logo
25 ŞUBAT 2025

AB süzgecine takılanlar

07.05.2005 00:00:00
Avrupa Birliği üyeliğine aday ülkelerin gerekli şartlara haiz olup olmadığını tespit edebilmek için AB kurucuları ve üyeleri tarafından uygun görülüp, geçirilmesi gerekli olan süreç, diğer adıyla müzakereler, bazılarının zannettiği gibi karşılıklı fikir alışverişleriyle husule gelen bir durum değil, tamamen verilen direktifler doğrultusunda, emirlerin yerine getirilmesiyle doğru orantılı olarak gelişen bir değişim senaryosudur.

Öyle ki; başta Ermeni sorunu, casus belli, Apo'nun tekrar yargılanması, Kıbrıs meselesi, Ruhban Okulu'nun açılması ve İstanbul'da kurulması beklenen Ekümenik bir devletin vücuda gelmesi gibi konular hiçbir zaman AB kurmayları tarafından polemik konusu yapılmamış, bilakis kati bir şart olarak öne sürülmüştür.

Çünkü AB'nin kriterleri belli olmakla birlikte hiçbir zaman herhangi bir konuyu pazarlık masasına yatırmaz ve ülkeler için yüksek derecede öneme haiz bile olsa, şartlarda esnemeye gitmezler. Süreç dahilinde kriterlere uygunluk ve ülkeler için kritik sayılabilecek konularda karar her zaman için aday olan ülke yönetimlerine bırakılır.

Hal böyle olunca da terazinin bir kefesine konulan kriterler ve diğer kefesine konulan AB'nin üye olacak ülkeye olan getirisi birbiriyle kıyaslanarak karar hükümetlerce kolaylıkla verilebilir.

Türkiye'deki çetrefilli durum ise bu döngünün tamamen dışında tutulması gereken istisnai bir meseledir.

Çünkü bir Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın veya Polonya'nın birliğe üye yapılmasıyla, Türkiye'nin birliğe üye yapılması vaadiyle ucu açık bir müzakere sürecine sokulması arasında dünya kadar fark vardır.

AB'nin, üyeliğimizi istemesindeki maksatta ana tema, üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.

Gündem olarak en yakınımızdaki Ermeni meselesinde olduğu gibi, değil mi ki her şey gözler önünde olduğu halde ve tüm çağrılara rağmen bütün Avrupalı gözlerimizin içine baka baka "bu soykırımı kabul edin" demiştir. O zaman işin rengi belli olmuş ve takınacağımız tavır netleşmiştir. Çünkü olay ne beşeri, ne hukuki, ne de tarihidir. Olay tamamen siyasidir.

Yani tarih sahnesinde kanımızı dökerek kazandığımız haklı davalar, bir sevda uğruna, siyaset uğruna AB maşasına yatırılmak ve gerekmediği halde bir sonuca bağlanmak istenmektedir.

Örneğin Ege ve teröristbaşı meseleleri AB ve Yunanlı diplomatlar tarafından devamlı surette kaşınmakta ve bilinçli olarak gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Bu çabalara ülkemiz içinde de katkı sağlamaya çalışanların sayısı da küçümsenmeyecek kadar fazladır. Hatta öyle ki, onların ekmeklerine yağ süren bir Meclis başkanımız dahi mevcuttur.

Netice olarak başta bu iki mesele olmak üzere birçok konu önce Türk medyasında -hükümetin menfaatleri doğrultusunda- sindirilmekte, daha sonra iş Birleşmiş Milletler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne(AİHM) taşınmakta ve son olarak da bugüne kadar lehimize bir tek karar çıkmayan Uluslararası (Lahey) Adalet Divanı'nda aleyhimize bir şekilde noktalanmak istenmektedir.

Bu mantık çerçevesi dahilinde olaylar periyodik ve sistematik bir şekilde gelişmektedir. Bunun en çarpıcı örneği de KKTC'de yaşanan "Louzidou" davasıdır.

Mülk ve tazminat kaybettiğimiz "Louzidou" davasının peşinden aynı formatta bir çok dava açılmış ve halen de mahkemelerde görülmektedir.

Örneğin adım adım gelişen KKTC sürecinde şu andaki Cumhurbaşkanının, başbakan iken sarfettiği "KKTC Kıbrıs'tan ayrı devlet olamaz" sözlerini bugün Papadopulos'un "30 bin Türk askeri topraklarımızı işgalden vazgeçsin ve ülkemizi terketsin" beyanı takip etmiştir. Ve bu sürecin nereye doğru gittiği de aşikare görülmektedir.

