'Ahireti hatırlamak ilaç ve şifadır'
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: "Dünya geçici, ahiret ise ebedidir. Hiçbir şey ahiretin bedeli olamaz. Dünya insanın canı pahasına değmez. Ahireti hatırlamak ilaç ve şifadır. Dünyayı hatırlamak ise dertlerin en kötüsüdür"
01.05.2018 00:00:00
"Ahiret kazancını isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz ama ahirette bir payı bulunmaz." (Şûra, 20).
"Onları birbirlerinden nasıl üstün kıldığımıza bir bak! Doğrusu ahirette daha büyük dereceler ve daha büyük üstünlükler vardır." (İsra, 21).
"Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur." (Gafir, 39).
"De ki: Dünya geçimliği azdır, ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır." (Nisa, 77).
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: "Hiç ölmeyecekmişsin gibi dünya için, yarın ölecekmişsin gibi ahiretin için çalış." (Tenbih'ul-Havatir, 2/234).
Resûlullah (s.a.a) buyurdu: "Ahiret amel (hesabının görüldüğü) meydandır. Her kim (dünyada) amel etmişse (ahirette) hali güzel olacak ve nasiplenecektir ve kaybettiği şeyler için üzülecek ve pişman olacaktır." (A'lam'ud-Din, 341).
Yine Resûlullah (s.a.a.) buyurdu: "Her kimin sürekli en büyük himmeti ahiret olursa, Allah kalbine zenginlik verir, işlerini toparlar ve böylece rızkı kemale ermedikçe dünyadan çıkmaz. Her kimin de sürekli en büyük gayreti dünya olursa, Allah fakirliği iki gözü arasında karar kılar, işlerini bozar ve dünya hususunda kısmetinden başkasına nail olamaz." (el-Bihar, 77/151/104).
İmam Ali'nin (a.s.) ahiret hayatının faziletini anlatan hikmetli sözlerinden bazıları ise şöyledir:
"Dünya mutsuzların arzusu, ahiret ise mutluların zaferidir." (Gurer'ul-Hikem, 694-695).
"Ahirete sarıl, dünya hor bir halde sana gelir" (a.g.e., 6080)
"Şüphesiz dünya senden ayrılmakta ve ahiret sana doğru yaklaşmaktadır." (Nehc'ul-Belağa, 32. mektup).
"Dünyanın her şeyinin duyulması görülmesinden daha büyüktür. Ahiretin ise her şeyinin görülmesi duyulmasından daha büyüktür. O halde size görmek değil de işitmek, gaybı görmek değil de haberdar olmak yetsin." (Nehc'ul-Belağa, 114. hutbe).
"Kalacağı yurdunu bayındır kılan kimse akıllıdır." (Gurer'ul-Hikem, 8298).
"Dünya geçici, ahiret ise ebedidir." (a.g.e., 4).
"Hiçbir şey ahiretin bedeli olamaz. Dünya insanın canı pahasına değmez." (Gurer'ul-Hikem, 7502).
"Ahireti hatırlama ilaç ve şifadır. Dünyayı hatırlamak ise dertlerin en kötüsüdür." (a.g.e., 5175-5176).
"Her kim ahireti çok anarsa günahları azalır." (a.g.e., 8769).
"Dünyaya rağbet oldukça ahiret için amel etmenin bir faydası yoktur." (Gurer'ul Hikem 10829).
Hz. Lokman (a.s.) oğluna öğüt vererek şöyle buyurmuştur: "Eğer ölüm hakkında şüphe ediyorsan, kendinden uykuyu kaldır. Ama bil ki bunu asla yapamazsın. Eğer dirilme hususunda şüphen varsa, kendinden uyanmayı uzaklaştır. Ama bil ki buna da gücün yetmez." (el-Bihar, 7/42/13).
