültürü kitabı, yazarı Mehmet Yavuzcan, sayfa 19-20: “Kelime-i şahadet ve Kelime-i tevhidi öğreniyorum” bölümünde, “Müslüman Allah’ın varlığına ve birliğine inanan ve bunu sözlü şekilde ifade eden kimsedir” şeklinde tanımlandıktan sonra, “Kelime-i tevhid İslam inancının özlü şekilde ifade edilmesidir. Söylenişi şöyledir: Lailaheillelah. Anlamı: Allah’tan başka tanrı yoktur.” Yani, çocuklarımıza “Muhammedün Resulullah” demeden de İslam olunabilir denilmektedir. Buna inanan kişinin imanını kaybedeceği herkesin malumudur.
4- Peygamber Efendimizin minyatür resimleri kondu:
1400 yıllık İslam tarihinde hiç kimse buna cesaret edememiştir. Zaten Peygamber Efendimizin ne resmi, ne de heykeli vardır. Ehl-i Sünnet imamları böyle bir şeye kalkışmanın büyük günah olduğunu söylemişler ve yasaklamışlardır. Bu yüzden Peygamber Efendimizin ismi anıldığında hiç kimsenin kafasında bir şekil canlanmıyor. Onun Allah katındaki değeri akla geliyor, O’na selat ve selam okunması gerektiği akla geliyor. Bu resimlerle çocuklarımızın gözünde Peygamber Efendimiz bayağılaştırılıyor. Hıristiyanlıkta resimler çok yaygın. İsa resimleri, Meryem ana resimleri kilise duvarlarında, kitaplarda her yerde.
İlkokul 4. sınıf Din Kültürü kitabı, yazarı Mehmet Yavuzcan, sayfa 111, 5. sınıf Din Kültürü kitabı, sayfa 105 ve 108’de bu resimleri görebilirsiniz. Diğer kitaplarda da var. Yeter ki çocuğuma ne öğretiliyor diye merak edip bakın, anlattıklarımdan çok daha fazlasını görecek ve hayrete düşeceksiniz.
5- İncil ve Tevrat’tan ayetler kondu ve Kur’an ayetleri ile eş tutuldu:
Büyükşehirlerin işlek caddelerinde, üniversite önlerinde milyonlarca İncil dağıtılıyor. Haklı olarak üzülüyoruz, kızıyoruz. AKP hükümeti sayesinde İncil dağıtılmasına gerek kalmadı. Çünkü İncil’den ayetler din kültürü kitaplarının içine kondu. Örneğin, 6. sınıf Din Kültürü kitabı 102 ve 103. sayfalarda doğruluğun anlatıldığı bölümde doğrulukla ilgili İncil’den ayetler, Tevrat’tan ayetler, Kur’an’dan ayetler konmuş ve güya bu üç ilahi kitabın nasıl da aynı şeyleri emrettiği anlatılmıştır. Yine 4. sınıf kitabı sayfa 47’de İncil ve Tevrat’tan ayetler konmuştur. Hemen her konuda Kur’an kadar incil ve Tevrat’taki ayetlere de yer verilmiştir.
6- Veda Hutbesi’nden Ehl-i Beyt çıkarıldı:
Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi hemen hepimizin iş yerinde veya evinde asılıdır. Veda Hutbesi’nin son bölümünde Peygamber Efendimiz, “Ey iman edenler, size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar Allah’ın Kitabı Kur’an ve benim ıtretim olan Ehl-i Beyt’imdir” buyurmaktadır.
Bazı yerlerde Ehl-i Beyt kelimesinin sünnet olarak yazıldığını biliyoruz. Ancak bu kitaplarda emanet bire inmiş. 6. sınıf Din Kültürü kitabı, sayfa 114-115’de Veda Hutbesi okuma parçası olarak konmuş. “Mü’minler size bir emanet bırakıyorum o da Allah’ın Kitabı Kur’an’dır” denilmiş. Ayrıca Veda Hutbesi’ndeki faiz bölümü tamamen metinden çıkarılmıştır.
Dikkat edilirse yapılan yanlışlıklar, Peygamber Efendimizin devreden çıkarılması ve Peygamber Efendimizi “kendi çocuklarından daha iyi tanıdıkları” halde inkar edip kabul etmeyen Yahudi ve Hıristiyanları temize çıkarmaya yönelik olduğu görülmektedir. Bu kitaplarda çocuklarımıza verilen mesaj; “İncil, Tevrat, Kur’an hak kitaptır, hepsi aynı şeyleri emrediyor dolayısı ile, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslamiyet ilahi dinlerdir ve hepsi de doğrudur, istediğiniz dini seçebilirsiniz”dir. Zaten eski Bakan Hüseyin Çelik bunu açıkça ifade etmişti.
Yukarıda anlattığım örnekleri okuduğunuzda, “çocuklarımıza bu şekilde din eğitimi verilecekse ben imam hatip de, din dersini de istemiyorum” demez misiniz! “Çocuğum dini yanlış öğreneceğine hiç öğrenmesin daha iyi” demez misiniz?
Yukarıda örneklerini anlattığım din dersi hangi dine, kime hizmet ediyor? Çocuklarımıza din derslerinde bunlar öğretilirken dini konuda başka neler yapıldı, yapılıyor?
Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Lütfullah Önder / diğer yazıları
- Sararan sendikalar / 23.03.2023
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021