Netice olarak, bu süreç "AB bir Hıristiyan kulübü olmadığını ispat etmek istiyorsa Türkiye'yi kabul etmelidir" söyleminden farklı bir kulvarda ve farklı bir mecrada gelişmektedir. Ne karşılıklı atıflarla, aldatmacalarla ve sataşmalarla, ne de sadece temiz bir toplum projeleriyle neticelendirilebilecek bir konjektürdedir.

Olaylar tamamen bizim üzerimizde dönmekte ama bizim dışımızda gelişmektedir.

İşin nihayete ermesi AB süzgecinden geçmesine bakmaktadır.

Hasıla, Türkiye affedilmemiş bir Apo'yla, Ekümenik olarak tanınmamış bir Barthelomeus'la, casus belli'si yok sayılmamış bir Ege politikasıyla, ilhak edilmemiş bir Kıbrıs'ıyla, açılmamış bir Ruhban okulu ve kabul edilmemiş bir Ermeni soykırımıyla, hatta ve hatta Hristiyanlaşmamış bir toplumuyla bu süzgeçten biraz zor geçeceğe benzemektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ender Karabulut / diğer yazıları
Ümit Özdağ'ın tutuklanması sonrası
İmamoğlu ve Yavaş'tan anlamlı ziyaret
Başkentte doğalgaz faciası
Aynı aileden 3 kişi öldü
"Batı Şeria'da artan şiddet konusunda endişeliyim"
BM: İki devletli çözüm için son şans
Elektronik sigara masum değil
Ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor
Almanya'da genel seçimin galibi Merz'e tepki
Netanyahu'yu Almanya'ya davet etmişti
Ahmet Şara: 'Silahın tek elde toplanması farzdır'
Suriye Ulusal Diyalog Konferansı başladı
İsrail'in yardım girişini kısıtladığı Gazze'de büyük acı
6 bebek şiddetli soğuk nedeniyle öldü
Yasa dışı bahse teşvik ile suçlanıyordu
Serdar Ortaç'ın cezası belli oldu
Trump'la birlikte Bitcoin'in yükseleceği bekleniyordu
Bitcoin 90 bin doların altına geriledi
Kartepe'deki metan gazı 8 gündür yanıyor
Metan gazı nedir, etkileri nelerdir?
Yenidğan çetesi davasında tahliye kararı vardı
Savcılık tahliyelere itiraz etti
Gözaltına alınan var
CHP'li Belediyeye soruşturma
Futbolda ara transfer dönemi bitti, siyasette devam ediyor
Meral Akşener, AKP'ye menajerlik mi yapıyor?
Türk hakeme ise resmen hakaret etti
Mourinho, Sloven hakemi öve öve bitiremedi
Şampiyon Marmara'dan çıktı
Türkiye'de nüfusu en çok artan il belli oldu
Ümit Özdağ'ın tutuklanması sonrası
İmamoğlu ve Yavaş'tan anlamlı ziyaret
Başkentte doğalgaz faciası
Aynı aileden 3 kişi öldü
"Batı Şeria'da artan şiddet konusunda endişeliyim"
BM: İki devletli çözüm için son şans
Elektronik sigara masum değil
Ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor
Almanya'da genel seçimin galibi Merz'e tepki
Netanyahu'yu Almanya'ya davet etmişti
Ahmet Şara: 'Silahın tek elde toplanması farzdır'
Suriye Ulusal Diyalog Konferansı başladı
İsrail'in yardım girişini kısıtladığı Gazze'de büyük acı
6 bebek şiddetli soğuk nedeniyle öldü
Yasa dışı bahse teşvik ile suçlanıyordu
Serdar Ortaç'ın cezası belli oldu
Trump'la birlikte Bitcoin'in yükseleceği bekleniyordu
Bitcoin 90 bin doların altına geriledi
Kartepe'deki metan gazı 8 gündür yanıyor
Metan gazı nedir, etkileri nelerdir?
Yenidğan çetesi davasında tahliye kararı vardı
Savcılık tahliyelere itiraz etti
Gözaltına alınan var
CHP'li Belediyeye soruşturma
Futbolda ara transfer dönemi bitti, siyasette devam ediyor
Meral Akşener, AKP'ye menajerlik mi yapıyor?
Türk hakeme ise resmen hakaret etti
Mourinho, Sloven hakemi öve öve bitiremedi
Şampiyon Marmara'dan çıktı
Türkiye'de nüfusu en çok artan il belli oldu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.