logo
17 MAYIS 2024

Abdest ibadetlerin anahtarıdır

Abdestin kendisi dahi ibadet olduğundan, sadece abdest alınsa ve o abdestle hiçbir iş yapılmasa dahi abdestin kendisi başlı başına sevap ve faziletli bir iştir

30.03.2024 00:15:00
Haber Merkezi
Abdest ibadetlerin anahtarıdır
Abdest ibadetlerin anahtarıdır
İbadet kastıyla yapılacak bazı işlerden önce abdestli olmak şarttır. (Namaz kılmak, Kur'an okumak, Kâbe'yi tavaf etmek gibi). Biz bu yazımızda abdestin şartlarından ve şeklinden çok faziletleri hakkında derlediğimiz hadis-i şerifleri sizlerle paylaşmak istedik.

Abdestin kendisi dahi ibadet olduğundan, sadece abdest alınsa ve o abdestle hiçbir iş yapılmasa dahi abdestin kendisi başlı başına sevap ve faziletli bir iştir. Abdestli olmakla kişinin Yüce Allah'la olan irtibatında önemli derecede artışlar olacağı gibi ilahi sırlara erişmesinin de yolu açılmış olur. Abdestli olmayı kendine adet haline getiren takva ve işin ehli olanlar bunu daha yakın olarak bilirler...

Şimdi de abdestin faziletleri hakkındaki derlediğimiz hadis-i şerifleri aktaralım: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

"Şüphesiz ki Benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nurunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın." (Buhârî, Vudû 3; Müslim, Tahâret 35)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Mü'minin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır." (Müslim, Tahâret 40. Ayrıca bk. Nesâî, Tahâret 109)

Osman İbni Affân'dan (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kim güzelce abdest alırsa, o kimsenin günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar." (Müslim, Tahâret 33. Ayrıca benzer rivayetler için bk. Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6) Osman İbni Affân (radıyallahu anh) şöyle dedi: Resûlullah'ı (sallallahu aleyhi ve sellem) benim şu abdestime benzer şekilde abdest alırken gördüm. Sonra da şöyle buyurdu:

"Bir kimse bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır. Onun namazı ve mescide kadar yürümesi de fazladan kazanç sayılır." (Müslim, Tahâret 8. Benzerleri içi bk. Ebû Dâvûd, Tahâret 50; Nesâî, Tahâret 84; İbni Mâce, Tahâret 6) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman -veya mü'min- bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile yüzünden çıkar. İki elini yıkadığında, elleriyle tutarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ellerinden çıkar. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayaklarıyla yürüyerek işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ayaklarından çıkar. Neticede o mü'min kul günahlardan temizlenmiş olur." (Müslim, Tahâret 32. Ayrıca bk. Tirmizî, Tahâret 2)

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, "Size, Allah'ın kendisiyle günahları yok edip, dereceleri yükselteceği hayırları haber vereyim mi?" buyurdular. Ashâb, "Evet, yâ Resûlallah!" dediler. Resûl-i Ekrem, "Güçlükler de olsa abdesti güzelce almak, mescitlere doğru çok adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. İşte ribâtınız, işte bağlanmanız gereken budur" buyurdular. (Müslim, Tahâret 41. Ayrıca bk. Tirmizî, Tahâret 39; Nesâî, Tahâret 180; İbni Mâce, Tahâret 49, Cihâd 41).

Ömer İbni Hattâb'dan (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz güzelce abdest alır -onu tastamam yapar- sonra da: Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer. (Müslim, Tahâret 17). Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Tahâret 65; Tirmizî, Tahâret 55; İbni Mâce, Tahâret 60) Abdest veya gusül alındıktan sonra vakit müsaitse, yaşlık kuruyacak kadar bir zaman geçmeden iki rekât namaz (abdest şükür namazı) kılınması menduptur. Bu, abdest veya gusül nimetine kavuşmanın bir şükür ifadesidir. Çünkü abdest almak Allah'a yaklaştırıcı bir ibadettir, hedefi ise namazdır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Her kim şu benim aldığım gibi abdest alır ve aklından bir şey geçirmeyerek iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları af olunur." (Buhari, Vudû, 14)

Yüce Allah cümlemize, abdestli olmayı adet haline getirerek, ilahi sırlara ermeyi nasip eylesin. Âmin.
Kobani davası, adaylık, normalleşme, özelleştirme...
Roma'da gündemi değerlendirdi
Saadet Partili iki müşahidi öldürmüştü
AKP'li başkanın babasına özel af
Tüm bu çaba ehliyet alabilmek için
Casusluk gibi kopya düzeneği
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Kobani davası, adaylık, normalleşme, özelleştirme...
Roma'da gündemi değerlendirdi
Saadet Partili iki müşahidi öldürmüştü
AKP'li başkanın babasına özel af
Tüm bu çaba ehliyet alabilmek için
Casusluk gibi kopya düzeneği
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"

Erdoğan, Saadet Partili iki müşahidi öldüren AKP'li başkanın babasını affetti

2019 yerel seçimlerinde Malatya'da sandık başında çıkan kavgada Saadet Partili 2 sandık müşahidini öldüren AK Partili Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük'ün babası Hacı Sülük'ün aldığı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedildi.
17.05.2024 09:09:00 / Güncelleme: 17.05.2024 09:22:07
Haber Merkezi
Erdoğan, Saadet Partili iki müşahidi öldüren AKP'li başkanın babasını affetti
Erdoğan, Saadet Partili iki müşahidi öldüren AKP'li başkanın babasını affetti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yer alan kararlarda, cezaevinde bulunan bazı tutukluların cezalarının affedilmesi yer aldı.

