"ABD, Ortadoğu'da krallık gibi tek adam istiyor"
BTP MYK Üyesi Hasan Hüseyin Tekin, Atatürk'ün kurduğu sistemin mezhep çatışmasına müsaade etmediğine, etnik savaşlara engel olduğuna ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin emperyalistler tarafından kullanılmasını önlediğine işaret ederek, "Onun için bu sistemi değiştirmek istiyorlar" dedi
30.06.2018 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) MYK Üyesi Hasan Hüseyin Tekin, 24 Haziran seçimlerini değerlendirdi. Tekin değerlendirmesine "ABD Ortadoğu'da nasıl bir ülke istiyor? ABD Ortadoğu'da demokratik, laik, hukuk devleti mi istiyor yoksa krallık gibi, tek adamlık gibi geri kalmış ve kullanabileceği ülkeler mi istiyor?" sorularını sorarak başladı.
Tekin'in bu kritik soruya cevabı da oldukça dikkat çekici oldu.
Tekin şunları söyledi: "Profile baktığımız zaman ABD'nin Suud Krallığı gibi son derece geri, kadınlara araba kullanma izni vermeyi maKritikrifet zanneden bir ülke. Oysa Atatürk 1930'lu yıllarda kadınlara seçime ve seçilme hakkı verdi. Aradaki mesafeye bakın. Diğer taraftan ABD; Katar gibi, Kuveyt gibi tamamen emirlikle yönetilen geri rejimleri istiyor ve onlarla beraber hareket ediyor. ABD hiçbir zaman Türkiye'nin demokratik, laik, hukuk devleti sistemini benimsemedi çünkü Atatürk'ün kurduğu sistem mezhep çatışmasına müsaade etmiyor, Atatürk'ün kurduğu sistem etnik savaşlara engel oluyor, Atatürk'ün kurduğu sistem Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin emperyalistler tarafından kullanılmasını önlüyor. Onun için bu sistemi değiştirmek istiyorlar."
Yüz yıllık kazanım çöpe gitti
Açıklamasında "Bakın şimdi bizi İran'la savaştırmak istiyorlar" diyen Tekin, şöyle devam etti: "Planladıkları Şii-Sünni savaşında bizim Sünni tarafında yer alıp Müslümanlar arasındaki bir iç savaşın tarafı olmaya bizi zorluyorlar. Atatürk ise devleti bir Sünni devlet algısından çıkarttı ve 'benim ülkemde ağırlıklı olarak Sünni Müslümanlar yaşıyor, Aleviler de var ama ben devlet olarak kendimi böyle tanımlamıyorum çünkü böyle bir tanım devleti taraf yapar ve devletin çatışmaya girmesine neden olur' dedi ve laik bir devlet sistemi kurdu. Laik devlet yapısı Türkiye'nin iç yapısından ziyade Türkiye'nin dışarıdan müdahaleleri önlemek için ortaya koyduğu bir yapıdır. Yoksa vatandaşın dini ile hiçbir zaman uğraşmadı. İşte Müslümanız? Namazı, orucu, hepsini biliyoruz arada bir kesinti olmadı. İşte ABD Türkiye'yi Büyük Ortadoğu Projesi'nde kendi kafasındaki gibi konumlandırabilmek için bu yapısını bozmak istiyor. Yani ABD üzümü tek tek değil salkımından tutmak istiyor. Çünkü baştaki adamı tuttuğun zaman bütün devleti ele geçiriyorsun. Atatürk bunu önledi. Onun için Türkiye'deki bu seçim Türk milletinin yüzyıllık kazanımlarını terk ettiği, kendi eliyle hürriyetini, yapısını terk ettiği bir süreç oldu."