İmam Zeynelâbidin (a.s.), yaptığı öğütlerinin birinde şöyle buyurmuştur: "Ey Ademoğlu! Bil ki bu günün ardından daha büyük, daha korkunç ve kalpler için daha acı bir gün vardır. O da kıyamet günüdür. O gün insanlar bir araya toplanır, o gün herkes orada hazır bulunur. O günde Allah ilk ve son yaratıklarının tümünü bir araya toplar." (el-Kafi, 8/73/29). (Muhammed Muhammedi Reyşehri, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
"Onları birbirlerinden nasıl üstün kıldığımıza bir bak! Doğrusu ahirette daha büyük dereceler ve daha büyük üstünlükler vardır." (İsra, 21).
"Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur." (Gafir, 39).
"De ki: Dünya geçimliği azdır, ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır." (Nisa, 77).
Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: "Hiç ölmeyecekmişsin gibi dünya için, yarın ölecekmişsin gibi ahiretin için çalış." (Tenbih'ul-Havatir, 2/234).
Resûlullah (s.a.a) buyurdu: "Ahiret amel (hesabının görüldüğü) meydandır. Her kim (dünyada) amel etmişse (ahirette) hali güzel olacak ve nasiplenecektir ve kaybettiği şeyler için üzülecek ve pişman olacaktır." (A'lam'ud-Din, 341).
Yine Resûlullah (s.a.a.) buyurdu: "Her kimin sürekli en büyük himmeti ahiret olursa, Allah kalbine zenginlik verir, işlerini toparlar ve böylece rızkı kemale ermedikçe dünyadan çıkmaz. Her kimin de sürekli en büyük gayreti dünya olursa, Allah fakirliği iki gözü arasında karar kılar, işlerini bozar ve dünya hususunda kısmetinden başkasına nail olamaz." (el-Bihar, 77/151/104).
İmam Ali'nin (a.s.) ahiret hayatının faziletini anlatan hikmetli sözlerinden bazıları ise şöyledir:
"Dünya mutsuzların arzusu, ahiret ise mutluların zaferidir." (Gurer'ul-Hikem, 694-695).
"Ahirete sarıl, dünya hor bir halde sana gelir" (a.g.e., 6080)
"Şüphesiz dünya senden ayrılmakta ve ahiret sana doğru yaklaşmaktadır." (Nehc'ul-Belağa, 32. mektup).
"Dünyanın her şeyinin duyulması görülmesinden daha büyüktür. Ahiretin ise her şeyinin görülmesi duyulmasından daha büyüktür. O halde size görmek değil de işitmek, gaybı görmek değil de haberdar olmak yetsin." (Nehc'ul-Belağa, 114. hutbe).
"Kalacağı yurdunu bayındır kılan kimse akıllıdır." (Gurer'ul-Hikem, 8298).
"Dünya geçici, ahiret ise ebedidir." (a.g.e., 4).
"Hiçbir şey ahiretin bedeli olamaz. Dünya insanın canı pahasına değmez." (Gurer'ul-Hikem, 7502).
"Ahireti hatırlama ilaç ve şifadır. Dünyayı hatırlamak ise dertlerin en kötüsüdür." (a.g.e., 5175-5176).
"Her kim ahireti çok anarsa günahları azalır." (a.g.e., 8769).
"Dünyaya rağbet oldukça ahiret için amel etmenin bir faydası yoktur." (Gurer'ul Hikem 10829).
Hz. Lokman (a.s.) oğluna öğüt vererek şöyle buyurmuştur: "Eğer ölüm hakkında şüphe ediyorsan, kendinden uykuyu kaldır. Ama bil ki bunu asla yapamazsın. Eğer dirilme hususunda şüphen varsa, kendinden uyanmayı uzaklaştır. Ama bil ki buna da gücün yetmez." (el-Bihar, 7/42/13).
İmam Zeynelâbidin (a.s.), yaptığı öğütlerinin birinde şöyle buyurmuştur: "Ey Ademoğlu! Bil ki bu günün ardından daha büyük, daha korkunç ve kalpler için daha acı bir gün vardır. O da kıyamet günüdür. O gün insanlar bir araya toplanır, o gün herkes orada hazır bulunur. O günde Allah ilk ve son yaratıklarının tümünü bir araya toplar." (el-Kafi, 8/73/29). (Muhammed Muhammedi Reyşehri, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.