28 Şubat Davası'ndan tutuklu bulunan emekli generaller tahliye olurken, yerel seçimlere kan bulayan 67 yaşındaki Hacı Sülük de sağlık sorunları nedeniyle tahliye oldu.



Malatya'nın Pütürge ilçesinin AK Partili belediye başkanı Mikail Sülük'ün babası olan Hacı Sülük, 2019'da düzenlenen yerel seçimlerde sandık başında çıkan kavga sonrası Saadet Partili 2 müşahidi öldürmek suçlamasıyla cezaevindeydi.

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında şüphelilerden K.G.Ö.'nün "yurtdışına çıkış yasağı" adli kontrolü uygulanarak serbest bırakıldığını açıkladı.
16.05.2024 20:29:00
İhlas Haber Ajansı
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gözaltına alınan polislerden biri serbest bırakıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında şüphelilerden K.G.Ö. 'yurtdışına çıkış yasağı' adli kontrolü uygulanarak mevcut delil durumuna göre serbest bırakılmıştır. Soruşturma kapsamında halen gözaltında 7 şüpheli bulunmaktadır. Tüm şüphelilerin dijital materyal incelemeleri devam etmektedir. Şüphelilerle ilgili Masak raporu temin edilmiştir. Şüphelilerin ifadelerinin alınmasına yönelik işlemler Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Tem Şube Müdürlüğü'nce yapılmaktadır. Soruşturmaya titizlikle devam olunmaktadır" ifadelerine yer verildi.

Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan avukat Feyza Altun 9 ay hapisle cezalandırıldı. Sanık Altun,'Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir' dedi.
16.05.2024 18:03:00
İhlas Haber Ajansı
Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası
Avukat Feyza Altun'a 9 ay hapis cezası
Sosyal medya platformu üzerinden paylaştığı yorum nedeniyle Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Feyza Altun hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Beykoz 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Feyza Altun ve taraf avukatları katıldı.

'Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir'

Sanık Feyza Altun, '14 yıldır avukat olarak görev yapıyorum, şeriat Türkiye'de korunan bir değer değildir. Olay tarihinde ben Farsça bir şiiri X sosyal paylaşım sitesinde kendi adıma kayıtlı kullanıcı hesabımdan paylaşmıştım. Bu paylaşımdan sonra tanımadığım birisi "lan Feyza şeriat atak mı geçiriyorsun" şeklinde paylaşımda bulundu. Bunun üzerine ben iddianameye konu tweeti attım. Bu tweetin yanlış anlaşılabileceğini fark edince 5-10 dk sonra bu tweeti sildim. Suç işleyenler aslında bu tweeti yayanlar ve gündeme getirenlerdir. Türkiye'de şeriat yönetiminin olmasını kabul edemem, Türkiye laik bir devlettir, şeriat yönetimi kafa kesen bir yönetimdir. Ben böyle bir yönetim istemiyorum. Benim din ve vicdan özgürlüğüyle bir problemim yoktur. Beraatime karar verilmesini talep ederim' dedi.

Savcı 3 yıl istedi

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Feyza Altun'un 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.


9 ay hapis cezası

Mahkeme heyeti, Feyza Altun'un 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti ayrıca Feyza Altun'un suç nedeniyle pişmanlık duymamasından dolayı indirim uygulamadı.

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Zonguldak'ta sempozyumda konuşan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Rusya'nin yeniden bir Bizans olma sevdası olduğunu söylerken 'Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır' dedi.
16.05.2024 15:21:00 / Güncelleme: 16.05.2024 15:26:02
İhlas Haber Ajansı
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından 'Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu' gerçekleştirildi.

Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde açılış töreni gerçekleştirilen sempozyuma, Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuk olarak katıldı.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu sempozyumda konuşan düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Yücel Namal, dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılması gerekli kıldığını söyledi.

Sempozyumun bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak, bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çeken Namal şöyle dedi:
'Günümüz şartları ve dünyada yaşanan hızlı değişim, dönüşüm, sosyal bilimlerde yenilikçi veya sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı olacağına inandığımız bu asırda Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda üniversitemizde sosyal bilimler alanında kültür ana teması etrafında şekillenen Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu düzenlenmiştir. Bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak ve yeni bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlediğimiz sempozyumumuzda arkeolojiden, felsefeye, tarihten, edebiyata, sosyolojiye, psikolojiye kadar pek çok disiplinde alanında uzman araştırmacılarla ortak bir zeminde buluşma fırsatını bizlere sundu.'



