AKP iktidarının daha IMF ile resmi anlaşma yapılmadan vergi indirimine gitmesi beni şaşırtmıştı doğrusu.
Vergi indirimini bizzat Başbakanın duyurması, ortada vatandaşı sevindirecek ciddi bir kararın olduğu izlenimini uyandırmıştı.
Öyle ya, Başbakan Erdoğan, vatandaşı isyan ettirecek politikaları sessiz sedasız geçirerek bürokratlara yıkıyor, en basit müsbet bir icraatı bizzat kendisi pazarlayarak milletten alkış almaya çalışıyor.
Bu sefer de öyle yaptı. Ama olsun, keşke millet için müsbet bir şey yapsınlar da varsın saatlerce propaganda etsinler.
94 yılından bu yana "Ülkemizde maliyet enflasyonu var. Vergi, SSK, faiz, enerji ve hammadde maliyetleri düşürülmeden enflasyon düşmez" diye anlata anlata dilinde tüy biten Prof. Dr. Haydar Baş'ın tavsiyesine hiç bir iktidar kulak vermemiş, kopya çekmeyi dahi akıl edememişti.
Belki de AKP iktidarı bu uyanıklığı gösteriyor.
İktidar ekonomiyi bilmediği için IMF'ye teslim oluyordu. Ama tek başına bunun çıkış yolu olmayacağını da hissettiği için kulağını içerdeki seslere çevirmiştir belki dibir kaç gıda ürününün KDV'si düşürülüyor, medya tüm gıda ürünlerinde indirim diye lanse ediyor.
Tedavi hizmetlerinde KDV ayarlanıyor, tüm sağlık harcamalarında indirim diye pazarlanıyor. Özel okul ve dersane hbir kaç gıda ürününün KDV'si düşürülüyor, medya tüm gıda ürünlerinde indirim diye lanse ediyor.
Tedavi hizmetlerinde KDV ayarlanıyor, tüm sağlık harcamalarında indirim diye pazarlanıyor. Özel okul ve dersane hizmetleri ile silgi ve kalemin KDV'si düşürülünce tüm eğitim harcamalarının KDV'si düşmüş gibi pazarlanıyor.
Oysa Başbakan vergi indirimi diye pazarladığı politikaları açıklarken satır arasında yeni verginin müjdesini veriyor garibana: "Dolaylı vergilerin payı artacak."
Vergi uzmanı Prof. Dr. Osman Altuğ Hoca'nın 'namert vergisi' diye nitelediği dolaylı vergiler, dünyadaki uygulamaların aksine toplam vergi içindeki payı yüzde %70'i geçmiş zaten.
Buna rağmen hükümet en adaletsiz vergi türü olan, doğrudan garibanın cebinden çıkarılan dolaylı vergiyi artırmaktan dem vuruyor.
İşte AKP'nin Adalet ve Kalkınması bu...
'Simit'in, silgi ve kalemtıraşın vergisi düştü' diye sevinen garibana yeni dolaylı vergiler geliyor, müjdeler olsun.
Kurumlar Vergisi'ni yüzde 3 düşürerek holdingleri sevindirirken, dar gelirli esnaf ve KOBİ'lerin gelir vergisinde indirime gitmiyor.
Gerisini Prof. Güngör Uras Hoca'dan dinleyelim:
"Gelir vergisinde yüzde 5 indirim sadece zengine var. Fakirin vergisi azalmıyor.
Toplam gelir vergisi mükelleflerinin 10 binde birini teşkil eden bu mutlu azınlığın vergisi yüzde 5 düşüyor.
Bu hükümeti biz halk hükümeti diye biliyoruz. Ama bu hükümet aylık geliri 500 milyon, 1 milyar, 2 milyar olanların vergisini değil de, en üst gelir grubundakilerin vergisini düşürüyor. Bunun sosyal politika ve sosyal adaletle ne ilişkisi var?"
Bir bilimadamının isyanı bu. Verginin gerçek yükünü çeken işçiye ve memura, esnaf ve tüccara indirim yok. İndirim, zil çalıp tepinen kartel medyasının holding patronlarına.
Bu arada devleti haraca bağlayan rantiyeye yine sıfır vergi...
Oh ne ala memleket! İşte "Adalet ve Kalkınma vergisi" bu.
Kısaca AKP iktidarı zengine çalışıyor, garibana oynuyor. Ne demişti bir TÜSİAD patronu: "Bu kadar da bize rol yapamazlar ki. AKP'nin AB aşkı onların bize değil tabanına takiyye yaptığını gösterdi."