Tek çıkış yolu Haydar Baş çizgisidir
2010 anayasa referandumuna da dikkat çeken Hasan Hüseyin Tekin, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Haydar Baş, 2010 yılındaki referandum için 'Bu Türkiye'yi demokratik krallığa götürür' demişti. O zaman hükümeti FETÖ lideri Fethullah Gülen destekliyordu ve 'ölüleri bile diriltin, oy kullandırın' diyordu. Neden Çünkü ABD'nin istediği bir şeydi bu. Dolayısıyla Türkiye hem siyasi hem ekonomik ciddi bir krizin içine girdi. Bu krizden kurtulmanın tek yolu da Prof. Dr. Haydar Baş'ın politikalarını, siyasi ve ekonomik görüşlerini hayata geçirmektir."
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL
Tekin'in bu kritik soruya cevabı da oldukça dikkat çekici oldu.
Tekin şunları söyledi: "Profile baktığımız zaman ABD'nin Suud Krallığı gibi son derece geri, kadınlara araba kullanma izni vermeyi maKritikrifet zanneden bir ülke. Oysa Atatürk 1930'lu yıllarda kadınlara seçime ve seçilme hakkı verdi. Aradaki mesafeye bakın. Diğer taraftan ABD; Katar gibi, Kuveyt gibi tamamen emirlikle yönetilen geri rejimleri istiyor ve onlarla beraber hareket ediyor. ABD hiçbir zaman Türkiye'nin demokratik, laik, hukuk devleti sistemini benimsemedi çünkü Atatürk'ün kurduğu sistem mezhep çatışmasına müsaade etmiyor, Atatürk'ün kurduğu sistem etnik savaşlara engel oluyor, Atatürk'ün kurduğu sistem Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin emperyalistler tarafından kullanılmasını önlüyor. Onun için bu sistemi değiştirmek istiyorlar."
Yüz yıllık kazanım çöpe gitti
Açıklamasında "Bakın şimdi bizi İran'la savaştırmak istiyorlar" diyen Tekin, şöyle devam etti: "Planladıkları Şii-Sünni savaşında bizim Sünni tarafında yer alıp Müslümanlar arasındaki bir iç savaşın tarafı olmaya bizi zorluyorlar. Atatürk ise devleti bir Sünni devlet algısından çıkarttı ve 'benim ülkemde ağırlıklı olarak Sünni Müslümanlar yaşıyor, Aleviler de var ama ben devlet olarak kendimi böyle tanımlamıyorum çünkü böyle bir tanım devleti taraf yapar ve devletin çatışmaya girmesine neden olur' dedi ve laik bir devlet sistemi kurdu. Laik devlet yapısı Türkiye'nin iç yapısından ziyade Türkiye'nin dışarıdan müdahaleleri önlemek için ortaya koyduğu bir yapıdır. Yoksa vatandaşın dini ile hiçbir zaman uğraşmadı. İşte Müslümanız? Namazı, orucu, hepsini biliyoruz arada bir kesinti olmadı. İşte ABD Türkiye'yi Büyük Ortadoğu Projesi'nde kendi kafasındaki gibi konumlandırabilmek için bu yapısını bozmak istiyor. Yani ABD üzümü tek tek değil salkımından tutmak istiyor. Çünkü baştaki adamı tuttuğun zaman bütün devleti ele geçiriyorsun. Atatürk bunu önledi. Onun için Türkiye'deki bu seçim Türk milletinin yüzyıllık kazanımlarını terk ettiği, kendi eliyle hürriyetini, yapısını terk ettiği bir süreç oldu."
Tek çıkış yolu Haydar Baş çizgisidir
2010 anayasa referandumuna da dikkat çeken Hasan Hüseyin Tekin, şöyle devam etti: "Prof. Dr. Haydar Baş, 2010 yılındaki referandum için 'Bu Türkiye'yi demokratik krallığa götürür' demişti. O zaman hükümeti FETÖ lideri Fethullah Gülen destekliyordu ve 'ölüleri bile diriltin, oy kullandırın' diyordu. Neden Çünkü ABD'nin istediği bir şeydi bu. Dolayısıyla Türkiye hem siyasi hem ekonomik ciddi bir krizin içine girdi. Bu krizden kurtulmanın tek yolu da Prof. Dr. Haydar Baş'ın politikalarını, siyasi ve ekonomik görüşlerini hayata geçirmektir."
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.