'Türkiye'nin kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor'

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Melih Geniş, Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olmasının, ulaşım ve ticaret yollarının kesişim noktasında olmasının Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Geniş, Zonguldak'ın yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasında öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek şu ifadelere yer verdi:
'Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olması, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin sıcak denizlere inebilmeleri ve dünya ile deniz yolu vasıtasıyla ticaret yapabilmeleri, Türkiye'nin ulaşım ve ticaret yollarının kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor. Türkiye Yüzyılı süresince ülkemizin öncelikli hedefleri arasında milli enerji politikası çerçevesinde yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasının yer almasıyla bilhassa bölgemiz ve Zonguldak önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Bu durum neticesiyle kamu otoritelerine kuruluşlarınaa, sektör ve kamu iş birliklerinin yanı sıra yüksek öğretim kurumlarının da bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik değerlerin değişiminde rol oynayacak yeni politikaların geliştirilmesi noktasında önemli bir rol ve sorumluluklar düşmektedir. Sempozyum ile bölgenin sosyal ve kültürel anlamda gelişiminin desteklenerek toplumun işleyişine katkı sağlanması hedeflenmiştir.'

'Necip milletimiz toplumsal ağına her hususta önem vermiştir'

ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de Türk Milleti'nin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Özölçer, 'Her toplum kendi iç dinamiklerinden hareketle geçmişten gelen kültürü, günceli takip ederek korumaya güzelleştirmeye zenginleştirmeye çalışır. Kadim milletimizin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde çok mühim bir yere sahip olduğu aşikardır. Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren necip milletimiz; insanı yaşamın merkezine almış onu tanımaya çalışmış ve insanın potansiyelini sonuna kadar kullanması gerektiğini sosyal bilimlerin hemen tüm dallarıyla anlatmaya çalışmıştır. Kısacası toplumsal ağına her hususta önem vermiş edebiyat, psikoloji, tarih, felsefe, arkeoloji, sosyoloji gibi disiplinlerde hep çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Elbette bununla birlikte sadece insanı konu alan değerlere yönelmemiştir. Tabiata da olması gerektiği gibi davranmış, yeşili, toprağı, hayvanları, kısaca tüm doğayı benimsediği insanlık ülküsü çerçevesinde öncelemiştir' dedi.

Zonguldak'ı çocuk yaşta çizim kitabındaki kömürü bulan Uzun Mehmet'in hikayesiyle tanıdığını anlatan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, milli mücadele döneminde şehrin nefes borusu olduğunu ancak yeterince anlatılamadığını söyledi.

'Milli mücadele yıllarında ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilememiştir'

Turan, Zonguldak'ın milli mücadele yıllarında önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

'Ülkemin pek çok yerini daha henüz tanımazken bilmezken Zonguldak ile o muhabbetli buluşmamı o kitapla sağladım. Daha sonraki yıllarda dünya tarihinin de gördüğü en kutsal mücadelelerden birisi olan milli mücadele yıllarında da ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilmemiştir, görememiştir. Bunu belki biz tarihçilerin de bir kusuru vardır elbette. Ama ne yürekten ne gayretle destek verdiğini, katkı verdiğini yıllar sonra bazı araştırmalarımda da öğrendim. Anadolu hakikaten dört bir taraftan sarılmıştır. Doğu Cephesi vardır. Urfa, Antep, Antakya, Diyarbakır'a uzanan güney cephesi vardır. Akdeniz İtalyanlarla sarılmıştır. Batı'da Yunanlılar vardır, İngiliz armadası Çanakkale'den maalesef geçmiş, İstanbul'a gelmiş, çökmüştür. Sadece bir nefes borusu kalmıştır. İnebolu ve Zonguldak. İşte o nefes aldıran boru nefes aldıran yer olarak Zonguldak'a ayrı bir muhabbetim daha oldu. Daha da pekişti.'

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Rusya'nın politikacılarından Vladimir Jirinovski'nin sözlerini hatırlatarak bugün Rusya'nın Suriye'deki varoluş gerekçesini anlatan Turan sözlerini şöyle tamamladı:

'Rusların Vladimir Jirinovski adında bir politikacıları vardı. Renkli bir politikacı, genelde muhalefette oynuyor. Nasyonalist bir Rus politikacısı. Birgün gazetecilerden birisi röportaj yapmış. Sözünü de esirgemiyor. Türkiye'ye de birkaç sefer geldi. Diyor ki 'Siz Türkler, dünyanın en suçlu, en kabahatli milletisiniz. Niçin denildiğinde, Orta Çağ'ın o zaman ki en büyük medeniyetini yıktınız. Daha bundan büyük kabahat olur mu' Hangi medeniyet deyince Bizans, Roma Medeniyeti'ni yıktınız' diyor. Her büyük milletin bir gelecek sevdası, ideali vardır. Bugün Rus Milliyetçiliğinin de gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır. Hala o devam ediyor. Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır.'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.