AKP ters köşe
AKP'nin Beşar Esad yönetimini devirmek için var gücüyle desteklediği Suriye Ulusal Koalisyonu, Şam yönetimiyle temasa geçince Ankara ters köşe oldu. Bu arada ABD ile Rusya'nın da yeni bir plan üzerinde uzlaşması, AKP'nin bütün hesapların
06.02.2013 00:00:00
YENİ MESAJ / LONDRA
Londra'da yayınlanan Arapça gazete İlaf, Suriyeli muhaliflerin Devlet Başkanı Beşar Esad'a ‘diyalog' çağrısı konusunda Türkiye ve Katar'ın anlaşmazlığa düştüğünü yazdı.
Gazete, Suriye muhalefetinden ‘kaynaklara' dayandırdığı haberinde, Katar hükümetinin Suriye Devrimi ve Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu'na Suriye rejimiyle görüşmelere başlaması için ‘talimat' verdiğini kaydetti.
ABD - Rusya anlaştı mı?
Habere göre, müzakere planı üzerinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el Arabi, ABD'nin Şam Büyükelçisi Robert Ford ve Ulusal Koalisyon Başkan Yardımcısı Riad Seif mutabakata vardı. Muhalefet kaynakları, koalisyonun diyalog sağlanabilmesi için kurulduğunu belirterek, ABD elçisi Ford'un “teklifin Ulusal Koalisyon Başkanı Muaz el Hatip'ten gelmesi halinde Suriye sokağında kabul göreceğine” inandığını belirtti. Haberde, muhaliflerin ağzından şu ifadeler aktarılıyor: “ABD yönetiminin uyumsuzluklarıyla uğraşıyor. Kim kime bağlı? Savunma Bakanlığı, CIA, AIPAC (Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesi)? Ford ABD'nin tümünü temsil etmiyor. Katar'ın daha yaygın ve geniş ilişkileri var ve kendi işlerini bu uyumsuzluklar arasında görürken, Türk tarafıyla ilgili bir kaygı duymuyor.”
ABD Başkanı Barack Obama'nın ikinci dönemine girilirken tüm tarafların ‘kartlarını' yeniden oynadığı belirtilen haberde; ABD, Rusya ve İran'ın “müzakereyle çözüm” üzerinde anlayış birliğine vardığına dikkat çekildi.
Katar işin merkezinde
Ulusal Değişim Akımı adlı muhalif grubun üyesi Ömer el Şevvaf, Suriye Ulusal Koalisyonu'nun ‘siyasi mutfağının' belirgin biçimde Katar tarafında düzenlendiğini belirten Şevvaf, gazeteye demecinde şöyle konuştu: “Herkes, daha kısa zaman öncesine kadar kabul edilemez olan diyalogun gerekliliğine sokağı ikna ederek, devrimi desteklemekteki başarısızlıklarının üstünü örtmeye çalışıyor. Suriye devriminin amacı tutukluların serbest bırakılması ve pasaportların yenilenmesi olsaydı, hiç ortaya çıkmasına gerek duyulmazdı; çünkü bu kadar çok sayıda tutuklu yoktu ve pasaportların yenilenmesi konusunda kayda değer bir güçlük yaşanmıyordu.”
Ulusal Koalisyon danışmanlarından Semir el Şişakli ise Türkiye'nin ‘stratejik değişiklik' olurken danışılmak istediğini vurgulayarak, internet sitesinden şunları aktardı: “Başka müttefiklerle de benzer anlaşmazlık sinyalleri geliyor; mesela Fransa'yla. Tabi ki bizim kararlarımızı veren müttefiklerimiz değil ama onların müttefikimiz kalmalarını istiyorsak onlara saygı gösterip danışmalıyız.”
Davutoğlu ne demişti?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Pazar günü Münih Güvenlik Konferansı'nda katıldığı panelde, Suriye rejimiyle diyalog arayışlarını eleştirmişti. Davutoğlu, “60 bin kişi öldükten sonra Esad'ın görüşmelere hazır olduğunu belirtmesinin, yönetimin ne kadar irrasyonel bir yönetim olduğunun göstergesi olduğunu” savunarak, bu rejimle “diyalog kurulmasını isteyenlerin yanıldığını” savunmuştu.
