Erdoğan ve Abdullah Gül, İslam Coğrafyasına haçlı seferlerini başlatan papanın heykeli altında AB için imza attılar. Erdoğan ve Gül siyasi yaşamları boyunca AB’ye karşı söylemlerde bulunmuş, AB’nin Türkiye’yi asla üyeliğe almayacağını dile getirmişlerdir. Bunun ilk sebebinin ise Müslüman oluşumuz olarak tanımlamışlardı. Abdullah Gül bu paralelde, hem de meclis kürsüsünden (95 veya 96 yılında) zamanın iktidarını en ağır ifadelerle eleştirmiş, AB’nin asla Türkiye’yi kabul etmeyeceğini ve AB’ye karşı tek anlayış kendilerinin (RP) olduğunu, beyan etmişti. İşte bu iki lider, AB’ye imza attı. Bu imza karşılığında zina suç olmaktan çıkarıldı. Domuz etine kasaplık unvanı verildi. AB hukuku (haçlı hukuku), bizim hukukumuzun üstüne çıktı. Hatta Sayın Gül’ün eşi, inancını müdafaa etmek için AB İnsan hakları mahkemesine açtığı başörtüsü davasını geri çekti.***Papalık konseyinin yıllar öncesinden; 3. Bin yılda Asya ve Türkiye’nin Hıristiyanlaştırılması, diye tanımladığı dinler arası diyalog, hem sosyal hem de siyasi olarak hız kazandı. ***ABD ve AB ekseninde, ülkemizde yaşayan azınlıklara, akıllarına bile gelmeyecek sözde haklar verildi. Devletin parasıyla Ermeni ve Rumların simge olarak kabul ettiği yapılar onarılıp, teslim edildi. Onlarda gelip, ayinleri yapıp, bir gün buralara tekrar sahip olacaklarını açıkladılar. Hatta bu hak verme işinde o kadar ileri gittiler ki, iftar sofraları, kiliselerde mum yakıp, dua etmeler bile kesmedi ve Bülent Arınç çıkıp “bunları yapmak bizim boynumuzun borcudur” dedi. 2002 seçimleri öncesi Of’ta “Türkiye’de 30’a yakın etnik grup ve 4 hak dine mensup herkesi kucaklıyoruz” diyen Erdoğan, 3. Din Şûrâsı’nda da (2007) aynı iddiasına devam etmişti ve: “Bütün gerçek din ve inançlar, insanlığı hayra, iyiliğe, güzelliğe çağırmıştır.” Dedi. (21.9.2007 Vakit)AKP’nin eski Diyanetten sorumlu Bakanı Mehmet Aydın ise: “Ben Avrupa’ya gittiğimde kiliseye çok giderim, büyük zevk duyuyorum.” Diyordu.Aynı bakan, İslam dinini, Müslüman olmayanlara tebliğ etmeyi “En dinsizce hakarettir” diye yorumluyordu…Erdoğan daha sonraları yasalardaki cami kavramı yerine ibadethane tanımı getirerek, sırf İstanbul’da 40 bin kilise ev açılmasına da ön ayak olmuştur.Başbakan, Fener Rum Patriği’ne şunu vaat ediyordu: “Bütün sorunlarınızı çözeceğiz.” (11.12.2004 – Vakit)Papa öldüğünde, iç işleri bakanlığının emriyle ülkemizde bayraklar yarıya indirilmişti…Erdoğan, azınlıklara karşı bu ve daha birçok icraatını, AB parlamentosunda, sitemkâr bir dille anlatmış ve adeta “daha ne yapmamızı istiyorsunuz”, isyan etmişti…Patrik sözcüsü bile “Erdoğan bize, Allah’ın lütfüdür” diyerek hükümetin, Yahudi ve Hıristiyanlara yaptığı hizmetlerden memnuniyetini ifade etmişti. ***Erdoğan, Rotaryen toplantısına katılan ilk başbakandır. (18 Mayıs 2004, Vakit)“One Munit” ile alkış alan Erdoğan, hemen program sonrası özür dilemiş ve tepkisinin sadece program sunucusuna olduğunu açıkça itiraf etmişti. O, İsrail ki, daha sonra 9 vatandaşımızı katletti. Siyasi olarak (İsrail) hakaretlerine de devam etti. Erdoğan ise yine esti, gürledi, alkışlandı. Ama Erdoğan, İsrail ile hiçbir anlaşmayı iptal etmediği gibi yaptırıma da gitmedi. Daha sonra kadim dostunun devreye girmesiyle bir telefon özrü ortaya çıktı. Ortaya çıkan başka bir gerçek ise 3 yıldır devam eden bu restleşmelerde, İsrail ile yapılan ticaretin zirve yapmasıydı. İslam coğrafyasına, Müslümanlara ve ülkemize her daim inançları adına fiili ve sözlü hareketlerde bulunan İsrail için Erdoğan şu sözleri sarf etmişti; “Yahudi karşıtlığı utanç verici bir akıl hastalığının tezahürüdür, katliamla sonuçlanan bir sapkınlıktır”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025