AB'nin bizi asla almayacağını biz de iyi biliyoruz, AB'li en üst yetkililer de her fırsatta bunu ifade ediyor.AB ile yapılan müzakereler diyelim ki tamamlandı, hepsini hallettik -ki bu asla mümkün değil- son kararın AB halkları tarafından verileceği biliniyor. Yani halkının tamamı Türk düşmanı olan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi; yüzde 80'i Türkiye'yi AB'de istemeyen Fransa ve Avusturya ve daha niceleri son kararı verecek.Esasen oraya varmaya da gerek yok, müzakerelerin tamamlanması demek ortada Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Türk milletinin kalmaması demek.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği şekliyle, "AB, Sevr'den de öte bir işgal projesidir"AB, milletimizin azınlıklara parçalanmasını istiyor.AB, milli değerlerimizin rafa kaldırılmasını istiyor.AB, Atatürk'ü, bayrağımızı, egemenliğimizi, tarihimizi unutmamızı istiyor.AB, dini değerlerimizin bir Vatikan projesi olan diyalog çalışmalarıyla tahrif edilerek yok olmasını istiyor.AB, milli eğitimimizin bizi biz yapan değerlere, tarihimize, kültürümüze özümüze uygun olmasını istemiyor, bilakis AB'nin Hıristiyan inancıyla yoğurulmuş kültürüne uyumlu olmasını istiyor. Gençliğimizi Haçlı potasında eritmek istiyor.AB, üretmemizi istemiyor, önce pazar olmamızı, sonra da paramız kalmayınca köle olmamızı istiyor.AB, Türkiye'nin Bosna, Somali, Irak, Afganistan... gibi olmasını istiyor.AB, Türk milletini, Türkiye'yi koruyan bir Türk Ordusu istemiyor, AB'nin çıkarlarına hizmet eden -Çanakkale Savaşı'nda bir hiç uğruna ölen Anzaklar gibi- paralı hatta parasız asker olmamızı istiyor.AB, yapılacak işgallere karşı hiçbir direnci kalmamış bir Türk milleti istiyor.AB, geçmişinden utanan, geleceğe dair hiçbir umudu kalmayan, Türklüğünü de unutmuş bir Türk nesli istiyor.AB bütün bu hedeflerine, AB'ye teslim taşeron siyasilerimiz, medya, Soros destekli sivil toplum örgütleri ve sözde aydınlar sayesinde adım adım ulaşıyor.AB, hukukumuza, ekonomimize, siyasetimize, eğitimimize, kültürümüze, inancımıza... her şeyimize müdahale ediyor.Tarihi adaletle, sevgiyle, insanlıkla dolu olan bizler ise, saçma sapan bir AB hayali uğruna bütün bu değerlerimizden vazgeçip, tarihi karanlıklarla dolu AB'nin kokuşmuş kültürünü, kısırdöngü tavsiyelerini almaya çalışıyoruz. İçimizden çıkan, AB'li bilimadamlarının bile hayran kaldığı Milli Projelerimizi görmezlikten gelip, kendisine dahi çare olmaktan aciz kalan AB'den akıl dileniyoruz.Koyunun kurda yol sorması gibi...Neden hala gerçekleri göremiyoruz?Bu büyük acziyeti sadece bilmemekle izah etmek mümkün mü?Bize, can verilerek büyük emeklerle emanet edilen bu güzelim ülkeyi, körü körüne, dün aman vermediğimiz düşmanlarımıza bugün altın tepside sunmamızın izahı ne olabilir?Hala AB'yi bir medeniyet projesi olarak gösterenlere, medeniyetin beşiği kabul edenlere ne demeli? Artık ayıkmalıyız
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025