Fermanı imdadına yetişir... Zaten kalbinden silinen fani şeyler, biraz daha silinir... iyice, kökü kazınır... Artık bu fani şeylerin değil, ötelerin yücelerin malı olursun... Fakat onun için bir işaret göremeyince üzülürken, yine sana kerem dili çözülür ve :- "Ahiretinki elbette hayırlıdır..." (4/77)Cümle-i celilesi ile gönlünü açar... Böylece, fani şeyleri kalbinden attıktan sonra, oraya neyin dolacağım anlamış olursun...Bu iş lafla olmaz ki, bu da ayrı bir hakikattir. Elbette, kaibden dünyanın gidip, yerine ahiretin gelişi; zahirde bilinen geliş gidişler gibi görünmez... O bir haldir... Halin de ancak zahirde alametleri vardır.İşte sen de bu alametleri araştırırken :- "Bu. ittika sahiplenme olacaktır..." (4/77)Cümlesi bir kurtarıcı gibi karşına çıkar... Kendi kendine:- Demek ki, dünya metaını az gören, ahireti ondan üstün ve hayırlı bulan zatlar, ittika sahibi olan zatlarmış...Dersin... îşin hakikatim anlamış olursun artık... Dünya sevgisin!, ebedî kalbinden atar; yerine ahiret sevgisin! koyarsın. .. Bu sevgiyi muhafaza için de; ittikayı kalb kapma bekçi yaparsın^ Sonra:- Allahım, beni ittikadan ayırma... Dünya hırsı kalbime girmesin...Diyerekten de yalvarırsın... Ve her daima ittika halini gözetmeye başlarsın... îttika halinin devamım gördükçe, duanın da kabul olduğunu anlarsın... Ve... Sevinirsin...Ve... bilirsin ki, yapılan dualara mutlaka icabet olur... Ne var ki, herkese bilinen yoldan icabet olmaz... Ancak; içini temizleyenler, özünü Hakka yakın edenler duanın ne şekilde ve ne zaman kabul olduğunu anlar... Misal olaraktan c'a kendi halini ele alabilirsin...Artık sana bir başka rüzgarlar esme-ye başlar. Ne yandan bilir misin;- "Biz ona şah damanndan daha yakınız..." (50/16)Canibinden... Bu rüzgarın estiğim duyan kalb ağacm dalları oynamaya başlar... O rüzgarlar estikçe, yaprakları birbirine değer ve tatlı tatlı nağmeler çıkarır...Belki de o yaprakların işe yaramayanı yavaş yavaş, ahenkli bir şekilde dökülmeye başlar ki; o zaman, senin için bir sonbahar havası esiyor demektir.Bu hal aleminde, artık ilkbaharla karışık bir güz başlamış demektir. Orası; yazı güzüne, güzü yazma karışık bir alemdir... Çok hizmetli işlerin olduğu bir bahçedir... Sakın onlara dahp yolundan olma... Hiç biriyle ilgilenme:- "Allah, de; öteyi bırak..." (6/91) Sen böyle diyebildiğin an, rüzgarlar sert esmeye başlar ve seni fani eşyadan soyar... Ağyardan ayırır...Orası bir başka alemdir... Ve orada:- "Allah'dan başka bir ilah çağırmaya kalkma!..." (28/88)Emrinden başka bir emrin gereği yapılamaz...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.