Vergi indirimini bizzat Başbakanın duyurması, ortada vatandaşı sevindirecek ciddi bir kararın olduğu izlenimini uyandırmıştı.
Öyle ya, Başbakan Erdoğan, vatandaşı isyan ettirecek politikaları sessiz sedasız geçirerek bürokratlara yıkıyor, en basit müsbet bir icraatı bizzat kendisi pazarlayarak milletten alkış almaya çalışıyor.
Bu sefer de öyle yaptı. Ama olsun, keşke millet için müsbet bir şey yapsınlar da varsın saatlerce propaganda etsinler.
94 yılından bu yana "Ülkemizde maliyet enflasyonu var. Vergi, SSK, faiz, enerji ve hammadde maliyetleri düşürülmeden enflasyon düşmez" diye anlata anlata dilinde tüy biten Prof. Dr. Haydar Baş'ın tavsiyesine hiç bir iktidar kulak vermemiş, kopya çekmeyi dahi akıl edememişti.
Belki de AKP iktidarı bu uyanıklığı gösteriyor.
İktidar ekonomiyi bilmediği için IMF'ye teslim oluyordu. Ama tek başına bunun çıkış yolu olmayacağını da hissettiği için kulağını içerdeki seslere çevirmiştir belki dibir kaç gıda ürününün KDV'si düşürülüyor, medya tüm gıda ürünlerinde indirim diye lanse ediyor.
Tedavi hizmetlerinde KDV ayarlanıyor, tüm sağlık harcamalarında indirim diye pazarlanıyor. Özel okul ve dersane hbir kaç gıda ürününün KDV'si düşürülüyor, medya tüm gıda ürünlerinde indirim diye lanse ediyor.
Tedavi hizmetlerinde KDV ayarlanıyor, tüm sağlık harcamalarında indirim diye pazarlanıyor. Özel okul ve dersane hizmetleri ile silgi ve kalemin KDV'si düşürülünce tüm eğitim harcamalarının KDV'si düşmüş gibi pazarlanıyor.
Oysa Başbakan vergi indirimi diye pazarladığı politikaları açıklarken satır arasında yeni verginin müjdesini veriyor garibana: "Dolaylı vergilerin payı artacak."
Vergi uzmanı Prof. Dr. Osman Altuğ Hoca'nın 'namert vergisi' diye nitelediği dolaylı vergiler, dünyadaki uygulamaların aksine toplam vergi içindeki payı yüzde %70'i geçmiş zaten.
Buna rağmen hükümet en adaletsiz vergi türü olan, doğrudan garibanın cebinden çıkarılan dolaylı vergiyi artırmaktan dem vuruyor.
İşte AKP'nin Adalet ve Kalkınması bu...
'Simit'in, silgi ve kalemtıraşın vergisi düştü' diye sevinen garibana yeni dolaylı vergiler geliyor, müjdeler olsun.
Kurumlar Vergisi'ni yüzde 3 düşürerek holdingleri sevindirirken, dar gelirli esnaf ve KOBİ'lerin gelir vergisinde indirime gitmiyor.
Gerisini Prof. Güngör Uras Hoca'dan dinleyelim:
"Gelir vergisinde yüzde 5 indirim sadece zengine var. Fakirin vergisi azalmıyor.
Toplam gelir vergisi mükelleflerinin 10 binde birini teşkil eden bu mutlu azınlığın vergisi yüzde 5 düşüyor.
Bu hükümeti biz halk hükümeti diye biliyoruz. Ama bu hükümet aylık geliri 500 milyon, 1 milyar, 2 milyar olanların vergisini değil de, en üst gelir grubundakilerin vergisini düşürüyor. Bunun sosyal politika ve sosyal adaletle ne ilişkisi var?"
Bir bilimadamının isyanı bu. Verginin gerçek yükünü çeken işçiye ve memura, esnaf ve tüccara indirim yok. İndirim, zil çalıp tepinen kartel medyasının holding patronlarına.
Bu arada devleti haraca bağlayan rantiyeye yine sıfır vergi...
Oh ne ala memleket! İşte "Adalet ve Kalkınma vergisi" bu.
Kısaca AKP iktidarı zengine çalışıyor, garibana oynuyor. Ne demişti bir TÜSİAD patronu: "Bu kadar da bize rol yapamazlar ki. AKP'nin AB aşkı onların bize değil tabanına takiyye yaptığını gösterdi."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014