Saat 14.00'te Mehmet Ağar basın toplantısı yapıp oylamaya katılmayacaklarını açıkladı. Yarım saat sonra Mehmet Ağar'ın Meclis'teki odasındaydım. DYP lideri, telefonla gelen tebrikleri kabul ederken, son derece keyifliydi. Odada Ağar'ın dışında üç DYP milletvekili ve Genel Başkan Yardımcıları vardı. Heyecanla Erkan Mumcu'nun açıklamasını beklemeye koyulduk. Ağar başta olmak üzere bütün DYP'liler Mumcu'nun kararını bekliyordu ve bu kendileri açısından da önemliydi. Ağar, "siyaset kararlılık ister, kararsızlık kaldırmaz, onun için net tavır ortaya koyduk" diyordu. Mumcu konuştukça Ağar'ın ve kurmaylarının yüzü gülüyordu. Mumcu'nun sözlerinin gidişatından ANAVATAN'ın oylamaya katılmayacağı sonucu çıkıyordu. Ağar görüşünü sorduğumda, "seçim arifesindeyiz. Böyle bir ortamda oylamaya katılamazdık. Meydanlarda AKP'li cumhurbaşkanını seçtiniz diye pankartlar asılırdı. Demokrat olmak için AKP'nin yanında yer almak zorunda mıyız? Biz demokratlığımızı böyle mi kanıtlayacağız?" diyerek tepkilere yanıt veriyordu. Mumcu ise ustaca bir taktikle konuşmasını yarım saate kadar uzattı, bu arada saatler 15.00'i geçti. Yani Meclis'teki oylama başladı. Ağar, açıklaması sona eren Mumcu'yu aradı ve tebrik etti. Bize de dönüp, "merkez sağda birleşmeyi yapar ve tarihi başarıyı yakalarız. Bu bir kader ortaklığıdır" diyerek görüşlerini açıkladı. Derken DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan'dan odadaki kimsenin inanmadığı bir cümle duyuldu. Adan, lideri Ağar'a, "efendim Ümmet Kandoğan Genel Kurul'a katıldı, şimdi salona girdi" dedi. Ağar, "ne, nasıl yani?" diye sordu. Ümmet Kandoğan kaşla göz arasında ortadan kaybolmuştu. Ağar'ın o andaki şaşkınlığı gerçekten inanılmazdı. Çok üzgündü. Biraz sonra toparlandı, "ne yapalım, elimizden bir şey gelmez" dedi. Ancak bir iki dakika sonra DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan'ın da Ümmet Kandoğan'la birlikte oylamaya katıldığı haberi gelince odadaki tansiyon bir anda yükseldi. İsmail Küçükkaya
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.