Londra'da yayınlanan Arapça gazete İlaf, Suriyeli muhaliflerin Devlet Başkanı Beşar Esad'a ‘diyalog' çağrısı konusunda Türkiye ve Katar'ın anlaşmazlığa düştüğünü yazdı.
Gazete, Suriye muhalefetinden ‘kaynaklara' dayandırdığı haberinde, Katar hükümetinin Suriye Devrimi ve Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu'na Suriye rejimiyle görüşmelere başlaması için ‘talimat' verdiğini kaydetti.
ABD - Rusya anlaştı mı?
Habere göre, müzakere planı üzerinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el Arabi, ABD'nin Şam Büyükelçisi Robert Ford ve Ulusal Koalisyon Başkan Yardımcısı Riad Seif mutabakata vardı. Muhalefet kaynakları, koalisyonun diyalog sağlanabilmesi için kurulduğunu belirterek, ABD elçisi Ford'un “teklifin Ulusal Koalisyon Başkanı Muaz el Hatip'ten gelmesi halinde Suriye sokağında kabul göreceğine” inandığını belirtti. Haberde, muhaliflerin ağzından şu ifadeler aktarılıyor: “ABD yönetiminin uyumsuzluklarıyla uğraşıyor. Kim kime bağlı? Savunma Bakanlığı, CIA, AIPAC (Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesi)? Ford ABD'nin tümünü temsil etmiyor. Katar'ın daha yaygın ve geniş ilişkileri var ve kendi işlerini bu uyumsuzluklar arasında görürken, Türk tarafıyla ilgili bir kaygı duymuyor.”
ABD Başkanı Barack Obama'nın ikinci dönemine girilirken tüm tarafların ‘kartlarını' yeniden oynadığı belirtilen haberde; ABD, Rusya ve İran'ın “müzakereyle çözüm” üzerinde anlayış birliğine vardığına dikkat çekildi.
Katar işin merkezinde
Ulusal Değişim Akımı adlı muhalif grubun üyesi Ömer el Şevvaf, Suriye Ulusal Koalisyonu'nun ‘siyasi mutfağının' belirgin biçimde Katar tarafında düzenlendiğini belirten Şevvaf, gazeteye demecinde şöyle konuştu: “Herkes, daha kısa zaman öncesine kadar kabul edilemez olan diyalogun gerekliliğine sokağı ikna ederek, devrimi desteklemekteki başarısızlıklarının üstünü örtmeye çalışıyor. Suriye devriminin amacı tutukluların serbest bırakılması ve pasaportların yenilenmesi olsaydı, hiç ortaya çıkmasına gerek duyulmazdı; çünkü bu kadar çok sayıda tutuklu yoktu ve pasaportların yenilenmesi konusunda kayda değer bir güçlük yaşanmıyordu.”
Ulusal Koalisyon danışmanlarından Semir el Şişakli ise Türkiye'nin ‘stratejik değişiklik' olurken danışılmak istediğini vurgulayarak, internet sitesinden şunları aktardı: “Başka müttefiklerle de benzer anlaşmazlık sinyalleri geliyor; mesela Fransa'yla. Tabi ki bizim kararlarımızı veren müttefiklerimiz değil ama onların müttefikimiz kalmalarını istiyorsak onlara saygı gösterip danışmalıyız.”
Davutoğlu ne demişti?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Pazar günü Münih Güvenlik Konferansı'nda katıldığı panelde, Suriye rejimiyle diyalog arayışlarını eleştirmişti. Davutoğlu, “60 bin kişi öldükten sonra Esad'ın görüşmelere hazır olduğunu belirtmesinin, yönetimin ne kadar irrasyonel bir yönetim olduğunun göstergesi olduğunu” savunarak, bu rejimle “diyalog kurulmasını isteyenlerin yanıldığını” savunmuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.