‘6 ay doldu, meyve değil nal topluyoruz’

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın isteğiyle, vatandaşların yaşadıkları ekonomik sorunların gündeme gelmesi ve çözümlerin ortaya konulması için başlatılan "Mevzu Ekonomi: Çözüm Milli Ekonomi Modeli" programları tüm hızıyla devam ediyor.

Birincisi İstanbul'da, ikincisi Ankara'da gerçekleştirilen programların üçüncüsü geçtiğimiz Pazartesi akşamı Trabzon'daydı. Önce BTP ekonomi kurmaylarının konuşmaları, ardından da Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlatan sinevizyon gösterisi…

Başından sonuna ilgiyle takip edilen programın kapanış konuşmasını BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş yaptı ve konuşmasında çok değerli tespitler, değerlendirmeler ve çözümler ortaya koydu.

Önemine binaen bazılarını tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum.

BTP lideri Hüseyin Baş, "Aralık ayında dolar 18 liralara çıkınca yeni ekonomi modeli hayata geçirildi ve '6 ay sonra meyvelerini toplayacağız' dedi Sayın Cumhurbaşkanımız. Bugün 6 ay doldu ve biz bugün görüyoruz ki meyve değil nal topluyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıkladıkları Türkiye Ekonomi Modeli'yle ihracatı hedeflediklerini, bununla yatırım ve üretimi artıracaklarını ve de bu şekilde cari açığı kapatacaklarını açıklamıştı. Sayın Baş'ın ifade ettiği gibi 6 ay sonra bu modelin meyvelerini toplayacaklarını belirtmişti. 6 ay geçti, dış ticaret açığı ve cari açık artmaya devam ediyor, akaryakıt fiyatları uçuyor, dolar ata binmiş süvari gibi dörtnala koşmaya devam ediyor. Şimdi Cumhurbaşkanı bu meyveleri 2023'ün başlarında toplayacaklarını açıklıyor. Görünen o ki, bu hesap da tutmayacak, Türk milleti nal toplamaya devam edecek.

BTP lideri, enflasyon konusunda da şu dikkat çekici açıklamayı yaptı:

"Enflasyon düşünce siz fiyatların geri geleceğini zannediyorsunuz değil mi? Enflasyon düşünce fiyatlar sadece yükselişini durduracak, yani enflasyon demek 'geçmiş olsun' demek. Artık bu fiyatlarla muhatapsınız. Ekmeği yakında 5 liraya mı alırsınız, 6 liraya mı alırsınız, çayın kilosunu 100 liraya mı alırsınız onu zaman gösterecek. Dolayısıyla enflasyon düşse bile artık bizim maaşımız bu ürünleri karşılamaya yetmeyecek."

Sayın Baş'ın dediği gibi, Türk vatandaşlarına göre yüksek olan fiyatlar, artık geriye düşmeyecek. Vatandaşların fiyatlar düşecek beklentisi beyhude… Bu aşamada mevcut şartlarda yapılması gereken vatandaşların alım gücünü artıracak önlemler alınmasıdır. Zaten BTP lideri de bunu söylüyor:

"Vatandaşımızın alım gücünün yükselmesi lazım. BTP ne yapacak? Size para verecek. Artık devlet size IBAN vermeyecek, vatandaş devlete IBAN verecek. Bakın bu zor bir şey değil. Dünyanın her ülkesinde sosyal yardımlar var. Eğer bu vatandaşın cebine para girmez ise bu ekonomi düzelmez."

BTP'nin parti programında olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli, vatandaşların yoksulluk sınırı üzerinde bir gelire sahip olmasını sağlayacak "sosyal devlet" projelerini maddeler halinde saymaktadır. Elbette ki bunların hangi gelirle sağlanacağını da bilimsel olarak ifade ederek… 

Ülkemizde yaşanan devalüasyon gerçeğini de Sayın Baş şu sözlerle ifade etti:

"Yıl başlamadan önce 500 ve bin TL'lik banknotlar basacaklar demiştim. Hala sözümdeyim, unutmayın o banknotları basacaklar ve bunu büyük bir kahramanlık diye de size anlatacaklar aman kanmayın, bu kahramanlık falan değil, batışın ispatıdır. Zannediyorum enflasyondan da sıfır atacaklar."

Geçen sene Ocak ayındaki 50 TL'nin alım gücüne bugün 200 TL'lik banknot sahip değil. TL'de hem diğer para birimlerine karşı hem de ürün ve hizmetlere karşı büyük bir erime var. Aslında devalüasyonu resmen de fiilen de yaşamış durumdayız ve yaşamaya da devam ediyoruz. Bu da BTP liderinin ifade ettiği gibi yeni banknotların devreye girmesi demektir. En büyük banknot 200 TL idi, TL'nin değer kaybına bakıldığında 500 TL ve 1000 TL banknotlar artık normal hale geldi. Enflasyondan şu ana kadar sıfır atmadılar ama ENAG'ın rakamı dikkate alındığında başından "1" attıkları kesin… Ama bu böyle devam eder de resmi enflasyon da üç haneye çıkarsa o zaman Sayın Baş'ın dediği gibi sıfır da atarlar. 

BTP lideri Baş, halkımız gelir darlığı çekerken, birilerinin bu milletin parasıyla sefa sürmesini ise şu sözlerle eleştirdi:

"Bizim tek eksiğimiz var, paramız. Bizi parasızlığa mahkum ettiler. BTP bu mahkumiyete son vermek için ayağa kalktı, kabul etmiyoruz. Bizim hakkımızı 3-5 çapulcunun, 3-5 zibidinin yemesini kabul etmiyoruz. Bizim hakkımız pudra şekeri diyerek kokainmanların yemesine müsaade etmiyoruz. Bu gençler burada sürünürken, bu millet çocuğunu nasıl yetiştireceğini düşünürken bilmem ne bebeğin diş partisinde milyonların harcanmasını biz kabul etmiyoruz. Bu kadar olur mu? Bir milleti yok ettiler. Ne din bıraktılar, ne devlet bıraktılar, ne milliyet bıraktılar...  Biz 20 yıldır bunu anlatıyoruz, buna müsaade etmeyin."

Evet, "bir kişiye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul" adaletsizliği ülkemizde maalesef ziyadesiyle yaşanıyor. Ülkemizde, oldukça azınlık bir grup, elde ettiği rant ile paraya para demezken, parayı nereye koyacağını, nasıl harcayacağını bilemezken, halkın ekserisi sürünmeye, açlık ve yoksulluk çekmeye devam ediyor. 

Ülkemizin kaynak sorunu yok, verimli toprak sorunu yok, çalışacak insan sorunu yok; kaynaklarımızı, topraklarımızı, devlet imkanlarını millet için kullanacak, milletin emeğinin karşılığını, haklarını verecek olan siyaset adamı, hükümet sorunu var.

İşte milletimiz artık bu gerçeği görmeli, bu sefer "Milli Ekonomi Modeli" demeli, "Bağımsız Türkiye Partisi" demeli, "Hüseyin Baş" demeli, çözümün tek adresi BTP kadrolarında yerini almalı ve aydınlık bir geleceğe güvenle adım atmalı.