ABD askerlerinin 4 Temmuz'da Süleymaniye'de 11 Türk askerini esir almasının yankıları sürüyor. milliyet'ten Fikret Bila, süreçte gelinen noktayı yorumluyor: "Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Köksal Karabay ile ABD'li general John Sylvester'ın başkanlık ettiği heyetler, önceki gün boyu süren çalışmaların sonucunda ortak bir metin oluşturdular.
Metnin açıklanması, Ankara ve Washington'un siyasi onaylarına kaldı. Bu ortak gayret, Süleymaniye krizinin aşılmasında ilk adım olarak görülüyor.
Türk heyeti, Korg. Sylvester'ın yaklaşımından ve Kuzay Irak dönüşü yaptığı değerlendirmelerden tatmin olmuş durumda.
Türk tarafını yumuşatan en önemli neden ise, Korg. Sylvester'ın Kuzey Irak dönüşü ABD askerlerinin izlediği yöntemin yanlış olduğunu söylemesi. Türk subaylarının karargahının basılması, başlarına çuval geçirilmesi, ellerinin bağlanmasının bir hata olduğunu kabul eden Korg. Sylvester'ın, bunu Türk heyetine açıkça söylemesi, en önemli yumuşatıcı etken olarak görünüyor.
Olayın başlangıcından önceki gün yapılan uzun görüşmeye kadar, Türk tarafının ABD'li heyetin önüne koyduğu üç önemli talep vardı:
1) Türk askerlerinin hemen serbest bırakılması...
2) ABD askerlerinin yaptığı operasyonun nedeninin izah edilmesi...
3) Bu operasyonu yapan ABD askerleri hakkında soruşturma açılması ve gereğinin yerine getirilmesi...
Birinci aşama zaten geçilmişti.
Önceki günkü görüşmeler sonucunda anlıyoruz ki ABD, Süleymaniye baskınını yapan askerleri hakkında soruşturma başlatıyor. Soruşturma sonucunun gereğinin de yerine getirilmesi konusunda, Türk tarafına güvence verilmiş durumda. Bu operasyonu kimin hangi gerekçeyle yaptığı, ABD tarafından soruşturulacak ve sorumlu bulunanlar hakkında Türk tarafının talep ettiği gibi işlem yapılacak.
Operasyonun nedeni olarak başlangıçta öne sürülen, Türk özel timinin Kerkük'te bazı suikast girişimleri içerisinde olduğu iddiasının ise doğru olmadığı da, yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıkarılmış durumda. Bu sava yönelik ortaya konulan delillerin geçerli olmadığı da bir diğer ortak sonuç. ABD tarafı bu iddiayı, dün itibarıyla artık masada tutmuyor.
ABD Süleymaniye baskını nedeniyle özür dileyecek mi?
Üst düzey kaynaklar, ABD'den kamuoyuna açık bir şekilde özür dilemesini beklemenin gerçekçi olmadığını vurguluyorlar. Kapalı kapılar ardında bu yapılsa bile, kamuoyuna açıklanması veya resmi açıklamada yer almasının beklenmemesi gerektiği belirtiliyor. Buna karşılık, hareketin yanlışlığına dikkat çeken diplomatik ifadelerle, kamuoyunun aynı tatmini duymasının sağlanabileceği belirtiliyor. Diplomaside buna "Yapıcı belirsizlik" adı verildiğini kaydeden gözlemcilere göre, "açıkça özür" ifadesi yer almamakla birlikte, sonucu belirsiz bırakan, ama yapıcı bir nitelik taşıyan diplomatik ifadelerle buna yakın bir sonuç ortaya konulacak."
Metnin açıklanması, Ankara ve Washington'un siyasi onaylarına kaldı. Bu ortak gayret, Süleymaniye krizinin aşılmasında ilk adım olarak görülüyor.
Türk heyeti, Korg. Sylvester'ın yaklaşımından ve Kuzay Irak dönüşü yaptığı değerlendirmelerden tatmin olmuş durumda.
Türk tarafını yumuşatan en önemli neden ise, Korg. Sylvester'ın Kuzey Irak dönüşü ABD askerlerinin izlediği yöntemin yanlış olduğunu söylemesi. Türk subaylarının karargahının basılması, başlarına çuval geçirilmesi, ellerinin bağlanmasının bir hata olduğunu kabul eden Korg. Sylvester'ın, bunu Türk heyetine açıkça söylemesi, en önemli yumuşatıcı etken olarak görünüyor.
Olayın başlangıcından önceki gün yapılan uzun görüşmeye kadar, Türk tarafının ABD'li heyetin önüne koyduğu üç önemli talep vardı:
1) Türk askerlerinin hemen serbest bırakılması...
2) ABD askerlerinin yaptığı operasyonun nedeninin izah edilmesi...
3) Bu operasyonu yapan ABD askerleri hakkında soruşturma açılması ve gereğinin yerine getirilmesi...
Birinci aşama zaten geçilmişti.
Önceki günkü görüşmeler sonucunda anlıyoruz ki ABD, Süleymaniye baskınını yapan askerleri hakkında soruşturma başlatıyor. Soruşturma sonucunun gereğinin de yerine getirilmesi konusunda, Türk tarafına güvence verilmiş durumda. Bu operasyonu kimin hangi gerekçeyle yaptığı, ABD tarafından soruşturulacak ve sorumlu bulunanlar hakkında Türk tarafının talep ettiği gibi işlem yapılacak.
Operasyonun nedeni olarak başlangıçta öne sürülen, Türk özel timinin Kerkük'te bazı suikast girişimleri içerisinde olduğu iddiasının ise doğru olmadığı da, yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıkarılmış durumda. Bu sava yönelik ortaya konulan delillerin geçerli olmadığı da bir diğer ortak sonuç. ABD tarafı bu iddiayı, dün itibarıyla artık masada tutmuyor.
ABD Süleymaniye baskını nedeniyle özür dileyecek mi?
Üst düzey kaynaklar, ABD'den kamuoyuna açık bir şekilde özür dilemesini beklemenin gerçekçi olmadığını vurguluyorlar. Kapalı kapılar ardında bu yapılsa bile, kamuoyuna açıklanması veya resmi açıklamada yer almasının beklenmemesi gerektiği belirtiliyor. Buna karşılık, hareketin yanlışlığına dikkat çeken diplomatik ifadelerle, kamuoyunun aynı tatmini duymasının sağlanabileceği belirtiliyor. Diplomaside buna "Yapıcı belirsizlik" adı verildiğini kaydeden gözlemcilere göre, "açıkça özür" ifadesi yer almamakla birlikte, sonucu belirsiz bırakan, ama yapıcı bir nitelik taşıyan diplomatik ifadelerle buna yakın bir sonuç ortaya konulacak."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.