Teşekkür etsek, teşekkür etsek ve "ben neyim ve bu hal neyin nesi?" diye bir sorsak. Acaba birileri bizde hangi açığı yakaladılar, hangi zaafımızı tespit ettiler ki, bizden zulme alkış tutmamızı istiyorlar, zalimleri sevmemizi hem de onlara koltuk değneği olmamızı istiyorlar diye derin derin düşünsek. Gecenin, üzerine yemin edilen gecenin kıyımına iyice sokulsak; dalında sallanan bir tek yaprağın dahi sesinin duyulmadığı bütün bir mahlûkatın zikre koyulduğu gecenin derinliğinde bir muhasebe yapsak...Dünyanın zalimleri, zorbaları, katil ve canileri niye bize musallat oluyorlar? Niye hep sözleri bizim ve yaşadığımız coğrafyanın üzerinde? Çağdaş firavunlar neden hep Müslümanların erkek çocuklarını katledip, nesillerini kurutmak istiyorlar? "Korkusu, düşmanlarının kalbine bir aylık mesafeden damlayan" bir peygamberin, âlemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa'nın ümmeti olarak, o heybetten, o şecaatten hiç mi eser kalmadı ki, her yandan düşmanlar başımıza üşüşür oldular?Ne oldu, nasıl oldu, niye oldu ki; dedelerimizin yazdıkları iki satır yazı ellerine ulaştığında tir tir titreyen, renkleri kaçan düşmanlarımız, gözümüzün nuru, gönlülerimizin sürürü, canımız, cananımız, Efendimize dil uzatır, hakaret eder hale geldiler?Şairin dediği gibi; "Bir şey koptu benden/Her şeyi tutan bir şey" işte o nedir? Her şeyi tutan bir şeyimiz ve kopup giden o şeyimiz nedir, nerede nasıl ve ne zaman bulacağız?Zalim ve zorbanın üzerimize üzerimize gelmelerindeki cesaretlerindeki kaynağı nedir? Hutbede hangi ayeti okuyacağımıza karışacak kadar, bayrağımızdaki nazlı hilalin kaldırılmasını teklif edecek kadar küstahlaşan düşmanlar bu cesareti bizim hangi zaafımızdan alıyorlar? Hangi tutarlığımızın ve istikrarsızlığımız onları cesaretlendiriyor? Cebinize gâvur parası dolduran her gâvur oğlu gâvurun, vatanımızın dilediği köşesinden arazi satın alması, köyler, kasabalar oluşturması ne demek? Bizim Ahmet'imizi, Ayşe'mizi kiliselerine çekmeleri ne demek? Böyle bir zilleti sineye çekecek, yutup yutkunarak bir millet olduk. Acaba hangi uyuşturucu ile beynimizi, gönlümüzü, izan ve idrakimizi uyuşturdular?Bir düşünsek, bir muhasebe, bir müzakere yapsak, anlayacağız ve hatırlayacağız ki, biz böyle değildik, bizim dedelerimiz de böyle değildi. Biz, her zaman ve zeminde mazlumun yanında, zalimin karşısında yer almış bir milletin torunlarıyız. Şimdi tam tersini bize teklif ediyorlar, tam tersini yaptırıyorlar.Öküzler bacadan kaçırıldığına göre acaba evde hırsızlar mı var?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025